
Günümüzde hematopoetik kök hücre nakli (HSCT), akut miyeloid lösemili (AML) hastalar için büyük oranda yarar sağlayabilmektedir. Ancak bazı hastalarda relaps görülme ihtimali mevcuttur. ABD’de yapılan yeni bir çalışmada elde edilen bulgulara göre, relaps yaşayan hastalarda AML'ye özgü yeni mutasyonlar edinilmez; aksine nüks, adaptif (spesifik) veya doğal (spesifik olmayan) bağışıklık ile ilişkili yolakların düzenlenmesi yoluyla gerçekleşir.
Çalışma sonuçları, AML hücrelerinin tekrarlayan genetik mutasyonların bir sonucu olarak "gizli moda" girmediğini gösterdi ve bağışıklık üzerindeki değişikliklerin bir tetikleyici unsur olabildiği görüldü. Bu sebeple, AML'de yeni bir tedavi yaklaşımı olabilecek olan interferon-gama kullanılarak süreci tersine çevirmenin mümkün olabileceği düşünülmüştür.
Araştırma ekibi; AML ile ilk başvurduklarında alınan ve nüks yaşadıktan sonra alınan toplam 15 hastadan elde edilen eşleştirilmiş numunelerde ekzom dizileme gerçekleştirdi. Ekzom dizilimi ayrıca, kemoterapiyi takiben nüks yaşayan 20 hastanın ikinci bir eşleştirilmiş örnek grubu üzerinde de gerçekleştirildi.
Ekzom diziliminin karşılaştırması, mutasyonel kazanç veya kayıp spektrumunun, iki eşleştirilmiş numune setinde benzer olduğunu gösterdi. Yani transplant sonrası nüksün, AML'ye özgü yeni mutasyonların edinilmesinden veya immün ile ilişkili yapısal değişikliklerden kaynaklanmadığı kanıtlandı.
Bağışıklık ile İlgili Genlerde Bir Düzenlenme Mevcut
Araştırmacılar nakil sonrası nükslerden elde edilen numunelerin RNA analizini yaparken, adaptif veya doğal bağışıklık ile bağlantılı yollarla ilişkili bir dizi genin düzensizliğini gözlemlediler. Bunlar; HLA-DPA1, HLA-DPB1, HLA-DQB1 ve HLA-DRB1 gibi genlerde aşağı regülasyon yollarında tespit edildi. Bu genler MHC sınıf II'ye aittir ve bağışıklık sisteminin kanser hücrelerinin tanıması ile ilişkilidir.
Dizilimde, bu genlerin seviyeleri başlangıçta elde edilen eşleştirilmiş numunelerde görülen seviyelere göre 3 ila 12 kat daha düşük çıktı. Bu gözlemler, kök hücre nakli ile bağlantılı yolun düzensizliğini gösterdi. Transplantta nüks yaşayan 34 hastanın 17'sinde akım sitometrisi ve immünohistokimya, nükste MHC sınıf II ekspresyonunun azaldığını doğruladı.
Çalışmaya göre, kanser bu hastalarda nüks ettiğinde, aslında bir tür gizli modda geri dönmüştür. Bu gizli lösemi hücreleri, donörün T hücrelerinin onları tanımlamak için kullandığı proteinlerden yoksundur. Donörün bağışıklık hücreleri artık lösemi hücrelerini tespit edemediğinde, T hücreleri onları yok edemez.
Araştırmacılar, nüks eden AML'de diğer DNA mutasyonlarının mı yoksa alternatif anahtar mekanizmalarının mı daha baskın olabileceğini belirlemek için daha fazla sayıda hastayı içeren ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu belirttiler.
Matthew J. Christopher et al, Why Do Some AML Patients Relapse After Stem Cell Transplant?, N Engl J Med. Published October 31, 2018.a
+ Tüm Referansları Göster