
Tarihsel olarak, doktorlar hastalarının çeşitli hastalıkları iyileştirmek için deniz kenarına gitmelerini önermiştir. Deniz suyunun tıbbi amaçlarla kullanılmasına talasoterapi denmektedir. Deniz kenarındaki şifa ve tatil beldeleri bulunur. Buralar insanların sadece sıkıntılarından kurtulabileceği değil, bazı durumlarda artriti tedavi edebileceği yerler olarak düşünülür.
Okyanus suyu, nehir suyundan, sodyum, klorür, sülfat, magnezyum ve kalsiyum da dahil olmak üzere, önemli miktarda daha fazla miktarda mineral içermesi nedeniyle farklıdır. Bu nedenle sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında oldukça faydalıdır. Psöriazisi olan kişilerde genellikle kaşıntılı, pullu plaklardan yapılmış cilt döküntüleri zayıflar.
Mineral su kaynakları da dahil olmak üzere, doğal mineral bakımından zengin suda banyo yapmak balneoterapi olarak adlandırılır ve uzun süredir sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Sedef hastalığından muzdarip olan hastalar kendilerini okyanusta yüzdükten sonra daha iyi hissettiklerini bildirmişlerdir, ancak bunun psoriasis semptomlarını iyileştirdiği tespit edilen güneşe maruz kalma ile de ilgisi olabilir.
Psikolojik ve Fizyolojik Olumlu Etkiler
Okyanusta yüzme aynı zamanda bir başka bağışıklık aracılı durum olan egzama için de fayda sağlamaktadır. Ancak egzama hastalarının tuzlu suya tepkisi değişkendir. Bazılarını rahatlatırken bazıları da rahatsız edici bulmaktadır. Magnezyum absorpsiyonunun egzama hastalarının cildi için yararlı olduğu fikrini destekleyen bazı kanıtlar vardır. Sodyum ve iyot gibi diğer mineral tuzları açısından zengin olduğu için, okyanus suyu antiseptik olarak kabul edilebilir, bu da yara iyileştirici özelliklere sahip olabilir. Öte yandan, açık yaralarla okyanusta yüzmek potansiyel bakteriyel enfeksiyon riskini arttırabilir.
Nazal iritasyon veya burun boşluğunun tuzlu çözeltilerle yıkanması, saman nezlesi, enflamasyon ve sinüslerin enfeksiyonu gibi durumlarda tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılır. Okyanusta yüzmek ve tuzlu ortama maruz kalmak, saman nezlesi ve sinüzit semptomlarının azalması ve diğer solunum semptomları ile ilişkili olabilir. Deniz kenarında yaşayan insanların daha sağlıklı solunum sistemine sahip olma eğiliminde oldukları iddia edilmektedir.
Doğal ortamlarda egzersiz yapmanın, ruh sağlığı için başka yerlerde egzersiz yapmaktan daha büyük yararları olduğu gösterilmiştir. Bunun nedeni, egzersizin yararlarını doğada olmanın restoratif etkileri ile birleştirmesidir. Rahatlatıcı, meditatif olabilir ve stresi azaltabilir.
Bunun bir nedeni, yüzme ve dalış sırasında kullanılan nefes alma paternleridir. Bunlar parasempatik sinir sistemini uyarır ve beyni olumlu yönde etkileyen beyin dalgaları ve hormonal etkilere sahiptir.
Hidroterapinin ve yüzmenin de depresyon ve anksiyete belirtilerini azalttığı gösterilmiştir. Bir çalışma, balneoterapinin etkilerinin, paroksetin adı verilen yaygın olarak kullanılan bir anti-depresan ilaca benzer olduğunu göstermiştir.
Soğuk suda yüzme, endorfin, adrenalin ve kortizol gibi hormonları serbest bırakan derinin altındaki sıcaklık reseptörlerini aktive eder. Bunlar kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları için ve cilt sorunları için terapötik faydalara sahiptir. Tekrarlayan soğuk suya maruz kalma aynı zamanda, organ işlevine yardımcı olan parasempatik sinir sisteminin daha iyi çalışmasına neden olabilir. Bu, dopamin ve serotonin salınımındaki bir artışla bağlantılıdır.
Sıcaklığa bağlı olarak, daha soğuk sularda yüzmek, vücut ısısını korumak için daha fazla kalori kullanımına neden olur. Bununla birlikte, yağ kütlesi üzerindeki genel etki tartışmalıdır. Sık sık soğuk suya maruz kalmanın vücudun bağışıklığını arttırdığı da gösterilmiştir.
Genel olarak, okyanusta yüzmeyi bir sağlık alışkanlığı haline getirmek akıllıca görünmektedir.
Sergio Diez Alvarez. Health Check: why swimming in the sea is good for you, The Conversation 2019.
+ Tüm Referansları Göster