Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Aralık 2019'dan bu yana, Çin'in Wuhan kentinde koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) adlı yeni bir enfeksiyon patlak vermiş ve tüm dünyada yayılmıştır. COVID-19, 11 Mart 2020 tarihinde WHO tarafından resmi olarak pandemi ilan edilmiştir. Bilim insanları, hastalığa, 2002'de SARS salgınına neden olan SARS-CoV'den sonra SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni tanımlanmış şiddetli akut solunum sendromu (SARS) ile ilişkili koronavirüs türünün neden olduğunu belirtmişlerdir. SARS-CoV-2, küresel morfolojiye ve tek sarmallı RNA (ssRNA) genomuna sahip zarflı virüsler olan koronavirüs ailesine ait olmakla birlikte sivri glikoproteinler (S proteini) virüsün peplosundan geçmekte ve taç benzeri bir yüzey oluşturmaktadır. Virüs, S protein'in S1 alt biriminde bulunan reseptör bağlanma alanı (RBD) aracılığıyla, konakçı hücre reseptörü anjiyotensin dönüştürücü enzim 2'ye (ACE2) bağlanabilmekle birlikte hücreye girebilmektedir.

Çoğu durumda, SARS-CoV-2 ile enfekte olan konakçılar ateş, yorgunluk ve kuru öksürük gibi grip benzeri semptomlarla kendini göstermektedir. COVID-19 hastalarında baş ağrısı, miyalji, boğaz ağrısı, bulantı ve ishal de görülebilmektedir. Bilim insanları, ağır vakalarda nefes darlığı ve hipokseminin ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Kritik durumlarda, hastalık hızla ilerlemekle birlikte hastalar septik şok ve çoklu organ disfonksiyonu geliştirebilmektedir. Bu nedenle COVID-19, deri, böbrekler, solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, sindirim sistemi, sinir sistemi ve hematolojik sistem dahil olmak üzere birden fazla organ sistemini etkileyen sistemik bir hastalık olabilmektedir. SARS-CoV-2'nin neden olduğu düzensiz bağışıklık tepkisi ve artan pro-enflamatuar sitokinler, COVID-19 tedavisinde bağışıklık düzenleyici tedaviye dikkat çeken hastalık patogenezine ve organ hasarına katkıda bulunmaktadır. Otoimmün hastalıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar, kritik COVID-19 vakalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, COVID-19'lu hastalarda bazı otoantikorlar tespit edilebilmektedir. Bu gözlemler, otoimmünite patogenezine katkıda bulunduğu bilinen yolların incelenmesinin COVID-19'u daha iyi anlamak ve tedavi etmek için ipuçları sağlayabileceğini düşündürmektedir.

İmmün yanıtlar ve patojenik mekanizmalar

Yapılan bu çalışmanın amacı, SARS-CoV-2 ile enfeksiyon ve otoimmünite arasındaki ilişkiyi değerlendirmek olarak açıklanmıştır. Enfekte bireylerin çoğu asemptomatik olsa da, COVID-19'lu hastaların bir kısmı birden fazla organ hasarı ile ciddi hastalık geliştirmektedir. COVID-19, klinik belirtiler, immün yanıtlar ve patojenik mekanizmalarda otoimmün hastalıklarla benzerlikler paylaşmaktadır. Güçlü bağışıklık reaksiyonları, her iki hastalık durumunun patogenezine katılmakla birlikte otoimmün hastalıkların ayırt edici özelliği olan otoantikorlar, COVID-19 hastalarında da tespit edilebilmektedir. Ayrıca, bazı hastaların COVID-19 enfeksiyonundan sonra Guillain-Barré sendromu veya sistemik lupus eritematoz gibi otoimmün hastalıklar geliştirdiği bildirilmiştir. SARS CoV-2'nin kendi kendine toleransı bozabileceği ve konakçı hücreler ile çapraz reaktivite yoluyla otoimmün tepkileri tetikleyebileceği tahmin edilmektedir. Otoimmün hastalıkları olan hastalarda COVID-19'un enfeksiyon riski ve prognozu tartışmalı olmaya devam etmesine karşın otoimmün hastalık alevlenmelerini önlemek için hastaların ilaç rejimlerine uyması şiddetle tavsiye edilmektedir.

COVID-19, önemli küresel sağlık sonuçları olan yeni bir salgındır. Sistemik otoimmün hastalıklara benzer şekilde, COVID-19 heterojen ve sistemik klinik bulgularla kendini gösterebilmektedir. Bir dereceye kadar, her iki hastalık koşulunda da bağışıklık tepkisinde benzerlikler olmakla birlikte COVID-19'daki organ hasarı, otoimmün hastalıklara benzer şekilde, büyük ölçüde bağışıklık aracılı görünmektedir. SARS-CoV-2 virüsü, en azından kısmen moleküler taklit yoluyla konakçı antijenlerin kendi kendine toleransını bozabilmektedir. Gerçekten de COVID-19'da otoantikorların gelişimi ve bazen organa özgü veya sistemik otoimmünite gözlemlenmiştir. Genel olarak araştırmacılar, COVID-19 ile otoimmünite arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak ve önceden var olan otoimmün hastalıkları olan hastalarda COVID-19 riskini ve ciddiyetini karakterize etmek için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtmişlerdir.

Medikaynak Referanslar

Liu Y, Sawalha AH, Lu Q. COVID-19 and autoimmune diseases. Curr Opin Rheumatol. 2021 Mar 1;33(2):155-162. doi: 10.1097/BOR.0000000000000776. PMID: 33332890; PMCID: PMC7880581.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler