DNA`nızı Nasıl Korursunuz?

Günümüzde en önemli sağlık tehditleri arasında stres ve uykusuzluk gibi yaşam tarzı faktörleri sayılmaktadır. Stres kişiyi yalnızca duygusal olarak etkilemez veya uykusuzluk ise yalnızca rahatsız edici bir his değildir.  Bunlar, hücrelerde neden oldukları değişiklikler nedeniyle vücutta sağlık sorunlarına yol açabilecek birçok yaşam tarzı faktörü arasındadır.

Her hücrenin içinde paketlenmiş DNA ve onun kromozom ipliği yer alır. Kromozomlar, telomer adı verilen bölümlerle üstte ve alt uçlarda korunmaktadır. Bu "uç kapakların" sağlığı, sağlıklı kalmak ve uzun ömürlülük için çok önemlidir. Kötü bir diyet veya uyku eksikliği gibi kötü yaşam tarzı seçimleri nedeniyle zarar gördüklerinde kısaltılırlar bu da sağlığı kötü etkiler ve yaşam süresini azaltır.

Yeterli kalitede uyku almama ile kronik sağlık durumları geliştirme arasındaki bağlantı kısalmış telomerler olabilir. Stres, telomer hasarı için başka bir önemli risk faktörüdür. Küçük araştırmalarda, sürekli stres yaşayan kişilerin daha kısa telomerlere ve daha yüksek hastalık riskine sahip oldukları bulunmuştur. Bu, özellikle anksiyete bozukluğu olanlar için doğru görünmektedir. Obezite de, telomer hasarında rol oynayabilir.

Sağlıklı Yaşam Telomeri Etkiliyor

Gerontoloji Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma incelemesinde, telomerlerin sağlıklı yaşam tarzı seçimlerine olumlu yanıt verebileceği ve böylece onların sağlıklarını etkileyebileceği bildirildi. Bu oldukça iyi bir haber olarak düşünülebilir. Çünkü sağlıklı bir diyet uygulamak ve sağlıklı kiloda kalmayı hedeflemek, çok fazla egzersiz yapmak ve uygun şekilde dinlenip ve stresi yönetmenin yollarını bulmak telomer boyumuzun kısalmasının önüne geçmek için uygulanabilir.

Her ne kadar araştırmalar telomer sağlığını artırabilecek spesifik egzersiz türünü tam olarak belirleyememiş olsa da, bazı diyet seçeneklerinin etkileri hakkında daha fazla bilgi edinilmiştir. Akdeniz diyetini sağlık açısından faydaları açısından göz önünde bulundurulduğunda, yaşlılarda yaşla ilişkili telomer kısalmasını ve ölüm riskini azaltma ile pozitif ilişkili olduğu gösterilmiştir.