
Sepsis, COVID-19 enfeksiyonuna neden olan virüs de dahil olmak üzere bakteriyel, fungal, protozoal veya viral kaynaklı enfeksiyona karşı düzensiz bir konakçı tepkisinin neden olduğu hayatı tehdit eden bir organ işlev bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bir kişi, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) enfeksiyonu tarafından başlatılan düzensiz bir immünolojik veya koagülopatik konakçı tepkisi yaşadığında, araştırmacılar bunun bir viral sepsis şekli olduğunu ifade etmişlerdir. Mevcut literatür, şiddetli COVID-19'un, doğrudan viral istilayı takip eden günlerde sıklıkla düzensiz konakçı tepkilerine yol açtığını desteklemektedir. Sepsis ve Septik Şok Görev Gücü için Üçüncü Uluslararası Konsensüs Tanımları 2015'te bir araya geldiğinde, sepsisin heterojen nedenlerini kapsamayı amaçlayan güncellenmiş sepsis ve septik şok (SEPSIS-3) tanımları sunarken, bu ölümcül durumun acil olarak tanınması gerektiğini ve teşhisinin önemini vurgulamışlardır.
Araştırmacılar COVID-19 ve insan vücudundaki etkileri hakkında bilgi edinmeye devam ederken, bu tanımın iletişimleri ve hastalığın ciddiyetinin tanınması açısından önemli olduğunu belirtmişlerdir. SARS CoV-2 enfeksiyonu sıklıkla, akut böbrek hasarı, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ve koagülopati dahil olmak üzere diğer patojenik organizmalardan kaynaklanan sepsis formlarında görülenlere benzer organ işlev bozukluğuna yol açmaktadır. Bu organ işlev bozuklukları, büyük ölçüde, sepsis tanımlarıyla uyumlu konakçı immünolojik yanıtların anormal bir yinelemesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle araştırmacılar, bugüne kadarki en etkili tedavilerinin düzensiz konakçı tepkisini veya etkisini azaltmayı amaçladığını belirtmişlerdir. COVID-19'un patobiyolojisi hakkında, hastalığın ARDS gibi yaygın kritik hastalık sendromlarının benzersiz belirtileriyle ilişkili olup olmadığı da dahil olmak üzere birçok spekülasyon bulunmaktadır.
COVID-19 sepsisinin belirtileri
Araştırmacılar şimdiye kadar, COVID-19 ARDS'nin diğer ARDS biçimlerinden kanıta dayalı uygulamayı değiştirme noktasına kadar önemli ölçüde farklılık gösterdiğine dair güçlü bir kanıtlarının olmadığını ifade etmişlerdir. SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sepsis ile ilgili bugüne kadarki en iyi kanıt, genel olarak viral sepsisin bazı tezahürlerinde klasik bakteriyel sepsisten farklı olsa da, hala sepsis olmasıdır. COVID-19 sepsisinin belirtileri ile tipik bakteriyel sepsis arasında klinik olarak önemli farklılıklar bulunmasına karşın bunlar niteliksel farklılıklardan çok nicelikseldir. Yani, tüm klinisyenler onları daha önce diğer sepsis hastalarında, bu virüs ilk insanı enfekte etmeden önce görmüşlerdir. İnfluenza pnömonisi ve sepsis benzer şekilde olduğundan bu durum hastaları daha sonra bakterilerden süper enfeksiyona yatkın hale getirmektedir. Araştırmacılar influenzada, bu süper enfeksiyonlara esas olarak, stafilokoklar ve streptokoklar gibi Gram-pozitif organizmaların neden olduğunu belirtmişlerdir. COVID-19 salgını, klinisyenler, bilim insanları, epidemiyologlar ve halk sağlığı görevlileri için muazzam zorluklar yaratmıştır.
Araştırmacılar bu hastalığı hızla biriken bilgilerinin ortasında tedavi etmeye devam ederken, klinik etkisini tam olarak yakalamak için bilimsel ve halk sağlığı topluluklarında hastalıkla ilgili dili netleştirmenin öneminin hatırlanması gerektiğini vurgulamışlardır. Uygun teşhis, klinisyenlerin birbirleriyle, hastalar, ailelerle ve politika yapıcılarla nasıl iletişim kurması açısından çok önemlidir. Araştırmacılar bu küresel pandemide birçok yeni fenomenin gözden geçirilmesine karşın sepsis veya diğer kritik hastalık sendromları için tanı kriterlerinin değişmediğini belirtmişlerdir. Son olarak araştırmacılar COVID-19'un potansiyel sepsis nedeni olarak açıklığa kavuşturulması da dahil olmak üzere yerleşik tanımları kullanarak COVID-19’un şiddetini tanımlamak için hastaları adına etkili bir şekilde iletişim kurmanın hem yerel hem de küresel hasta bakımı için hayati önem taşıdığını ifade etmişlerdir.
Christina S. Boncyk, MD; Matthew F. Mart, MD; E. Wesley Ely, MD, MPH, Does COVID-19 Cause Sepsis? – Medscape, Oct 16, 2020.
+ Tüm Referansları Göster