
Son yıllarda artan sayıda barsak bakterileri ve immün kökenli hastalıkları inceleyen araştırmalar yayınlanmaya başladı. Bunların sonuncusu tip 2 diyabet ile barsak bakterilerini ilişkilendiren Finlandiya merkezli çalışma oldu. Bu çalışmaya göre serumda yüksek indolepropionik asit konsantrasyonu bulunması diyabete karşı koruyucu olmaktadır. İndolepropionik asit, bağırsak bakterileri tarafından üretilen bir metabolittir. Bütün tahıl ürünlerinden ve liften zengin bir diyet, indolepropionik asit konsantrasyonunu artırmaktadır. Indolepropionik asitin daha yüksek bir konsantrasyonunun da pankreas beta hücreleri tarafından insülin sekresyonunu arttırdığı görülmüştür.
Çalışma, Finlandiya Diyabet Önleme Çalışması olan DPS'ye katılan iki grubu karşılaştırdı. Çalışmanın başlangıcında, tüm katılımcılar aşırı kiloluydu ve bozulmuş glikoz toleransına sahipti. Araştırmacılar, glikoz tolerans bozukluğu olan 200 katılımcının serum metabolit profilini araştırdılar. Bunlar ya ilk 5 yıl içinde tip 2 diyabet geliştiren ya da 15 yıllık takibinde tip 2 diyabet haline dönüşmeyen hastalardan oluşmaktaydı. Gruplar arasındaki farklar hedefli olmayan metabolomik analiz ile değerlendirildi. Metabolomik analiz, önceden tanımlanmış birkaç belirteç üzerine odaklanmak yerine, çalışma katılımcılarının metabolik profilinin, yani çeşitli metabolitlerin konsantrasyonlarının belirlenmesine olanak tanır.
Metabolomik profillere bakıldığı zaman tip 2 diyabet geliştirenlerin vegeliştirmeyenlerin arasındaki en önemli farkın indolepropionik asit ve bazı lipid metabolitlerinin konsantrasyonlarındaki farklılıklar olduğu görüldü. DPS verilerine ek olarak, indolepropionik asidin diyabet riski ile ilişkisi, diğer iki nüfusa dayalı veri çalışmasında da çalışılmıştır: Finlandiya Metabolik Sendromu İnsanlar Araştırması (METSIM) ve İsveç Västerbotten Müdahale Projesi (VIP). Bu çalışmalarda da, indolepropiyonik asitin tip 2 diyabete karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir. Aynı zamanda, yüksek konsantrasyonları iyileştirilmiş insülin direnci ve düşük diyabet riski ile ilişkili olan birkaç yeni lipid metaboliti tespit etti. Bu metabolitlerin konsantrasyonları aynı zamanda diyetle ilişkilendirildi: Diyetteki doymuş yağ miktarı ne kadar düşük olursa, bu metabolitlerin konsantrasyonları o kadar yüksekti. İndolepropionik asite benzer şekilde, bu lipid metabolitlerinin yüksek konsantrasyonlarının düşük dereceli inflamasyona karşı da koruyucu olduğu görülmüştür.
Bu çalışma bazı fikirler veriyor olsa da barsak bakterilerinin doğrudan tanımlanması karmaşık bir süreçtir, bu nedenle bağırsak bakterileri tarafından üretilen metabolitlerin tanımlanması, bağırsak bakterilerinin örneğin diyabet patogenezindeki rolünü analiz etmek için daha uygun bir yöntem olabilir.
De Mello VD, et al. Indolepropionic acid and novel lipid metabolites are associated with a lower risk of type 2 diabetes in the Finnish Diabetes Prevention Study. Scientific Reports, 2017; 7: 46337 DOI: 10.1038/srep46337
+ Tüm Referansları Göster