Bakterileri Tanımamızı Mümkün Kılan Dahi

Gram boyama tekniğinin mucidi Hans Christian Gram, 30,000 kadar bakteri türünün resmi olarak araştırılmaya imkan veren sınıflandırma sistemini tasarlayan öncü bir biyologdu. Ünlü bilim insanı, 13 Eylül 1853 tarihli doğum gününün onurlandırması için geçtiğimiz günlerde bir Google doodle ile anıldı. Alman patolog ve mikrobiyolog Carl Friedlander ile birlikte çalışan Gram, 1880'lerin başlarında Berlin'de "gram boyama tekniğini geliştirdi. Bu yöntem halen mikroskop altında bakterileri tanımlamak için mikrobiyolojide kullanılan en önemli boyama tekniklerinden biri olarak kabul edilmektedir

Gram’ın ilk damla reaktifleri, akciğer dokusu örnekleri üzerinde kimyasal bir reaksiyona neden olmak için tasarlanmış maddelerdi. Daha sonra araştırmacı bu maddelerin Streptococcus pneumoniae ve Klebsiella pneumoniae olarak bilinen bakterilerin renklendirilmesinde farklılıklara sebep olduğunu keşfetti. Gözlemlenen bu boyama farkları, bakterilerin hücre duvarlarının bileşiminin bir sonucuydu. Bazı bakteriler, bir peptid ve amino asit polimeri olan peptidoglikanın oluşturduğu bir hücre duvarına sahiptir. Bu "gram-pozitif" bakteri hücreleri, genellikle kristal viyole ve iyot veya metilen mavisi olan boyanın rengini korur ve mikroskop altında mor veya kahverengi görünür. Peptidoglikan içermeyen diğer bakteriler boyanmaz ve gram negatif olarak adlandırılırlar. Bu bakteriler mikroskop altında kırmızı görünürler.

Sorunları Var Ama Hala Alternatifsiz

Gram’ın keşfettiği bu yeni yöntemin popülerliği 1940-1960 yılları arasında doruğa ulaştı. Harvard Tıp Okulu'nda doçent olan Pierce Gardner, Gram boyama hakkında 1974'te şu yorumu yapmıştı: "Gram boyama akut bakteriyel enfeksiyonlu hastaların fiziksel muayenesinin bir parçası olarak kabul edilmelidir ve bu yöntem akut hastalara birinci basamakta tedavi veren tüm doktorların repertuarında olmalıdır.

Bakterileri gram pozitif veya negatif olarak ayırt etmek çoğu bakteri tanımlama sisteminin temelini oluştururken, araştırmacılar Gram boyama yönteminin hataya eğilimli olduğunu, kötü kontrol edildiğini ve standardizasyondan yoksun olduğunu ileri sürdüler. Gram, aslında 1884 yılında çalışmaları yayınlandığında bu konu ile ilgili kendisi de bilim insanlarını uyarmıştı. Gram; "Ben yöntemin çok kusurlu ve mükemmeliyetten uzak olduğunun farkında olmama rağmen bu yöntemi yayınladım. diye belirttikten sonra. "Ancak bu yöntemin diğer araştırmacıların elinde yararlı olacağını ümit ediyorum. diye eklemişti.

Gram’ın yöntemiyle ilgili problemler bilim insanlarını başka testler aramaya sevk etti ve literatürde iyileştirmeler olduğunu iddia eden çeşitli alternatifler ortaya çıktı. Bununla birlikte, Gram boyası hala klinik mikrobiyoloji laboratuvarında en sık yapılan testlerden biridir ve bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde ve hayat kurtarmada temel bir teknik olarak varlığını korumaya devam etmektedir.