Çalışma Biyoaktif Maddenin Önemli Reseptörü Nasıl İnhibe Ettiğini Gösteriyor

A2A reseptörü doğuştan gelen bağışıklık sisteminin hastalıklı hücrelere saldırmasını düzenler. Bonn Üniversitesi araştırmacıları ilk kez önemli bir inhibitörün reseptöre nasıl bağlandığını gösterebildi. Bu sonuçlar doğuştan gelen bağışıklık sistemini güçlendirecek hedef molekül arayışını kolaylaştıracak.

Tümör hücreleri bağışıklık sisteminden korunmak için kendilerini önemli bir endojen haberci olan bir adenozin bulutu ile çevreler. Adenosin molekülleri bağışıklık hücrelerinin yüzeyindeki tip 2A adenozin reseptörlerine (A2A) bağlanır. Böylece vücudun ‘katil hücreleri’ etkisiz hale getirilir. Bu nedenle araştırmacılar A2A reseptörünü bloke edebilecek moleküller arıyor.

X ışını ile bombardıman

Bonn Üniversitesi Eczacılık Enstitüsü'nden Prof. Dr. Christa Müller ‘Çalışmamız bu araştırmayı çok daha kolaylaştırmalı. A2A reseptörüne preladenant adı verilen bir inhibitörün yeni varyantlarını ekledik. Sonra reseptör ve inhibitör kompleksinden kristal elde ettik’ demiştir.

Kristalizasyon kompleksin yapısının açıklanmasını sağladı. Deneyleri gerçekleştiren Tobias Claff ‘Bunun için bileşiği X ışını ile bombalıyoruz. Kristal ışınları kırar. Böylece kompleksin uzamsal yapısı ortaya çıkar’ demiştir. Bu sayede araştırmacılar A2A reseptör preladenantının hangi noktalara bağlandığını gösterebildi. Bu bilgi ile artık inhibitörü özel olarak değiştirmek ve ona daha iyi özellikler vermek mümkün. Claff iyimserlikle ‘Çalışmamız maddeyi optimize etmeyi çok daha kolay hale getirecek’ diye eklemiştir. A2A vücuttaki temel işlevleri düzenleyen bir reseptör grubuna dahildir. Hücre zarını kaplar ve anten gibi davranır. Hücrenin içine doğru çıkıntı yapan kısmı ile spesifik reaksiyonları tetiklemektedir.

İnhibitör moleküle bağlı boya

Christa Müller ‘Bu alıcılar merkezi konumları nedeniyle son derece önemlidir. Ancak birçoğu ne yazık ki nispeten kararsız. Bu X ışını analizlerini engelliyor’ demiştir. Bu nedenle araştırmacılar A2A reseptörünü tek bir noktada değiştirerek onu kararlı hale getirdi. Ek olarak bir tür moleküler dizi ile ön preladenanta bir boya bağlamayı başardılar. Böylece doku preladenantının A2A reseptörüne bağlandığı yeri saptamış oldular.

Müller ‘Son yıllarda Bonn'da geliştirdiğimiz yöntemler buna benzer ve diğer hücre zarı proteinlerinin yapısını aydınlatmamıza olanak sağlayacak. Son derece karmaşık moleküllerin bu tür yapısal analizini yapabilen çok fazla araştırma tesisi yok’ demiştir.