
Tümör nekroz faktörü inhibitörleri (anti-TNF), romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) gibi inflamatuvar romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu ilaçların etkinlikleri klinik olarak doğrulanmasına ve yaygın olarak kullanılmalarına rağmen, yan etkileri, özellikle enfeksiyöz komplikasyon riski ile ilgili kaygılar devam etmektedir. Anti-TNF tedavilerin, etki mekanizmaları nedeniyle, bulaşıcı hastalıklara, özellikle de tüberküloza yatkınlığı arttırdıkları gösterilmiştir. Proinflamatuvar bir sitokin olarak TNF-α, Mycobacterium tuberculosis, M. avium ve M. bovis gibi major mikobakteri türlerine karşı koruma mekanizması ile ilişkilidir. Makrofaj aktivasyonu ve granüloma oluşumundaki bozulmalar, anti-TNF tedavisi sırasındaki mikobakteriyel enfeksiyonlara yatkınlıkla ilgili bilinen patolojik mekanizmalardır.
Türkiye’de tüberküloz insidansı her 100.000 kişide 25-49 yeni vakadır ve bu nedenle anti-TNF’lerle ilgili bu risk özellikle göze çarpmaktadır. Tarama ve profilaktik önlemler tüberküloz sıklığını azaltmış olsa da, TNF blokajı gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’de daha ciddi sonuçlar doğurabilir.
Türkiye’den bir grup bilim insanı yaptıkları bir çalışmada, Türkiye'de anti-TNF ilaçlarla tedavi edilen hastalarda tüberküloz enfeksiyonu riskini, geriye dönük verilerle, analiz ettiler. Araştırmacılar, çok merkezli çalışmalarında anti-TNF ile tedavi edilen hasta grubunda tüberkülozla ilişkili faktörleri değerlendirdiler. Çalışmaya 15 ayrı romatoloji merkezinden, Ekim 2002-Ekim 2012 tarihleri arasında anti-TNF tedavisi gören 10.434 hastadan tüberküloz gelişen 73 tanesini dahil ettiler. Bu 73 hastanın demografik özelliklerini ve hastalık özelliklerini tanımladılar. Bu verileri, anti-TNF ile tedavi edilen ve tüberküloz gelişmeyen 7695 hastanınkilerle karşılaştırdılar.
Tüberküloz tanısı konan bu 73 hastanın 39 tanesi erkek ve 34 tanesi kadındı. Hastaların yaş ortalamaları 43.6 ± 13 yıldı. 38 hasta ankilozan spondilit ve 25 hastaromatoid artrit tanılıydı. Hastaların %53’ünde ekstrapulmoner tüberküloz mevcuttu. 73 kişiden 6’sı hayatını kaybetti. Lojistik regresyon modelinde, anti-TNF ilaçlarının türleri [inflliksimab (IFX), OR 3.4,% 95 GA 1.88-6.10, p = 0.001] ile yetersiz ve düzensiz izoniazid kullanımı tüberküloz gelişiminin bağımsız belirteçleriydi.
Araştırmacılar elde ettikleri bulguların tüberkülozun Türkiye'de anti-TNF tedavilerinin önemli bir komplikasyonu olduğunu gösterdiğini belirttiler. 9 aydan daha kısa tüberküloz kemoprofilaksisi ve infliksimab tedavisinin tüberküloz gelişimi için bağımsız risk faktörleri olduğunu aktardılar.
Kisacık et al. Characteristics Predicting Tuberculosis Risk under Tumor Necrosis Factor-α Inhibitors: Report from a Large Multicenter Cohort with High Background Prevalence, The Journal of Rheumatology Volume 43, no. 3
+ Tüm Referansları Göster