
Tüm dünyada diyabet görülme oranı giderek artmaya devam etmektedir. 2025’e kadar bir milyar yetişkinin diyabet hastası olacağı öngörülmektedir. Amerika’da hem erkek hem de kadınlar için bel çevresi (WC) ile ölçülen abdominal obezite prevalansı yükselmeye devam etmektedir. Özellikle abdominal obezite, diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık gibi tıbbi durumlar için bilinen bir risk faktörüdür.
Düşük kalorili tatlandırıcı kullanımı, kilo ve diyabet yönetiminde karbonhidrat ve toplam enerji alımını azaltmak için bir diyet stratejisi olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte, kullanılmaya başlandıktan itibaren, düşük kalorili tatlandırıcı tüketimi önemli oranda artmasına rağmen, obezitede azalma görülmemiştir. Bu nedenle, kilo verme ve kilo kontrolü için düşük kalorili tatlandırıcıların etkinliği artan bir inceleme ile karşı karşıyadır. Yıllardır kilo kaybı için düşük kalorili tatlandırıcıların kullanımı ile ilgili randomize kontrollü çalışmalarının sonuçları tutarsızdır. Yapılan bazı gözlemsel çalışmalarda, diyet soda tüketiminin obezite, metabolik sendrom ve diyabet riskini arttırabileceğini öne sürülmektedir. Bununla birlikte, bulgular düşük kalorili tatlandırıcı tüketiminin nasıl değerlendirildiği veya kullanılan analitik modellerdeki farklılıklardan dolayı standardize değildir.
Amerika’dan bir grup araştırmacı düşük kalorili tatlandırıcı kullanımının potansiyel sonuçlarını açıklığa kavuşturmak ve genişletmek için, "Baltimore Longitudinal Study of Aging (BLSA) çalışmasına katılan kişilerden toplanan diyet ve vücut kompozisyonları ile ilgili verileri 28 yıla kadar değerlendirdiler.
Araştırmacılar çalışmalarında BLSA’dan 741’i erkek ve 713’ü kadın toplam 1454 katılımcının 1984-2012 arasında toplanan düşük kalorili tatlandırıcı tüketimine ilişkin ayrıntılı bilgi içeren 8268 antropometrik ölçüm ve 3096 yemek günlük kaydını kullandılar. Başlangıçta 785 kişi düşük kalorili tatlandırıcı kullanmıyorken, 669 katılımcı düşük kalorili tatlandırıcı kullanıyordu. Tüm modellerini, ziyaret yılı, yaş, cinsiyet, cinsel ilişki, ırk, sigara içme durumu, beslenme alımı (kafein, fruktoz, protein, karbonhidrat ve yağ), fiziksel aktivite, diyabet durumu ve Hipertansiyonu Durdurmada Diyet Yaklaşımları skoru gibi kirleticilere göre ayarladılar.
Araştırmacılar ortalama 10 yıllık takip süresinde, düşük kalorili tatlandırıcı kullanıcılarının, düşük kalorili tatlandırıcı kullanmayanlara göre 0,80 kg / m2 daha yüksek vücut kitle indeksi, 2,6 cm daha geniş bel çevresi, % 36,7 daha yüksek abdominal obezite prevalansı ve % 53 daha fazla abdominal obezite insidansına sahip olduklarını gördüler.
Araştırmacılar çalışmalarında elde ettikleri bulguların düşük kalorili tatlandırıcı kullanımının, daha yüksek göreceli ağırlık, daha geniş bel ve daha yüksek abdominal obezite prevalansı ve insidansı ile ilişkili olduğunu gösterdiğini ve bunun düşük kalorili tatlandırıcı kullanımının etkili bir kilo kontrolü aracı olmayabileceğini düşündürdüğünü belirttiler.
Chee W. Chia et al. Chronic Low-Calorie Sweetener Use and Risk of Abdominal Obesity among Older Adults: A Cohort Study, PLoS ONE 11(11): e0167241.
+ Tüm Referansları Göster