Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Geçtiğimiz bir kaç yılda yeni hedefe yönelik tedavi ajanlarının geliştirilmesiyle kronik lenfositik lösemili hastaların tedavisinde ciddi gelişmeler yaşandı. Sadece son 3 yılda bu alanda 4 adet yeni ilaç ruhsat aldı. Bu yeni tedavi olanakları sınırlı toksisite ile bilirlikte etkileyici cevap oranları ve süreleri sundular. Bu durumun allojenik hematopoetik kök hücre transplantasyonu (HSCT) gibi geleneksel tedavilerin üzerine belli yansımaları oldu ve modern KLL tedavisinde HSCT’nin yeri konusunda tartışmalara neden oldu. Bir grup araştırmacı HSCT tedavisinin muhtemel advers etkilerini ve alternatif tedavi seçeneklerini değerlendirmek için KLL hastalarındaki HSCT çalışmalarını incelediler.

Araştırmacılar HSCT’nin en etkileyici özelliklerini öne çıkaran KLL hastalarıda yapılan büyük allojenik HSCT çalışmalarını gözden geçirdiler. Bu tedaviye aday olan KLL hastalarının %50’si hastalıklarından iyileşebilmektedir. Bu durum şu an için başka hiçbir tedavi seçeneği tarafından sunulmamaktadır. Buna ek olarak HSCT del(17p) gibi yüksek riskli genetik özelliklerinde olumsuz etkisinin üstesinden gelebilmektedir. Öte yandan allojenik HSCT’nin en açık olumsuz yanı ise toksisitedir. Nakil ilişkili mortalitedeki (nakilden sonraki 100 gün içindeki) gelişmelere rağmen nakilden sonraki ilk 2 yılda relapsa bağlı olmayan mortalite oranı %25 olarak bildirilmiştir. Araştırmacılar kronik graft vs host hastalığının (cGvHD) bu hastaların %50’sinden fazlasını etkilediğine dikkat çekiyorlar ve bu durumun relaps dışı mortaliteye ciddi ölçüde katkıda bulunduğunu eklediler. Ne yazık ki cGvHD nakile olan cevapta önemli bir etken olan graft vs lösemi etkisiyle de çok yakın ilişkilidir.

Araştırmacılar tarafından dikkat çekilen bir başka nokta da allojenik HSCT tedavisine aday olabilecek KLL hastalarının dikkatli seçimiydi. Ortalama bir KLL hastasının 70 yaşının üstünde olduğu ve eşlik eden hastalıkları olduğu düşünüldüğünde hastaların çoğunun HSCT için aday olmayabileceği düşünülebilir. Nakil için en uygun olan gruba iyi eşleşen bağışçıları olan, allojenik HSCT’nin muhtemel toksisitesini kabul etmiş genç ve/ya da iyi durumda hastalar dahildir. Yeni tedavi seçeneklerinin ortaya çıkmasıyla bu grup artan derecede küçülmektedir. Fakat bu tedavilerin hiç biri hastalığı tamamen iyileştirmeyi vaat edememektedir.

Çalışma sonucunda araştırmacılar KLL hastalarında allojenik HSCT’nin kullanımı ile ilgili pratik ve klinik yararlı tavsiyeler geliştirdiler. Araştırmacılar şimdilik belirli bir KLL hasta alt grubu için halen ehven-i şer olduğunu eklediler ve bir gün yeni tedavi seçenekleri ile allojenik HSCT’nin eski bir tedavi olarak geride bırakılabileceğini umut ettiklerini söylediler.

Medikaynak Referanslar

  Stephens DM et al. Allogeneic Stem Cell Transplantation in Chronic Lymphocytic Leukemia: An Archaic Intervention or a Necessary Evil? Oncology (Williston Park). 2016 Jun;30(6)

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler