
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) gelişmiş dünyada görme kaybının önde gelen nedeni olmakla birlikte yapılan çalışmalar ileri düzey AMD’nin, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 2 milyon kişiyi etkilediğini göstermiştir. AMD, retinanın merkezi görmeden sorumlu olan kısmı olan makulada hasar ile karakterize bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. AMD'nin gelişmiş neovasküler formunda, anormal kan damarları retinanın altında ve içine doğru büyümekle birlikte ikincil dokunun bozulması, eksüdasyon ve fibrozis nedeniyle ciddi merkezi görme kaybına yol açabilmektedir. Bilim insanları intravitreal enjeksiyonla verilen antianjiyojenik ajanlarla zamanında tedavinin, ıslak AMD'ye bağlı görme kaybını en aza indirebileceğini ve aslında birçok durumda görme işlevini geri yükleyebileceğini, ancak şu anda kesin tedavinin bulunmadığını belirtmişlerdir.
Buna göre, AMD'nin gelişimini ve ileri aşamalara ilerlemesini etkileyebilecek değiştirilebilir risk faktörlerinin tanımlanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Örneğin, sigara içimi ve obezitenin AMD gelişimi ve ilerlemesi üzerinde önemli bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Özellikle son otuz yılda önemli araştırmalar AMD gelişimini veya ilerlemesini etkileyebilecek diyet ve beslenme faktörlerine adanmıştır. Retina oksidatif strese oldukça duyarlı görünmektedir. Bilim insanları bu tür oksidatif hasarın, AMD patogenezinde bir rol oynayabileceğini ve bu nedenle, oksidatif hasara karşı koyan bileşiklerin, AMD'nin hem gelişmesine hem de ilerlemesine karşı koruyabileceğini vurgulamışlardır. Yaşa Bağlı Göz Hastalığı Çalışması (AREDS), C vitamini, E vitamini, beta-karoten, çinko ve bakır dahil olmak üzere belirli bir antioksidan ve mineral formülasyonunun, orta düzey AMD'li hastaların ileri formunu geliştirme riskini 5 yılda % 25 oranında azalttığını bulmuştur. Daha sonra, takip AREDS 2 çalışması, lutein ve zeaksantinin, özellikle eski sigara içenler arasında akciğer kanseri riskinin artmasıyla bağlantılı olan beta-karoten ile ikame edilebileceğini bulduğu bildirilmiştir. Yüksek doz takviyesinin ötesinde, günlük diyet yoluyla antioksidanların ve omega-3 uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin alımının da AMD riskini azalttığı bildirilmiştir. Bu tür bulgular, birçok klinisyeni yeşil yapraklı sebzeler (örn. Ispanak), balık ve tam tahıllar (örn. Esmer pirinç) dahil olmak üzere bu besinler açısından zengin yiyeceklerin tüketilmesini önermeye yönlendirmiştir. Benzer şekilde, epidemiyolojik çalışmalar, yüksek glisemik indeksli (GI) diyetin AMD için bir risk faktörü olduğunu bildirmiştir. GI, bir gıdanın saf glukoza göre kan şekeri seviyeleri üzerindeki etkisini temsil etmektedir.
Bağırsak mikrobiyomu ve düşük GI diyeti
Yapılan çalışmalar daha yüksek GI'li yiyeceklerin tüketiminin, daha yüksek kan şekeri seviyelerine neden olduğunu göstermiştir. Yüksek GI'li yiyecekler arasında beyaz pirinç, beyaz ekmek ve patates bulunurken, tam tahıllar, mercimek ve brokoli ve lahana gibi nişastalı olmayan sebzeler düşük GI'ye sahiptir. Yüksek GI diyetleri, hücresel proteinler şeker molekülleri veya metabolitleri tarafından değiştirildiğinde oluşan gelişmiş glikasyon son ürünlerinin (AGE'ler) birikmesi ile ilişkilidir. AGE'lerin, dış retina ve koroid dokularında hücresel protein düzenleme ve degradasyonunda disfonksiyona neden olarak moleküler düzeyde AMD patogenezine katkıda bulunabileceği öne sürülmüştür. 2012'de yayınlanan iki çalışma, düşük GI diyetinin farelerde AMD'den önce gelen retina lezyonlarının gelişimini geciktirebileceğini bildirmiştir. Yazarlar, bağırsak mikrobiyomunun hem yaşlanmaya hem de diyetteki değişikliklere yanıt olarak değiştiğini ve AMD'yi etkileyen diyet ve metabolit profilleri arasında mekanik bir bağlantı sağladığını göstermişlerdir. Çalışmada propionilkarnitin, lizofosfatidiletanolamin ve koruyucu gibi görünen serotonin dahil olmak üzere retina hasarı için bir dizi potansiyel biyobelirteç tanımlanmıştır. Yazarlar, ileri dönemde bile yüksek GI diyetinden düşük GI diyetine geçmenin AMD gelişimine karşı koruyabileceği sonucuna varmışlardır. Ayrıca bağırsak mikrobiyomundaki ve metabolomundaki değişikliklerin bu etkileri kolaylaştırabileceğini de belirtmişlerdir.
William C. Ou, BS; Charles C. Wykoff, MD, PhD, An Eye to Health: Diet and Age-Related Macular Degeneration ,Medscape, Jun 27, 2017.
+ Tüm Referansları Göster