
2019 koronavirüs hastalığına (COVID-19) neden olan şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2), Çin'in Wuhan kentindeki bir salgından hızla tüm dünyada 1 milyondan fazla kişiyi enfekte eden bir salgına dönüşmüştür. Yapılan araştırmalar milyarlarca vatandaşın, sosyal mesafe önlemlerinden ve pandeminin sosyoekonomik etkisinden etkilendiğini göstermiştir. SARS-CoV-2, SARS-CoV'ye yaklaşık %80 benzer olmakla birlikte anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptörüne bağlanarak konakçı insan hücrelerini işgal etmektedir. COVID-19'un esas olarak bir solunum yolu enfeksiyonu olarak ortaya çıktığı belgelenmiş olmasına rağmen, ortaya çıkan veriler, bunun kardiyovasküler, solunum, gastrointestinal, nörolojik, hematopoietik ve bağışıklık sistemi dahil olmak üzere birden fazla sistemi içeren sistemik bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. COVID-19'un ölüm oranları SARS ve Orta Doğu Solunum Sendromundan (MERS) daha düşük olmasına karşın bilim insanları COVID-19’un, mevsimsel gripten daha öldürücü olduğunu belirtmişlerdir. Yaşlı insanlar ve komorbiditeleri olan kişiler COVID-19 nedeniyle artmış ölüm riski altındadır, ancak altta yatan önemli hastalıkları olmayan genç insanlarda da fulminan miyokardit ve yaygın intravasküler koagülopati (DIC) gibi potansiyel olarak ölümcül komplikasyonlarla ortaya çıkabilmektedir.
Yapılan bu çalışmada araştırmacılar, COVID-19'un sayısız hematolojik bulgularını ve komplikasyonlarını özetlediklerini ve COVID-19'un erken önlenmesi ve yönetimi için rehberlik sağladıklarını belirtmişlerdir. Genellikle 1 ila 14 gün arasında değişen kuluçka döneminde ve hastalığın erken evresinde, spesifik olmayan semptomlar mevcut olduğunda, periferik kan lökositi ve lenfosit sayılarının normal veya biraz azaldığı gözlemlenmiştir. Araştırmacılar viremiyi takiben, SARS-CoV-2’nin öncelikle akciğerler, kalp ve gastrointestinal sistem dahil olmak üzere yüksek ACE2 seviyeleri ifade eden dokuları etkilediğini bildirmişlerdir. İlk semptomların başlamasından yaklaşık 7 ila 14 gün sonra, hastalığın klinik görünümlerinde bir artış olmaktadır. Bu, sitokin fırtınası olarak bile karakterize edilebilen, inflamatuar aracıların ve sitokinlerin belirgin bir sistemik artışı olarak belirtilmiştir. Bu noktada, ciddi lenfopeni ortaya çıkmaktadır. Bilim insanları, lenfopeninin, prognostik potansiyeli olan kardinal bir laboratuvar bulgusu olarak düşünülebileceğini ifade etmişlerdir. Nötrofil / lenfosit oranı ve pik trombosit / lenfosit oranının da ciddi vakaların belirlenmesinde prognostik değere sahip olabileceği belirtilmiştir.
Lenfosit sayısı dinamikleri ve inflamatuar indeksleri
Araştırmacılar hastalık seyri sırasında, LDH, CRP ve IL-6 dahil olmak üzere lenfosit sayısı dinamiklerinin ve inflamatuar indekslerin uzunlamasına değerlendirilmesinin, sonuçları iyileştirmek için kasvetli prognozlu vakaları tanımlamaya ve müdahaleyi hızlandırmaya yardımcı olabileceğini ifade etmişlerdir. Biyobelirteçler, bu kadar yüksek serum prokalsitonin ve ferritin de kötü prognostik faktörler olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca, hastanede yatan COVID-19 hastaları arasında kan hiper pıhtılaşmasının yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Yüksek D-Dimer seviyeleri tutarlı bir şekilde rapor edilirken, bunların hastalık seyri sırasında kademeli artışlarının özellikle hastalığın kötüleşmesi ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. PT ve aPTT uzaması gibi diğer pıhtılaşma anormallikleri, fibrin bozunma ürünleri artar, şiddetli trombositopeni, hayatı tehdit eden yaygın intravasküler pıhtılaşmaya (DIC) yol açmakla birlikte bu da sürekli dikkat ve acil müdahale gerektirmektedir. Bu nedenle araştırmacılar, COVID-19 ile enfekte hastaların, ister hastanede yatan ister ayakta olsun, venöz tromboembolizm için yüksek risk altında olduklarını ve düşük moleküler ağırlıklı heparin ile erken ve uzun süreli farmakolojik tromboprofilaksinin şiddetle tavsiye edildiğini belirtmişlerdir. Sonuç olarak araştırmacılar sürekli tetikte olmak gerektiğini ve yardımcı antitrombotik tedavilerle birlikte veya onsuz optimal antikoagülasyon rejimi olup olmadığını belirlemek için acil çalışmaların planlanması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Terpos E, Ntanasis-Stathopoulos I, Elalamy I, Kastritis E, Sergentanis TN, Politou M, Psaltopoulou T, Gerotziafas G, Dimopoulos MA. Hematological findings and complications of COVID-19. Am J Hematol. 2020 Jul;95(7):834-847. doi: 10.1002/ajh.25829. Epub 2020 May 23. PMID: 32282949; PMCID: PMC7262337.
+ Tüm Referansları Göster