
Kolombiya Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı çalışma gösteriyor ki; kısa boylu yetişkin akciğer transplantasyon adayları ortalama boydaki adaylara göre daha düşük oranda akciğer nakli olabildiğini ve bu kişilerde transplantasyon beklerken daha fazla oranda solunum yetmezliği sebepli ölüm görülüyor. Bu eşitsizlikten özellikle kadınlar etkileniyor çünkü genellikle kadınlar erkeklere göre daha kısa boya sahipler.
Araştırmanın öncüsü David J. Lederer, cerrahların kısa boylu transplantasyon adayları ile yine kısa boylu donörleri eşleştirmeye çalıştıklarını bunun sebebinin de transplantasyon sonrası daha iyi sonuçların gözlendiğine inanmaları olduğunu söylüyor. Araştırmacı son zamanlarda bu yaklaşımın kısa boylu kişilerde daha az sayıda nakil yapılmasına ve daha kötü sonuçlar alınmasına sebep olduğunun fark edildiği de belirtiyor. Kısa boylu kişilerin aleyhindeki bu durumun bilimsel ya da tıbbi bir gerekçesinin olmadığını, kısa boylu transplantasyon adaylarının büyük akciğerlerin üstesinden gelebileceğini hatta cerrahların transplantasyon öncesi akciğer boyutlarını küçülterek daha iyi sonuçlar alabileceklerini ekledi.
Araştırma grubu 2005-2011 yılları arasında Amerika’da akciğer transplantasyonu için listede bekleyen 13,346 adayın bilgilerini incelediler. 163 cm ve altı boya sahip adaylarda 170 - 175 cm adaylara göre transplantasyon oranının %34 daha düşük olduğunu gördüler. Kısa boylu adaylarda ölüm oranlarının ve klinik durumlarında ki kötüleşmeden dolayı listeden kaldırılma oranlarının %62 daha yüksek olduğunu da fark ettiler. Bu kişilerde transplantasyonu beklerken solunum yetmezliği gelişme oranı yine %42 yüksekti.
Araştırmacılar bu eşitsizliğin azaltılmasında transplantasyon merkezlerinin yapabileceği çok şey olduğunu söylediler. Az miktardaki büyük akciğerleri cerrahi küçültme ile kısa boylu alıcılara verebileceklerini ya da yaşayan iki donörden sağlanan akciğer loblarını lober transplantasyon yöntemi uygulayarak nakledebileceklerini belirttiler.
Araştırmacılar göre karar vericilerin ulusal akciğer tahsis sisteminde ki bu eşitsizliği ele almaları gerekmektedir. Bu sistem donör organlarını her adayın hastalık şiddeti ve transplantasyondaki başarı şansını baz alarak dağıtmaktadır.
Araştırmacılar aday bekleme listelerinden gelen verilerle bu eşitsizliğin aynı zamanda cinsiyet eşitsizliğine de sebep olduğunu gösterildiğini, boy eşitsizliğini ele alarak ikisinin de düzeltilebileceğini belirttiler. Transplantasyonda önceliklendirme politikasının tekrar gözden geçirilmesini önerdiler.
www.sciencedaily.com/releases/2015/11/151116112708.htm
+ Tüm Referansları Göster