
İçinde beyni barındırabilecek bir kafatasının fiziksel bir tanımından türetilen ingilizce deyim "highbrow", beyin büyüklüğü ve zeka arasında bir bağlantının varlığına dayanan bir inançtan doğmuştur.
Bu konuda çok sayıda çalışma yapılsa da, sosyoekonomik durum gibi diğer faktörler de işin içine girince, taraf tutma riskinin yüksek olması sebebiyle sağlıklı sonuçlara ulaşmak mümkün olamamıştır.
Pennsylvania Üniversitesi ve Amsterdam Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yönetilen yeni bir çalışma, bağlantıyı netleştirmiştir. Araştırmacılar, bilişsel performans test sonuçları ve elde edilen verilerle, daha önce yapılan çalışmalarla da gösterildiği gibi, beyin hacmi ile bilişsel performans arasında pozitif bir ilişki olduğunu bulmuşlardır. Fakat bu bulgu önemli uyarılar ile birlikte gelmektedir.
Çalışmanın en başından itibaren araştırmacılar, araştırmalarında yanlılık ve karıştırıcı faktörlerin etkilerini en aza indirmeye çalışmışlardır. Araştırmayı önceden kaydettirmiş, yani kendi yöntemlerini yayınlamış ve yayın yapmayı taahhüt etmişlerdir. Analizlerinde ayrıca katılımcıların cinsiyet, yaş, boy, sosyoekonomik durum ve toplum yapılarını sistematik olarak kontrol etmişlerdir.
Daha önceki çalışmalar, beyin büyüklüğü ile bilişsel performans arasında tutarlı bir ilişki saptamıştı, ancak katılımcı sayısı arttıkça bu ilişki zayıflıyor gibi görünmekteydi.
Çalışmada Geniş Bir Grup İncelendi
Çalışma, Birleşik Krallık'ta yarım milyondan fazla insanın bilgi deposu olan Birleşik Krallık Biobank adlı son zamanlarda toplanan bir veri setine dayandırılmıştır. Biobank, katılımcıların sağlık ve genetik bilgilerinin yanı sıra yaklaşık 20.000 kişilik bir alt kümenin beyin taraması görüntülerini de içermektedir. Bu örneklem büyüklüğü devasadır ve bu konuyla ilgili yapılan daha önceki tüm çalışmalardan %70 daha büyüktür. Bu da beyin büyüklüğü ile bilişsel performans arasındaki korelasyonun daha güvenilir bir şekilde test edilmesini sağlamıştır.
Bilişsel performansın ölçülmesi zordur ve araştırmacılar bu çalışmada kullanılan değerlendirmelerin bile zayıflıklara sahip olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcılar mantık ve akıl yürütme becerilerini test eden kısa bir anket uygulamışlardır.
Çeşitli değişkenler içeren bir model kullanılarak, daha iyi bilişsel performans ve eğitimsel kazanım için öngörücü olan faktörler incelenmiştir. Boy, sosyoekonomik durum ve genetik yapı gibi diğer faktörler kontrol edilmekle birlikte, toplam beyin hacmi ile net bir pozitif korelasyon görülmüştür. Yani, daha büyük beyne sahip olanlar, daha iyi kavrama yeteneğine sahip ve okullarında aldıkları eğitimlerde daha başarılıydılar.
Bu basitleştirilmiş bir benzeşim olsa da, bir bilgisayar düşünüldüğünde; eğer bilgisayarın daha fazla transistörü varsa bilgi daha hızlı ve daha iyi iletir. Araştırmacılar bu durumun beyinde de aynı olabileceğini düşünmüşlerdir. Daha fazla nörona sahip bir beyin, daha iyi bir bellek veya paralel olarak tamamlanan daha fazla görev anlamına gelir.
Araştırmacılar beyin büyüklüğü ve zeka arasındaki ilişkiye baktıklarında ise farkın çok anlamlı olmadığını görmüşlerdir. Aradaki fark sadece %2 bulunmuştur.
Araştırmacılar gelecekteki çalışmalarında, beynin belirli bölgelerinin veya aralarındaki bağlantının, kavrama yetisine katkıda bulunmada üstün bir rol oynayıp oynamadığını belirlemek için derinlemesine bir analiz yapmayı planlamaktadırlar..
Nave G, et al. Are Bigger Brains Smarter? Evidence From a Large-Scale Preregistered Study. Psychological Science, 2018; 095679761880847 DOI: 10.1177/0956797618808470
+ Tüm Referansları Göster