
Alzheimer hastalığı (AH), bilişsel işlevin gerilemesine ve günlük yaşam aktivitelerinin gerçekleştirilememesine neden olan nörodejeneratif bir durumdur. Geçmiş çalışmalar, depresyonun ve diğer nöropsikiyatrik belirtilerin, bir hastanın beyninde fibriler amiloid ve patolojik tau'nun beyin birikimlerinin oluştuğu "klinik öncesi" aşamasında AH'in ilerlemesinin öncüleri olabileceğini düşündürmektedir. Bu faz, bir hastanın hafif kognitif bozukluğunun başlamasından yaklaşık on yıl önce ortaya çıkabilir.
Brigham ve Kadın Hastanesi'ndeki araştırmacılar, bilişsel olarak normal, yaşlı erişkinlerde beyin amiloid beta'sı ile depresyon ve depresif belirtilerin uzunlamasına ölçümleri arasındaki ilişkiyi inceledi. Elde ettikleri bulgular, daha yüksek düzeylerde amiloid beta'nın bu kişilerde anksiyete semptomlarının artmasıyla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu sonuçlar, nöropsikiyatrik belirtilerin AH'nin erken bir göstergesi olabileceği teorisini desteklemektedir.
Yüksek Anksiyete Yüksek Amiloid Beta
Araştırmacılar depresyona sadece toplam puan olarak bakmaktan ziyade, kaygı gibi spesifik semptomlara baktılar. Üzüntü veya ilgi kaybı gibi diğer depresyon belirtileri ile karşılaştırıldığında, depresyonda yüksek amiloid beta seviyesine sahip olanlarda anksiyete belirtilerinin zamanla arttığını gözlemlediler. Bu da anksiyete belirtilerinin bilişsel bozukluğun başlangıcından önce Alzheimer hastalığının bir belirtisi olabileceğini düşündürüyor. Yaşlı insanlarda anksiyete sık olduğu için yükselen anksiyete belirtileri, AH riskinin yüksek olduğu diğer genetik, biyolojik veya klinik göstergelere sahip yaşlı erişkinlerde bir risk belirleyicisi olarak faydalı olabilir.
Araştırmacılar, erken Alzheimer hastalığında nörobiyolojik ve klinik değişiklikleri tanımlamayı amaçlayan büyük yetişkin gönüllülerin gözlemsel bir çalışması olan Harvard Aging Brain Araştırması'ndan elde edilen verileri inceledi. Katılımcılar, aktif psikiyatrik rahatsızlıkları olmayan, 62 ve 90 yaşları arasındaki, 270 bilişsel olarak normal erkek ve kadınları içeriyordu. Bireylere ayrıca, Alzheimer hastalığının araştırmalarında yaygın olarak kullanılan temel görüntü taramalarına ve yaşlı erişkinlerde depresyonu saptamak için kullanılan 30 madde Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDS) ile yıllık değerlendirmeler yapıldı.
Artan Anksiyete Erken Bir Belirteç Olarak İncelenmeli
Ekip, depresyon belirtileri olan üç küme için puan toplamının yanı sıra toplam GDS puanlarını hesapladı: apati anhedonisi, disfori ve anksiyete. Bu puanlar beş yıllık bir süre boyunca incelendi.
Araştırma ekibi, yüksek beyin amiloid beta yükünün, bilişsel olarak normal yaşlı erişkinlerde anksiyete belirtilerinin artması ile ilişkili olduğunu buldu. Sonuçlar, endişe verici depresif belirtilerin kötüleşmesinin artmış amiloid beta düzeylerinin erken bir prediktörü olabileceğini ve bunun da AH'yi ortaya çıkardığını ve ortaya çıkan nöropsikiyatrik semptomların klinik öncesi Alzheimer hastalığının erken bir tezahürünü oluşturduğu hipotezini desteklediğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, artan depresif belirtilerin zamanla Alzheimer hastalığının klinik depresyon ve bunama aşamalarına neden olup olmadığını belirlemek için daha uzun süreli takip gerektiğini belirtti.
Donovan NJ et al. Longitudinal Association of Amyloid Beta and Anxious-Depressive Symptoms in Cognitively Normal Older Adults. American Journal of Psychiatry, 2018; appi.ajp.2017.1 DOI: 10.1176/appi.ajp.2017.17040442
+ Tüm Referansları Göster