Covid Kuşağı: Pandemi Genç İnsanların Geleceği İçin Ne Anlam Taşıyor?

Pandeminin uzun vadeli etkisi en çok onun etkisinde büyüyenler tarafından hissedilecek. Kuşak analizi bize eğitim ve gelirden mental sağlık ve iklim değişikliğine verilen yanıta kadar ne beklememiz gerektiğini söyleyebilir.

Kuşak tartışması sıklıkla klişelerle üretilen çatışmalara dönüşür. Bu tür söylemler, toplumsal değişimleri anlamak ve öngörmek için güçlü bir araç olan kuşak farklılıklarına ilişkin gerçek bir araştırmayı engeller. Değer sistemlerimiz ve davranışlarımız geç çocukluk ve erken yetişkinlik döneminde yerleşir. Kuşakları şekillendiren olayların etkisi insanlar büyüdükçe daha da güçlenir. Bu nedenle, önceki kuşaklara bakarak öğrendiğimiz derslere kulak vermek hayati önem taşır. COVID-19 pandemisinin içinde büyüyenler için bunun etkisini anlayabilirsek COVID kuşağının gelecekteki benzeri görülmemiş zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olabiliriz.

İşler ve Gelir

Pandemi kaynaklı yeni ekonomik şokun zamanlaması özellikle 30 yaşın altındaki insanlar için acımasız: Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü'ndeki 38 ülkede altı kişiden biri tamamen çalışmayı bıraktı. Bazı yorumcular, artacak talep ve hükümet teşvik paketleri ile hızlı bir geri dönüş olmasını umuyor ancak onlarca yıllık durgunluk ve borçlanmanın faturasının çoğunu genç kuşaklar üstlenecek.

Zenginlik ve Konut

COVID kuşağı için para biriktirme veya bir ev sahibi olmak zor görünüyor. Hızla yükselen ev fiyatları gençler arasında ev sahibi olma oranını azaltıyor. Yapılan anketlerde her kuşaktan insan pandemi sonrası gençlerin ev sahibi olma olasılıklarının düşük olduğunu görülüyor.

Eğitim

Pandemi süreci COVID kuşağının eğitimini de çok etkiledi. Örneğin, Birleşik Krallık’taki ilk karantinada yapılan bir anket sanal eğitime katılım oranlarının özel okullarda %74 ve devlet okullarında %38 olduğunu gösterdi. Bu tür bir kaybın gelecekteki etkisinin düşünülmesi bile ürkütücü görünüyor. Pandemi sona erdiğinde Birleşik Krallık’taki çoğu çocuk yüz yüze eğitim süresinin yarım yıldan fazlasını kaçırmış olacak.

Mental Sağlık

2000 ve 2019 yılları arasında 18 - 24 yaş grubu anksiyete ve depresyon görülme olasılığı en düşük yaş grubundan en olası yaş grubuna dönüştü. COVID-19 bu eğilimi arttırdı. Ocak 2021'de 45 yaş ve altındaki her üç kişiden en az biri mental sağlık sorunu bildirilirken, 18 - 21 yaş grubunda bu oran %40 olmuştur. Bazı araştırmalar da karantina sırasında gençler arasında stres ve kaygının azaldığını ve normal okul hayatına geri dönüldüğünde mental sağlık sorunlarında artış beklenebileceğini bildiriyor.

Doğum Oranları

Krizin gelecekte doğum oranlarında düşüş ve yaşlı nüfusun artışı gibi çok daha fazla toplumsal yansımaları olabilir. COVID-19 mevcut doğum oranı düşüşünü artırıyor gibi görünmektedir. Geçmişte bu tür afetlerden sonra doğum oranlarının toparlanması 1-2 yıl almıştır ancak yaşam ve ekonomi üzerindeki etkisi nedeniyle bunun COVID-19 sonrası farklı olabileceği düşünülebilir.

İklim Değişikliği

İlk aşamada bilim insanları dünya çapında karantinaların karbondioksit emisyonlarında önemli bir azalmaya yol açacağından umutluydu. Nisan 2020'de küresel emisyonların bir önceki yıla göre yüzde 17 azalması bunu desteklerken kısa süreli normalleşme sonrası bu oran %6'ya düştü.

Kuşak Ayrılıkları

En yaşlı kuşakları korumak için gerekli kısıtlamalar, en genç kuşaklar için ani ve uzun vadeli olumsuz etkilere yol açtığından pandeminin ilk günlerinde kuşak çatışması korkusu arttı. Birçoğu gençlerin kuralları çiğnemesinden korkuyordu ama bu olmadı. Bunun yerine, ülkeler ve yaş grupları arasındaki genel tablo inanılmaz bir uyum içinde. Pandeminin bir olası etkisi de geleceğin çocuklarımız ve torunlarımız için daha iyi olabileceğine dair inancımızın azalmasıdır. 2003'te Büyük Britanya'daki çoğu insan gençlerin ebeveynlerinden daha iyi bir geleceğe sahip olmasını bekliyordu - ancak bugün sadece dörtte biri böyle düşünüyor.

Pandemiyi geride bırakırken uzun vadeli düşünme alışkanlığının yaygınlaşmasında yarar olduğu görülüyor. Ancak bu şekilde hepimizin karşı karşıya olduğu iklim krizine daha fazla odaklanabiliriz. İklim değişikliği ile mücadelede pandeminin kuşak tanımlayıcı etkisini yaşamak neyin önemli olduğu konusunda hepimize farklı bir bakış açısı vermelidir.