
Tel Aviv Üniversitesi'ndeki (TAU) araştırmacılar, CRISPR / Cas9system'in metastatik kanserlerin tedavisinde çok etkili olduğunu ve kanser için bir çare bulma yolunda önemli bir adım olduğunu göstermişlerdir. Araştırmacılar, kanser hücrelerini spesifik olarak hedef alan ve onları genetik manipülasyonla yok eden yeni bir lipit nanopartikül bazlı hücre sistemi geliştirdiklerini bildirmişlerdir. Araştırmacılar CRISPR-LNP'ler olarak adlandırılan sistemin, hücrelerin DNA'sını kesen moleküler makas görevi gören CRISPR enzimi Cas9'u kodlayan bir genetik haberci (haberci RNA) taşıdığını belirtmişlerdir.
Devrim niteliğindeki çalışma, TAU'daki Shmunis Biyotıp ve Kanser Araştırma Okulu'nda Ar-Ge Başkan Yardımcısı ve Hassas Nanotıp Laboratuvarı Başkanı Prof. Dan Peer'in laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. ICRF (İsrail Kanser Araştırma Fonu) tarafından finanse edilen çığır açan çalışmanın sonuçları Kasım 2020'de Science Advances'te yayınlanmıştır. Peer, bunun, CRISPR genom düzenleme sisteminin canlı bir hayvanda kanseri etkili bir şekilde tedavi etmek için kullanılabileceğini kanıtlayan dünyadaki ilk çalışma olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Peer, bunun kemoterapi olmadığının vurgulanması gerektiğini, hiçbir yan etkisinin olmadığını ve bu şekilde tedavi edilen bir kanser hücresinin bir daha asla aktif hale gelmeyeceğini ifade etmiştir. Ek olarak Peer, Cas9'un moleküler makasının, kanser hücresinin DNA'sını etkisiz hale getirerek ve çoğalmayı kalıcı olarak önleyerek kestiğini sözlerine eklemiştir. Teknolojiyi kanseri tedavi etmede kullanmanın fizibilitesini incelemek için Prof. Peer ve ekibi en ölümcül kanser türlerinden ikisi olan glioblastoma ve metastatik yumurtalık kanserini seçmişlerdir. Glioblastoma, teşhisten sonraki 15 aylık yaşam beklentisi ve sadece %3'lük beş yıllık sağkalım oranı ile en agresif beyin kanseri türüdür. Araştırmacılar, CRISPR-LNP'lerle tek bir tedavinin, glioblastoma tümörlü farelerin ortalama yaşam beklentisini iki katına çıkardığını ve genel hayatta kalma oranlarını yaklaşık %30 artırdığını göstermişlerdir.
Metastatik yumurtalık kanserli fare modelinde CRISPR-LNP'ler ile tedavi
Yumurtalık kanseri, kadınlar arasında önemli bir mortalite nedeni olmakla birlikte yapılan çalışmalar kadın üreme sisteminin en ölümcül kanseri olduğunu göstermiştir. Çoğu hasta, metastazlar vücuda yayıldığında hastalığın ileri bir aşamasında teşhis edilmekle birlikte son yıllarda kaydedilen ilerlemeye rağmen hastaların sadece üçte birinin bu hastalığı atlattığı bildirilmiştir. Metastatik yumurtalık kanser fare modelinde CRISPR-LNP'ler ile tedavinin, genel hayatta kalma oranlarını %80 artırdığı gözlemlenmiştir. Prof. Peer, herhangi bir genetik segmenti tanımlayabilen ve değiştirebilen CRISPR genom düzenleme teknolojisinin, genleri kişiselleştirilmiş bir şekilde bozma, onarma ve hatta değiştirme becerilerinde devrim yarattığını belirtmiştir. Prof. Peer, araştırmada yaygın kullanımına rağmen, klinik uygulamada henüz emekleme aşamasında olduğunu çünkü CRISPR'yi hedef hücrelerine güvenli ve doğru bir şekilde iletmek için etkili bir iletim sistemine ihtiyaç olduğunu ifade etmiş, geliştirdikleri iletim sisteminin, kanser hücrelerinin hayatta kalmasından sorumlu DNA'yı hedeflediğini ve bunun, günümüzde etkili tedavisi olmayan agresif kanserler için yenilikçi bir tedavi olduğunu sözlerine eklemiştir. Araştırmacılar, iki agresif kanseri tedavi etme potansiyelini göstererek, teknolojinin diğer kanser türlerinin yanı sıra nadir genetik hastalıklar ve AIDS gibi kronik viral hastalıkları tedavi etmek için çok sayıda yeni olasılık açtığını belirtmişlerdir.
American Friends of Tel Aviv University, Revolutionary CRISPR-based genome editing system treatment destroyscancer cells: Breakthrough may increase life expectancy in brain and ovarian cancers, ScienceDaily, 18 November 2020.
+ Tüm Referansları Göster