Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Araştırma, daha şiddetli COVID-19 semptomları olanların çevrimiçi bir dizi testte daha düşük puan aldığını, en çok akıl yürütme ve problem çözme görevlerindeki performansın etkilendiğini bulmuştur. Verilerin daha ileri analizi, en yüksek bilişsel görev bozukluğunun hastanede nefes almalarına yardımcı olmak için mekanik ventilasyona bağlananlarda görüldüğünü göstermiştir.

EClinical Medicine dergisinde yayınlanan araştırma, King's College London, Imperial College London ve Cambridge Üniversitesi arasında bir iş birliğiydi. İngiltere Demans Araştırma Enstitüsü Bakım Araştırma ve Teknoloji Merkezi ve Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü (NIHR) Maudsley Biyotıp Araştırma Merkezi tarafından ortak finanse edilmiştir.

Çevrimiçi biliş testleri

Londra Imperial College’da Restoratif Nörobilimde okutman ve çalışmanın ilk yazarı, Dr. Adam Hampshire tarafından geliştirilen bir dizi çevrimiçi test, BBC2 Horizon İngiliz Zekâ testi için pandemiden hemen önce halka açılmıştı. 2020'nin başlarında, çalışma ekibi SARS-CoV-2 enfeksiyonu, yaşanan semptomlar ve hastaneye yatış ihtiyacı hakkında bilgi toplamak için anketleri genişletmiştir.

Tam veri sağlayan 81.337 kişiden 12.689'u COVID-19 olduğundan şüpheleniyordu. Birçoğu hala evde kalabilse de solunum semptomları yaşayan (3.559 katılımcı) katılımcılar değişik şiddette hastalık tablosu bildirdiler. Yaklaşık 200'ü hastaneye kaldırıldı (192 katılımcı) ve bunların yaklaşık dörtte birine de (44 katılımcı) mekanik ventilasyon gerekti.

Hastalığın başlangıcından bu yana geçen süre 1-6 ay civarındaydı, bu da çalışmanın biliş üzerindeki bu etkilerin uzun süreli olup olmadığı konusunda kesin bir sonuç çıkaramadığı anlamına geliyordu.

Düşünme problemleri ve solunum semptomları

Çalışma, genel bilişsel performanstaki eksiklikler ile yaşanan solunum semptomlarının şiddeti arasında bir ilişki saptarken düşünme yeteneğinin tüm alanlarının COVID-19 hastalığı ile aynı şekilde ilişkili olmadığını ve duygusal ayrıştırmayı (aynı duyguyu ifade eden yüzlerin tanınması) ve çalışma belleğini (ekranda bir kare dizisinin nerede göründüğünü hatırlamak) içeren bazı yeteneklerin korunduğunu da buldu. En büyük eksikliğin akıl yürütmede beceri gerektiren 'yürütme' görevleri (örn. kelimeler arasındaki ilişkilerin benzer olup olmadığına karar vermek) ve problem çözmede (bir düzenlemeden diğerine geçmek için kaç hamle yapılması gerektiğine karar vermek) daha çok eksiklik varmış gibi görünüyordu. Eksiklerin büyüklüğünü anlamak için yazarlar, testlerdeki puanların modelini başka nedenlerle ortaya çıkan bilişsel değişikliklerle karşılaştırdılar. Mekanik ventilasyon ile hastaneye yatırılanlardaki etkiler, on yıllık bir yaşlanma döneminde görülen ortalama bilişsel gerilemeye benzerdi ve IQ'da yedi puanlık bir farka eşdeğerdi.

Araştırmacılar, bu bilişsel eksikliklerin COVID-19 ile ilişkili olduğundan ve diğer değişkenlerle açıklanamadığından emin olmak için bir dizi kontrol gerçekleştirdiler. Bunlar, SARS-CoV-2 için doğrulanmış pozitif testi olanların ayrılmasını ve testleri pozitif olanlarda bilişsel eksikliklerin gerçekten daha büyük olduğunu göstermeyi içeriyordu. Daha ileri kontroller sonuçların önceden sorunları olan az sayıda hastadan ya da devam eden COVID-19 belirtileri ile ilgili olmadığını ayrıca sonuçların daha şiddetli COVID-19 hastalığına yakalananların hasta olmadan önce bilişsel olarak daha az yetenekli oldukları gerçeğiyle açıklanamayacağını göstermiştir.

Çalışmanın ilk yazarı Dr. Adam Hampshire şunları söyledi; "Çalışmamız, COVID-19'un beyin ve beyin fonksiyonlarını nasıl etkileyebileceğine dair artan çalışmalara katkıda bulunuyor. Bunlar COVID-19'un beyinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyan bazı önemli etkileri olduğunu göstermek için birleşiyor. İleriye dönük olarak, ideal olarak insanların bilişsel geri çekilmelerini aylar hatta yıllar boyunca izleyen çalışmalarda, beyin görüntüleme ve bilişsel testleri zihinsel sağlık ve günlük işlev hakkındaki diğer bilgilerle bir araya getirmek değerli olacaktır. Uzun vadeli etkilerin ne olduğunu gerçekten bilmek için kişilerin uzun süreli takip edilmeleri gerekecektir."

King's College London ve Liverpool Üniversitesi liderliğindeki COVID-19 klinik Nörobilim çalışması (COVID-CNS) ve Imperial College London liderliğindeki REACT Long Covid çalışması gibi yeni çalışmalar şimdi bu bilişsel araçları COVID-19'un uzun vadeli etkilerini incelemek için kullanıyor.

Londra King's College’dan Nörogörüntüleme profesörü ve çalışmanın kıdemli yazarı Mitul Mehta,"Bazı bilişsel işlevlerin neden diğerlerinden daha fazla etkilendiğine dair kritik soru hala cevapsız" dedi. "Hipoksi ve mekanik ventilasyonun, bu çalışmada gözlemlenenlere benzer bilişsel eksikliklerle ilişkili olduğu zaten bilinmektedir ve şu anda bazı hastalarda nörolojik komplikasyonların yanı sıra psikiyatrik sorunlara dair kanıtlar bulunmaktadır. Pandeminin üçüncü dalgasından geçerken, aşılama ve hastanedeyken etkili tedaviler gibi COVID-19'un şiddetini azaltabilecek daha fazla seçenek var. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, bu farklı yaklaşımlarla hastalığın şiddetini azaltarak, insanların yaşayabileceği bilişsel zorlukların şiddetini de azaltabileceğimizi göstermektedir."

Medikaynak Referanslar

 Adam Hampshire, William Trender, Samuel R Chamberlain, Amy E. Jolly, Jon E. Grant, Fiona Patrick, Ndaba Mazibuko, Steve CR Williams, Joseph M Barnby, Peter Hellyer, Mitul A Mehta. Cognitive deficits in people who have recovered from COVID-19. EClinical Medicine, 2021; 101044 DOI: 10.1016/j.eclinm.2021.101044 

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler