
Periodontal veya diş eti hastalığının, kalp hastalığı ve diyabet riskini artıran bir grup durum olan metabolik sendrom için önemli bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Yeni bir çalışmada, Tokyo Tıp ve Diş Üniversitesi'nden (TMDU) araştırmacılar, periodontal hastalığa neden olan Porphyromonas gingivalis enfeksiyonunun, bağırsak mikrobiyomunun bileşimini değiştirerek metabolik sendromun öncüsü olan iskelet kası metabolik işlev bozukluğuna neden olduğunu keşfetmişlerdir. Periodontal bakterilerin uzun zamandır ağız boşluğunda iltihaplanmaya neden olduğu ancak aynı zamanda sistemik olarak iltihaplanma aracılarını artırdığı bilinmektedir. Sonuç olarak bilim insanları, periodontal bakterilerle sürekli enfeksiyonun vücut ağırlığında artışlara yol açabileceğini ve tip 2 diyabetin ayırt edici özelliği olan insülin direncinin artmasına neden olabileceğini belirtmişlerdir.
İnsülinin işlevi, glikozun kandan dokulara, en önemlisi de alglukozun dörtte birinin depolandığı iskelet kasına taşınmasına yardımcı olmaktır. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, insülin direnci, metabolik sendrom, obezite, değişmiş lipid metabolizması, yüksek kan basıncı, yüksek kan glikoz seviyeleri ve sistemik enflamasyon dahil olmak üzere bir grup koşulun gelişmesinde anahtar bir rol oynamaktadır. Araştırmacılar iskelet kasının, kan şekeri düzeylerinin düşürülmesinde anahtar rol oynasa da, periodontal bakteriyel enfeksiyonu ile iskelet kasının metabolik işlevi arasında doğrudan bir bağlantının henüz kurulmamış olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmanın ilk yazarı olan Kazuki Watanabe, metabolik sendromun gelişmiş dünyada yaygın bir sağlık sorunu haline geldiğini ifade etmiştir. Watanabe, çalışmalarının amacını periodontal bakteriyel enfeksiyonun iskelet kasında metabolik değişikliklere ve dolayısıyla metabolik sendrom gelişimine nasıl yol açabileceğini araştırmak olarak açıklamıştır.
Antikor titreleri ile artan insülin direnci arasında pozitif bir korelasyon
Araştırmacılar, hedeflerine ulaşmak için önce metabolik sendromlu hastaların kanındaki Porphyromonas gingivalis antikor titrelerini araştırdıklarını ve antikor titreleri ile artan insülin direnci arasında pozitif bir korelasyon bulduklarını bildirmişlerdir. Bu sonuçlar, metabolik sendromlu hastaların Porphyromonas gingivalis ile enfeksiyon geçirmiş olabileceklerini ve dolayısıyla mikroplara karşı antikorlar üreten bir bağışıklık tepkisi oluşturduklarını göstermiştir. Klinik gözlemin arkasındaki mekanizmayı anlamak için araştırmacılar daha sonra bir hayvan modeline dönmüşlerdir. Çalışmada yüksek yağlı diyetle beslenen farelere ağız yoluyla Porphyromonas gingivalis verildiğinde, farelerin, bakterileri almayan farelere kıyasla, iskelet kasında artmış insülin direnci, yağ infiltrasyonu ve daha düşük glikoz alımı geliştirdiği gözlemlenmiştir. Peki bu bakteri sistemik iltihaplanma ve metabolik sendroma nasıl neden oldu? Bu soruyu cevaplamak için bilim insanları, bağırsakta bulunan ve organizmanın simbiyotik olarak birlikte var olduğu bağırsak mikrobiyomuna, yani bağırsakta bulunan bakteri ağına odaklanmışlardır. İlginç bir şekilde, araştırmacılar Porphyromonas gingivalis uygulanan farelerde bağırsak mikrobiyomunun önemli ölçüde değiştiğini ve bunun da insülin duyarlılığını azaltabileceğini bulduklarını bildirmişlerdir. Çalışmanın ilgili yazarı Profesör Sayaka Katagiri, bunların, Porphyromonas gingivalis ile enfeksiyon ve iskelet kasında metabolik sendrom ve metabolik disfonksiyon gelişimi arasındaki ilişkinin altında yatan bir mekanizma sağlayan çarpıcı sonuçlar olduğunu belirtmiştir.
Tokyo Medical and Dental University, How poor oral hygiene may result in metabolic syndrome, ScienceDaily, 8 December 2020.
+ Tüm Referansları Göster