
Bilim insanları, insanlarda şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) ile enfeksiyonun, hafif üst solunum yolu semptomlarından hayatı tehdit eden ilerleyici viral pnömoniye kadar geniş bir klinik solunum sendromları yelpazesi ile ilişkili olduğunu belirtmişlerdir. Klinik olarak, şiddetli koronavirüs hastalığı 2019 olan (Covid-19) hastalar, zor nefes alma ve ilerleyici hipoksemiye sahip olmakla birlikte sıklıkla mekanik ventilasyon desteği almaktadırlar. Uzmanlar radyografik olarak, göğsün bilgisayarlı tomografik (BT) görüntülemesinde periferik akciğer buzlu cam opasitelerinin, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) için Berlin kriterlerini karşıladığını belirtmişlerdir. Histolojik olarak, ARDS'nin erken evresinin ayırt edici özelliği, Katzenstein ve ark. tarafından, ödem, kanama ve intraalveolar fibrin birikimi ile birlikte yaygın alveolar hasar olarak tarif edilmiştir. Yaygın alveolar hasarın, Orta Doğu solunum sendromu koronavirüsü (MERS-CoV), SARS CoV, SARS-CoV-2 ve influenza virüsleri dahil olmak üzere bulaşıcı olmayan veya bulaşıcı nedenlere sahip olabileceğinden spesifik olmayan bir bulgu olduğu belirtilmiştir.
Covid-19'un ayırt edici özellikleri arasında hastalıkla ilişkili vasküler değişiklikler yer almaktadır. SARSCoV ve SARS-CoV-2 enfeksiyonunda yaygın alveolar hasar ile ilgili olarak, fibrin trombüs oluşumu anekdot olarak gözlenmiş olmasına karşın sistematik olarak çalışılmamıştır. Klinik olarak, birçok hastada yüksek d-dimer seviyeleri ve ekstremitelerinde trombotik mikroanjiyopatiyi düşündüren kutanöz değişiklikler bulunmaktadır. Yaygın intravasküler pıhtılaşma ve büyük damar trombozu, çok sistemli organ yetmezliği ile ilişkilendirilmiştir. Periferik pulmoner vasküler değişiklikler daha az iyi karakterize edilmiştir. Bununla birlikte araştırmacılar, gaz değişim ağlarındaki vaskülopatinin, sonuçta ortaya çıkan ventilasyon ve perfüzyon uyumu üzerindeki etkisine bağlı, potansiyel olarak hipoksemiye ve postürün oksijenasyon üzerindeki etkilerine katkıda bulunabileceğini belirtmişlerdir. Yapılan bu çalışmada araştırmacılar, Covid-19'dan ölen hastalardan otopsi sırasında elde edilen akciğerlerin morfolojik ve moleküler özelliklerini, influenzadan ölen hastalardan ve yaş eşleştirilmiş, enfekte olmamış kontrol akciğerlerinden alınan akciğerlerle karşılaştırmalı olarak incelediklerini belirtmişlerdir.
COVID-19'un İnfluenza Virüsü Enfeksiyonundan Ayrımı
Çalışmada Covid-19'dan ölen hastalardan otopsi sırasında elde edilen 7 akciğer incelenmiş olmakla birlikte bunlar, influenza A (H1N1) enfeksiyonuna bağlı akut solunum sıkıntısı sendromundan (ARDS) ölen hastalardan otopsi sırasında elde edilen 7 akciğer ve yaşa uygun, enfekte olmamış 10 kontrol akciğeriyle karşılaştırılmıştır. Akciğerler, yedi renkli immünohistokimyasal analiz, mikro bilgisayarlı tomografik görüntüleme, taramalı elektron mikroskobu, korozyon dökümü ve gen ifadesinin doğrudan çoklamalı ölçümü kullanılarak incelenmiştir. Covid-19 ile ilişkili veya influenza ile ilişkili solunum yetmezliğinden ölen hastalarda, periferik akciğerdeki histolojik model, perivasküler T hücresi infiltrasyonu ile birlikte yaygın alveolar hasar olduğu gözlemlenmiştir. Covid-19 hastalarının akciğerleri de hücre içi virüs ve bozulmuş hücre zarlarının varlığıyla ilişkili şiddetli endotelyal yaralanmadan oluşan ayırt edici vasküler özellikler göstermiştir. Araştırmacılar Covid-19 hastalarında pulmoner damarların histolojik analizin, mikroanjiyopatili yaygın tromboz gösterdiğini belirtmişlerdir. Çalışmada alveolar kapiller mikrotrombi, influenzalı hastalara göre Covid-19 hastalarında 9 kat daha fazla görülmüştür. Araştırmacılar Covid-19 hastalarından alınan akciğerlerde, ağırlıklı olarak bir intususeptif anjiyogenez mekanizması yoluyla yeni damar büyümesi miktarının, influenzalı hastaların akciğerlerindekinden 2,7 kat daha yüksek olduğunu gözlemlemişlerdir. Sonuç olarak çalışmanın verileri vasküler anjiyogenezin, Covid-19'un pulmoner patobiyolojisini eşit derecede şiddetli influenza virüsü enfeksiyonundan ayırmış olduğunu göstermiştir. Araştırmacılar gözlemlerinin evrenselliğini ve klinik sonuçları tanımlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtmişlerdir.
Ackermann M, Verleden SE, Kuehnel M, Haverich A, Welte T, Laenger F, Vanstapel A, Werlein C, Stark H, Tzankov A, Li WW, Li VW, Mentzer SJ, Jonigk D. Pulmonary Vascular Endothelialitis, Thrombosis, and Angiogenesis in Covid-19. N Engl J Med. 2020 Jul 9;383(2):120-128. doi: 10.1056/NEJMoa2015432. Epub 2020 May 21. PMID: 32437596; PMCID: PMC7412750.
+ Tüm Referansları Göster