Aminoglikozid Grubu Antibiyotikler İşitme Kaybına Nasıl Yol Açıyor?

Aminoglikozit grubu antibiyotikler, yaşam boyu işitme kaybı riskine rağmen, hayatı tehdit eden bakteriyel enfeksiyonların tedavisi için kullanılmaktadır. Gentamisin gibi aminoglikozit grubu antibiyotikler popülerdir, çünkü çoğu modern dar spektrumlu antibiyotiğin aksine geniş bir bakteri yelpazesinde çalışırlar. Etkenin bilinmediği enfeksiyonları tedavi etmek için tercih edilirler. Ayrıca bazen diğer birçok antibiyotiğe dirençli mikropları tedavi etmek için de kullanılırlar.

Bu nedenlerle, bu grup antibiyotikler yeni doğanlardaki enfeksiyonların tedavisi için özellikle yararlıdır, çünkü bu enfeksiyonlar bir veya iki gün içinde ölümcül olabilir ve bu süre hastalıklardan sorumlu mikrobu tespit etmek için kullanılan testler için yeterli değildir. Bununla birlikte, aminoglikozitlerin kullanıldığı yeni doğan yoğun bakım ünitelerindeki bebekler, sağlıklı ve zamanında doğmuş bebeklere göre en az altı kat daha yüksek işitme kaybı oranlarına sahiptir.

Nebraska Creighton Üniversitesi araştırmacıları, gentamisin gibi aminoglikozitlerin işitme kaybı ile nasıl ilişkili olduğunu belirlemek amacıyla bir çalışma yaptılar. Bu ilaç sınıfının neden işitme kaybı ile bağlantılı olduğunu daha iyi anlamak için, gentamisinin farelerde işitme üzerindeki etkilerini test ettiler.

Konuşmayı Öğrenen Çocuklar Açısından Önemli

Araştırmacılar, enfeksiyon ve enflamasyonun duyusal saç hücrelerinde iyon kanallarının ilaca daha geçirgen hale geldiğini ve iç kulakta kokleadaki hassas hücreler tarafından daha fazla alınmasına yol açtığını buldular. Bu, ilacın hücreler üzerindeki toksik etkilerini arttırıyordu. Özellikle iyon kanallarında bulunan bir protein olan TRPV1'in, enflamasyon veya immün yanıt varlığında, gentamisinin saç hücrelerine girişini kolaylaştırdığını keşfettiler. TRPV1 çalışmayan fareler, vücut genelinde enflamasyon varlığında bile, gentamisin kaynaklı işitme kaybına karşı korundular.

Araştırmacılar, işitme kaybının tanımlanmasındaki gecikmenin, geç konuşma kazanımı, daha düşük akademik başarı ve düşük gelir gibi yaşam boyu süren etkilere neden olduğu için, özellikle yeni dinleyip, konuşmayı öğrenen çocuklar için önemli olduğunu belirttiler. Klinisyenlerin mümkün olduğunca, tüm vücutta enfeksiyonu olan hastalarda işitme kaybı riskini artırmayacak antibiyotik kullanmayı düşünmeleri gerektiğini söylediler. Enfeksiyondan sorumlu mikroorganizmaları daha hızlı tanımlayabilen yeni tekniklerle, doktorların yakın zamanda, tedavi için geniş spektrumlu antibiyotiklere daha az ihtiyaç duyacaklarını eklediler.