
Hepimiz bir dil ile doğuyoruz ve zamanla bu dil bizim anadilimiz haline geliyor. Yol boyunca, farklı kültürlerin ve deneyimlerin kilidini açma potansiyeli getiren bir veya daha fazla dil seçebiliriz. Dil, kimlik, söylem ve sanat konularıyla iç içe geçmiş karmaşık bir konudur. Yazar Jhumpa Lahiri, The Lowlands adlı romanda yazdığı gibi, "Dil, kimlik, yer ve ev: bunların hepsi bir bütünün parçasıdır - ait olma ve ait olmamanın sadece farklı unsurlarıdır". Fakat atalarımız ilk konuşulan dili ne zaman geliştirdi, beynin "dil merkezleri nedir ve çok dillilik zihinsel süreçlerimizi nasıl etkiler?
İnsan Dilini Özel Yapan Nedir?
Diğer hayvanların iletişim için kendi kodları olsa da - örneğin, tehlikenin varlığını, eşleşmeye istekli olduğunu veya yiyeceklerin varlığını - belirtmek için bu tür iletişim tipik olarak biçimsel bir yapıya sahip olmayan tekrarlayan araçsal eylemlerdir. İnsanlar cümleleri söylerken kullanırlar. Buna karşılık, Prof. Pagel, insan dilinin iki farklı özelliğine sahip olduğunu ekliyor. Bilim insanına göre bunlar insan dilinin kompozisyonsal ve referans olmasıdır. Dilin kompozisyonsal olması, konuşmacıların konuları, fiilleri ve nesneleri içeren cümlelerdeki düşünceleri ifade etmesini sağlaması anlamına gelir. Referans olması ise, konuşmacılar birbirleriyle, insanlar veya nesneler ve onların konumları veya eylemleri hakkında birbirleriyle belirli bilgiler alışverişinde bulunabilmesini anlatmaktadır.
İki Dilliliğin Etkileri
Araştırmacılar bir kişinin iki dilin konuşmasının o kişinin beynindeki medial temporal loblarını geliştirmeye yardımcı olduğunu, yeni anılar oluşturmada önemli bir rol oynadığını ve hem kortikal kalınlık hem de büyük oranda yapılan gri maddenin nöronal yoğunluğunu arttırdığını ileri sürüyorlar. İki dilli olmanın, beynin bilgiyi verimli bir şekilde işlemesi ve sadece eldeki görevler için gerekli kaynakları harcayarak eğitmesi gibi başka faydaları da vardır. Ayrıca, Kanada’daki Université de Montréal’den araştırmacılar, "iki dilli kişilerin ilgili bilgileri seçme ve bir işten uzaklaşabilecek bilgileri göz ardı etmede uzman olduklarını belirtmişlerdir.
Dil Algımızı Nasıl Değiştirir?
Araştırmalar, dilimizin algımızı da şekillendirdiğini işaret ediyor. Kullandığımız dil sadece kendimizi düşünme ve ifade etme biçimimizi değil, aynı zamanda dünyayı nasıl algılamamızı ve etkileşime girmemizi de değiştiriyor. Örneğin, Psikolojik Bilim dergisinde yer alan bir araştırma, İngilizce ve Almanca'nın iki dilli konuşmacılarının, o anda kullandıkları dile göre farklı bir bağlamı nasıl algıladıklarını ve tanımladıklarını açıklamaktadır. Almanca konuşurken, katılımcılar bir hedefle ilgili bir eylemi tanımlama eğiliminde olmuşlardır. Örneğin, "Bu kişi o binaya doğru yürüyor." Aksine, İngilizce konuşurken, genellikle eylemde yalnıza şu cümle ile bahsederler: "Bu kişi yürüyor.
Dil zihinlerimizde, karar alma süreçlerimizde ve yaşamlarımızda böyle bir güce sahiptir. Bu yüzden araştırmacılar bize kendimiz ve dünya hakkındaki düşüncelerimizi şekillendirmek için dilimizi nasıl kullanabileceğimizi iyice düşünmemizi öneriyorlar.
How language shapes our brains...and our lives Published Friday 22 February 2019 By Maria Cohut Fact checked by Jasmin Collier MedicalNewsToday
+ Tüm Referansları Göster