Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Akciğer kanseri epidemiyolojisinde ve önlenmesinde, sigara içme modellerindeki değişiklikler, akciğer kanseri genetiği, bağışıklık sisteminin akciğer kanseri kontrolündeki rolü ve akciğer kanseri tedavi seçenekleri konusundaki anlayışta çığır açan gelişmeler nedeniyle, son on yılda önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu ilerlemelere rağmen, akciğer kanseri kanser ölümünün önde gelen nedeni olmaya devam etmektedir. Yapılan çalışmalar dünya çapında, 2011'den bu yana daha fazla akciğer kanseri vakası ve ölümü olduğunu göstermek olup sigara içenlerin sayısının 1980 ile 2012 arasında arttığı ve akciğer kanseri oranlarının gelişmekte olan ülkelerde tütün içimi ile birlikte artmakta olduğu göstermiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, düşük tütün kullanımı oranları akciğer kanseri insidansında ve mortalitesinde azalmaya yol açmış, akciğer kanseri gelişen hastaların demografik özelliklerini değiştirmiş ve tütün dışı risk faktörlerinin önemini artırmıştır. Yapılan bu çalışmada, önleyici müdahalelerin yanı sıra akciğer kanseri epidemiyolojisi ve etiyolojisini gözden geçirildiği belirtilmiştir. Yapılan çalışmalar küresel olarak akciğer kanseri vakalarının ve ölümlerinin arttığını göstermektedir. 2018'de GLOBOCAN, 2.09 milyon yeni vaka (toplam kanser vakalarının %11,6’sı) ve 1.76 milyon ölüm (toplam kanser ölümlerinin%18,4’ü) olduğunu tahmin etmiş ve 2012'den sonra daha yüksek oranlar (1,8 milyon yeni vaka ve 1,6 milyon ölüm) rapor etmiştir. Bu veriler kadınlarda ve erkeklerde sık görülen kanser ve kanserden kaynaklı ölüm nedeni, üçüncü en yaygın kanser türü ve ikinci en yaygın kanser nedeni olduğunu göstermiştir.

Ülkeler arasında, akciğer kanseri insidansı ve demografik dağılımda önemli farklılıklar kaydedilmiş olup tütün sigara içme oranları ve ekonomik gelişme aşaması bu modelleri etkilemektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki kanser istatistikleri daha az güvenilir olmakla birlikte, Çin, Endonezya, Doğu Avrupa ve Afrika'nın Kuzey ve Güney bölgelerinde sigara içme prevalansındaki son artışla birlikte, gelişmekte olan bölgelerde akciğer kanseri insidansının artması beklenmektedir. Araştırmacılar şu anda sigara içenlerin %80 kadarının düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşadığını ve akciğer kanseri ölümlerinin yarısından fazlasının daha az gelişmiş bölgelerde meydana geldiğini belirtmişlerdir. Bu durumun aksine en erken sigara içmeyi alan ve şimdi sigara bırakma ve kaçınma kampanyalarını başarıyla uygulayan ülkelerde akciğer kanseri insidansının azalmakta veya azalması beklenmektedir. Bu ülkeler genellikle yüksek gelirlidir ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, İskandinav ülkeleri, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Almanya ve Uruguay'ı içermektedir.

Tütüne Bağlı Olmayan Değiştirilebilir Risk Faktörlerine Öncelik Verme

Akciğer kanseri ABD ve dünyada önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Son ilerlemelere rağmen araştırmacılar, hastalığın kanser ölümünün bir numaralı nedeni olmaya devam ettiğini ve tüm kanser türleri arasında en düşük 5 yıllık sağkalım oranlarından birine sahip olduğunu belirtmişlerdir. Akciğer kanseri için birincil risk faktörü sigara içilmesi olmakla birlikte sigarayı bırakmak kanserden korunmanın zorunlu bir bileşenidir. Amerika Birleşik Devletleri'nde etkili sigara bırakma, geleneksel akciğer kanseri gelişim modellerini değiştirmektedir ve aslında, bazı araştırmacılar tüm akciğer kanseri vakalarının %25'inin hiç sigara içmeyenlerde görüldüğünü ve bu sayının gelecekte artacağını tahmin etmiştirler. Bilim insanları tütün dışı risk faktörlerinin rolünü anlamanın giderek daha önemli hale geleceğini ifade etmişlerdir. Gelecekteki önleyici çabalar ve araştırmalar, tütüne bağlı olmayan değiştirilebilir risk faktörlerine öncelik vermeli ve sigara tütün dışı sigara içme ürünleri gibi modern maruziyetler konusunda daha fazla netlik sağlamalıdır.

Araştırmacılar tam tahıllar, meyve ve sebzeler açısından zengin bir diyetle sağlıklı bir vücut ağırlığının, artan fiziksel aktivitenin ve sağlıklı beslenmenin korunmasının faydası olduğunu ve toplum sağlığı açısından bakıldığında, tütün içiminden kaçınma veya bırakmayı teşvik etmenin, çalışanları bilinen inhale kanserojenlerden korumak ve temiz havayı korumak için sürekli önlemlerin, akciğer kanseri riskini azaltmak için gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Son olarak araştırmacılar gelecekteki zorluluğun, karsinogenezin genetik ve moleküler temeli hakkındaki bilgileri genişletmeye devam ederken tüm risk faktörlerinin etkisinin değiştirmek olacağını ifade etmişlerdir.

Medikaynak Referanslar

Bade BC, Dela Cruz CS. Lung Cancer 2020: Epidemiology, Etiology, and Prevention. Clin Chest Med. 2020;41(1):1‐24. doi:10.1016/j.ccm.2019.10.001

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler