
Amerikada yılda 158.000, dünyada 1.6 milyon ölüm oranı ile ile akciğer kanseri en çok ölüme neden olan kanser olarak öncülük ediyor. Çoğunlukla yayıldıktan sonra teşhis koyulabilen bu hastalıkta 5 yıllık hayatta kalma oranı sadece %17 iken, ilerlemiş hastalıklarda bu oran %4 olarak görülüyor. Eğer erken teşhis yapılabilir ise sağkalım %55'e kadar yükseliyor.
LDCT; sigara/yüksek yaş gibi faktörelere sahip riskli hastalarda erken tanı için kullanılabilen bir yöntemken, mortaliteyi düşürme oranı %20 gibi görülmektedir. Ayrıca LDCT'nin tespit ettiği nodül gibi lezyonlar her zaman kanser çıkmamakta, kansere dönüşmemektedir. Bu yüzden araştırmacılar LDCT'te saptanan benign nodüller ve kanseri ayırt etmek bir çalışma dizayn ettiler. Bu amaçla 40 erken evre akciğer kanser hastasının programlanabilir nükleik asit dizilerini kullandılar. Kontrol grubu olarak onlarda özel antikorların olup olmadığını göstermek için araştırmacılar 40 sigara içen kişiyi seçti ve hiç birinde 10.000 proteinin panelinin kanser spesifik otoantikorlarları görülmemiş.
Araştırmanın sonunda ise sigara içen kişilerde akciğer kanseri olup olmadığını gösterebilecek 17 potansiyel protein adayı belirleyebilmişler ve enzime bağlı immüno emilim yöntemi ile 17 protein panelini kullanarak daha ayrıntılı bir araştırmaya başladılar. Bu çalışmada ise 137 akciğer kanseri hastası, 127 sigara içen kontrol grubu ve 170 iyi huylu akciğer nodülü olan kişilerin ayrımını yapabilmek için otoantikorlarlar için tekrar test ediyorlar.
Erken tanının çok büyük öneme sahip olduğu bu agresif kanser türünde tanıya yönelik atılmış olan bu adam çok heyecan verici olmakla birlikte daha geniş hasta popülasyonlarında da testin tutarlılığı test edilmelidir.
- Jie Wang, PhD et al. Comparative Study of Autoantibody Responses between Lung Adenocarcinoma and Benign Pulmonary Nodules.Journal of Thoracic Oncology, February 2016 DOI:10.1016/j.jtho.2015.11.011