
2019 Gastrointestinal Kanser Sempozyumu'nda araştırmacıların bildirdiğine göre, immünoterapiye başlandıktan 60 gün sonra antibiyotik alan kanser hastalarının, antibiyotik almayanlara göre kanser tedavisine cevap verme olasılığı daha düşüktü.
Bilindiği gibi antibiyotikler, sepsis ve diğer bakteriyel enfeksiyonlar gibi, gerekli olduğu durumlarda kullanılmalıdır. Ancak yeni bulgular nedeniyle uzmanlar net bir belirti yoksa antibiyotiklerden kaçınılması gerektiğini öne sürüyorlar. Yeni yapılan bir çalışmanın sonuçları, antibiyotik kullanımı ile immünoterapinin yetersiz sonuçları arasında bir ilişkiye işaret ediyor. Ancak antibiyotiklerin bir şekilde doğrudan immünoterapinin daha düşük sonuçlarına mı neden olduğu yoksa bu durumu etkileyen diğer faktörlerin de olup olmadığı tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar bu konunun daha fazla araştırılması gerektiğini belirtiyorlar.
Bağırsak mikrobiyomunun kontrol noktası inhibitörleri ile tedavi sırasında antitümör ve immün tepkisini etkileyebileceğine dair kanıtlar ortaya çıkmaktadır. Antibiyotik kullanımı bağırsak mikrobiyomunda disbiyoza neden olabilecek faktörler arasında olabilir.
Yeni yapılan bir çalışmada araştırmacılar, immünoterapi sırasında antibiyotik kullanımının kontrol noktası inhibitörlerinin etkinliğini olumsuz yönde etkileyebileceğini varsaydılar. Ödüllü çalışmalarında, 2015 ve 2018 yılları arasında kontrol noktası inhibitörleri ile tedavi edilen tüm hastaların kurumsal retrospektif bir incelemesini gerçekleştirdiler. Çalışma kapsamında immünoterapiyi başlattıktan veya tamamladıktan sonraki altı ay içerisinde antibiyotik reçete edilen hastalar belirlendi.
Sadece Gerektiğinde Antibiyotik Kullanmak
Çalışmada immünoterapi öncesi altı aylık dönemde 76 ve immünoterapi sonrasında altı aylık dönemde 166 antibiyotik almış hasta belirlendi. Hastaların yaklaşık yarısında akciğer kanseri vardı. Hastaların yaklaşık dörtte biri için kontrol noktası inhibitörü birinci basamak bir tedaviydi ve geri kalanı önce başka ilaçlar kullanmıştı. Hastaların yarısı anti PD-1, diğer yarısı başka bir anti PD-1 veya anti PD-L1 kullanmıştı. Hastalar tarafından kullanılan en yaygın antibiyotikler, piperasilin-tazobaktam, vankomisin ve azitromisindi.
Araştırmacılar, hastaların %32'sinin, bir kontrol noktası inhibitörünü başladıktan sonraki ilk 60 gün içinde antibiyotik kullandığını tespit etti. Ayrıca, kontrol noktası inhibitörleri ile tedavinin başlamasından sonraki 30 veya 60 gün içinde antibiyotik kullanımı, önemli ölçüde hastalarda daha düşük yanıt oranlarıyla ilişkiliydi. Antibiyotik kullanımı ayrıca progresyonsuz sağkalımda azalma (PFS) ile ilişkiliydi. Medyan PFS, tedavinin 60 günü içinde antibiyotik kullanan hastalar için 60 gün iken, kullanmayan hastalarda 126 gündü.
Bilim insanları, çalışmanın kanser hastalarını tedavi eden sağlık profesyonelleri için faydalı olduğunu vurguladılar. Ateşi olan hastaları her zaman görüyoruz. Bu tür hastalara antibiyotik vermenin kılavuzları olduğunu belirten araştırmacılar gerçek sorunun bunu gerçekten düşünmeden, refleks olarak yapıp yapmamamız olduğunu belirttiler. Bu bilgilerin özellikle birinci basamak bakım uygulamalarıyla da çok ilgili olduğu vurgulandı ve çoğu birinci basamak hekiminin, özellikle grip mevsiminde kanser hastalarını ateş için tedavi ettiği söylendi.
Clinical Oncology News Staff Antibiotics May Blunt Cancer Immunotherapy Response MAY 10, 2019