Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) tanısı alan hastaların %20 ila% 32'sinde beyin metastazı (BM) görülmekle birlikte, daha önce işlenmiş ALK güdümlü KHDAK gibi bazı belirli ortamlarda, BM prevalans %59'a ulaşabilmektedir. Bilim insanları tedavi edilmemiş BM hastalarının, CNS'deki araştırma ajanının belirli farmakokinetik veya farmakodinamik (PK / PD) profilinin sonuçların doğru yorumlanmasını engelleyebileceği endişeleri nedeniyle geleneksel olarak klinik çalışmalardan dışlanmış olduğunu ifade etmişlerdir. Aktif BM'li hastaların dışlanması, BM'ye karşı sistemik ilaç kullanma girişimlerinin cesaret kırıcı olmasıyla desteklenmiş olup bununla birlikte, son yıllarda, yeni nesil yüksek derecede penetran kinaz inhibitörlerinin geliştirilmesi, CNS'de uygun şekilde tasarlanmış ilaçların aktif olduğunu göstermiştir. Onkogenle tahrik edilen NSCLC'nin ötesinde, immünoterapötik ajanlar son zamanlarda KHDAK BM hastalarında CNS'de umut verici aktivite göstermiştir. En son klinik çalışmalardan elde edilen sonuçlar, monoklonal antikorların CNS'de anlamlı derecede aktif olmadığını iddia eden geleneksel dogmalara meydan okuduğunu göstermiştir. Araştırmacılar bu bulguların yakın gelecekte KHDAK BM'li hastaların klinik yönetimini değiştirmesi ve literatürün gözden geçirilmesini gerektirmesinin beklendiğini belirtmişlerdir. Yapılan bu derlemede araştırmacılar, BM tedavisi için monoklonal antikor bazlı immünoterapinin son sonuçları ve bu sonuçların önceki paradigmalara ve mevcut klinik uygulamalara nasıl meydan okuduğunu özetlediklerini ifade etmişlerdir. Çalışmalar, arama stratejisi ve beyin metastazları ile PubMed veritabanından belirlenmiş olup aramanın son tarihi 17 89 Temmuz 2019'da yapılmıştır. Çalışmada 2019 Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO), Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği (AACR), Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (ESMO), Uluslararası Akciğer Kanseri (IASLC) Dünya Akciğer Kanseri Kongresi (WCLC) yıllık toplantılarının incelenmesi gözden geçirilmiş ve dahil edilmek üzere değerlendirildiği belirtilmiştir. İncelenen makalelerin referans listeleri de potansiyel içerme için dikkate alınmıştır.

Gelişmiş küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde devrim

Yapılan çalışmalar immün kontrol noktası inhibitörlerinin (ICI), gelişmiş küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde bir devrim olduğunu göstermiştir. Araştırmacılar teşvik edici sonuçların, yüksek PD-L1 ekspresyonu ve düşük CNS hastalık yükü olan sürücü negatif gelişmiş NSCLC'si olan seçilmiş hastalarda ICI'nin CNS'de aktif olabileceğini düşündürdüğünü belirtmişlerdir. Çalışmada tek ajan CNS yanıt oranları yaklaşık %30 olarak bildirilmiş olup bu özel ortamın ötesinde, anti-PD 1 / PD-L1 antikorlarının, BM için lokal tedavi alan hastalarda radyoterapi ile ilişkili potansiyel nörolojik toksisite riskleri, daha spesifik olarak radyonekroz (RN) ile ilgili endişeleri ele alarak değerlendirilmiştir. Buna göre, tümör yanıtını değerlendirmek ve psödoprogresyon veya RN'yi dışlamak için çeşitli klinik ve görüntüleme stratejileri uygun şekilde geliştirilmektedir. Araştırmacılar ICI'nin eşsiz PK / PD'si, monoklonal antikorların BM'ye karşı marjinal olarak aktif olduğu fikrine meydan okuduğunu ve bu tedavi yönteminin tek başına değerlendirildiğini veya radyasyon terapisi ile birleştirildiği klinik çalışmaların gelişimini desteklemek için ön kanıtların olduğunu ifade etmişlerdir.

Mevcut kanıtlara dayanarak, anti-PD-1 / PD-L1 ajanları ileri KHDAK hastalarının CNS'sinde uzun süreli hastalık kontrolü denendiğinde ilgili bir rol oynamakta olup bununla birlikte, anti-438 PD- (L) 1 ajanlarına en yüksek tepki olasılığı olan bireyleri tanımlamak için prediktif seçim kriterleri gereklidir. Araştırmacılar dikkatle seçilmiş bu hastalarda, SRT WBRT'ye tercih edilebileceğini veya radyoterapi koruyucu stratejilerin düşünülebileceğini, ancak bu yaklaşımlar daha sağlam klinik çalışmalarda onay gerektirdiğini belirtmişlerdir. CNS'de ICI'nin teşvik edici aktivitesine rağmen, anti-PD-1/PD-L1 monoterapisinden daha büyük aktiviteye sahip rejimlere acilen ihtiyaç vardır ve KHDAK BM hastalarında prospektif çalışmalar gereklidir. Sonuç olarak araştırmacılar ICI'nin sistemik doğumundan klinik fayda elde edecek hastaları tanımlamak için önceden ışınlanmış lezyonlarda RN, psödoprogresyon ve tümörün yeniden büyümesi arasında ayrım yapmak için iyileştirilmiş görüntüleme yöntemlerinin gerekli olduğunu vurgulamışlardır.

Medikaynak Referanslar

Eguren-Santamaria I, Sanmamed MF, Goldberg SB, et al. PD-1/PD-L1 blockers in NSCLC brain metastases: challenging paradigms and clinical practice [published online ahead of print, 2020 Apr 30]. Clin Cancer Res. 2020;clincanres.0798.2020. doi:10.1158/1078-0432.CCR-20-0798

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler