
Bilim insanları dünyanın çocuklarının bir beslenme krizinin ortasında olduğuna dikkat çekmişlerdir. Yapılan çalışmalar dünyada 5 yaşın altındaki her üç çocuktan en az birinin bir çeşit yetersiz beslenme yaşadığını gözler önüne sermiştir. Bu durum sadece yaşlarına göre düşük kilolu olmalarına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda bodur büyümeye de yol açabilmekle birlikte beyin gelişimini etkileyebilmektedir. Ancak bu sorunun üstesinden gelmek sadece yemek ve sağlıklı beslenme ile ilgili değildir. Fark yaratmak için ihtiyaç duyulan bulmacanın genellikle gözden kaçan bir parçası vardır: sanitasyon. Dünya Sağlık Örgütü'nden alınan rakamlar, 5 yaşın altındaki çocuklar arasındaki ölümlerin yaklaşık yüzde 45'inin yetersiz beslenmeyle bağlantılı olduğunu ve bunların çoğunun düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geldiğini göstermiştir. Pandemi beslenme krizlerini daha da kötüleştirmiştir. Yaklaşık 55 milyon çocuk, covid-19 patlak vermeden önce boylarına göre zayıf olarak kabul edilmiş olmasına karşın o zamandan beri bu kategoriye 7 milyon çocuk daha eklenmiştir. Mevcut küresel gıda stokları önceki yıllardan daha yüksektir, bu nedenle tek başına gıda kıtlığı buna neden olacak gibi görünmemektedir.
Birkaç yıl önce, İngiltere merkezli Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü'nden Robert Chambers ve Gregor von Medeazza, tabloyu anlamaya yardımcı olmak için su ve sanitasyon hizmetleri ile beslenme, kronik ishal ve hastalıklar arasındaki boşluklar arasındaki bağlantılarla ilgili 250 makaleyi gözden geçirmişlerdir. Düşük gelirli hanelerle sınırlı olmayan bir sorun olan ailelerin kendi evlerinde sanitasyon tesisleri olmadığında yetersiz beslenmenin daha yüksek olduğunu bulmakla birlikte beslenme araştırmalarında temizlik ve hijyenin göz ardı edildiği sonucuna varmışlardır. Bu aynı zamanda ilk elden görülen bir modelle de eşleşmektedir. Yapılan çalışmada araştırmacılar, Hindistan'ın Rajasthan eyaletinde, 5 yaşın altındaki çocukların yarısının yaşlarına göre büyümesini engelleyen dokuz köyü incelediklerini bildirmişlerdir. Mevcut su ve sanitasyon tesisleri gözlemlenmiş, ailelerle görüşülmüş ve beslenme ve yaşam koşulları hakkında grup tartışmaları yapılmıştır.
5 yaşın altındaki çocuklar için boy varyasyonu
Çalışmada hikayesi tipik olan iki çocuklu bir anneyle konuşulmuştur. Kocasının, zamanının çoğunu aile çiftliğinde çalışarak, evi temizlemek, giysi ve mutfak eşyaları yıkamak gibi ev işleri yaparak geçirirken, istihdam için yakındaki bir şehre göç etmek zorunda kaldığı bildirilmiştir. Üstelik her gün 2 saate kadar su toplamak için harcanmış ve bu da yemek pişirmek için çok az zaman kalmasına neden olmuştur. Bu bölgedeki hanelerin yalnızca yüzde 7'sinin tuvaleti ve sadece yüzde 2'sinin evlerinin içinde akan su olduğu belirtilmiştir. Araştırmacılar bunun, sanitasyonu zorlaştırdığını, bu nedenle su kaynaklı hastalıkların olağan olduğunu genellikle ishal gibi belirtilerle vücudun besinleri gıdalardan alma kabiliyetini azalttığını belirtmişlerdir. Bu durumun çifte bir sorun olarak karşılarına çıkmıştır. Zorluk Rajasthan'a özgü bir durum değildir.
Demografik ve Sağlık Araştırmaları Programından elde edilen verileri kullanan bir çalışma, GSYİH gibi faktörleri kontrol ederken, 5 yaşın altındaki çocuklar için boy varyasyonunun yaklaşık yüzde 65'inin tuvalet tesislerine bağlanabileceğini göstermiştir. Sahra altı Afrika için de benzer bağlantılar kurulmuştur. Covid-19 ve bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik gerileme riski, temizlik altyapısına yapılan yatırımı azaltmaktadır. Bu durum, aileleri enfeksiyon riskine daha da maruz bırakacak ve çocukları beslemek için ayrılan zamanı azaltacaktır. Beslenme sadece yiyecek dağıtımıyla ilgili değildir, çevre ve yaşam koşullarında iyileştirmeleri de içermesi gerekmektedir. Bilim insanları, bu tür iddialı ve entegre politikaları desteklemenin, beslenme, sağlık, çevre ve mühendislik alanlarından uzmanların birlikte çalışmasını gerektirdiğini belirtimişler ve tüm dünyada çocukların karşılaştığı beslenme krizini gidermenin tek yolunun bu olduğunu vurgulamışlardır.
We have overlooked a crucial cause of the world's nutrition crisis, New Scientist, 14 April 2021
+ Tüm Referansları Göster