
Erken başlayan kolorektal kanser (KRK), 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerde standart KRK'den klinik ve genetik olarak farklı olmasına rağmen, dört ayrı kohorttan 36.000'den fazla hastanın retrospektif bir incelemesi, bu genç hastalar arasında benzersiz alt gruplar olduğunu göstermektedir. Yazarlar, yaşları 18 ila 29 arasında olan KRK hastalarının yanı sıra, enflamatuar barsak hastalığı (IBD) gibi tıbbi durumları önceden belirlenmiş olan hastalar için özel bir dikkatin ve daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu söylüyor.
Houston'daki Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi'ndeki Gastrointestinal Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Jonathan Loree "Onkologların, gençlerde kolorektal kanser insidansının artmakta olduğunun farkında olmaları ve bu genç hastalarda, farklı şekilde tedavi edilmesi gerekebilecek benzersiz alt gruplar bulunduğunu anlamaları gerekiyor. Erken başlayan kolorektal kanserler arasında farklı biyolojiklerin tanımlanmasının, bu hastalar için daha fazla kişiselleştirilmiş bakıma yol açacağını ve gelecekteki araştırma çabalarının yönlendirilmesine yardımcı olacağını umuyoruz." dedi.
Geleneksel Risk Faktörleri Genç Hastalarda Geçerli Değil
MD Anderson'daki GI Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden çalışmanın bir diğer yazarı Scott Kopetz, "Doktorlar, kolorektal kanser için geleneksel risk faktörlerinin erken başlangıçlı hastalıklarda geçerli görünmediğini kabul etmelidir" dedi. Erken başlangıçlı KRK'nin rektumda ve inen kolonda bulunma ihtimalinin daha yüksek olduğunu, Hispanik kökenli hastalarda daha sık olduğunu ve aile öyküsü olmayan hastalarda sık tanı konduğunu belirtti. Kopetz, "Çalışmamız, bu kanserlerin biyolojisinin standart KRK'den farklı olduğunu ve belki de bu hastalarda gördüğümüz en kötü sonuçlarla ilişkili olduğunu göstermektedir." dedi.
Çalışma, 50 yaş ve üstü KRK'li hastalarla karşılaştırıldığında, erken başlangıçlı hastalığı olan hastaların;
- senkronize metastatik hastalığa (P = 0.009),
- mikrosatellit kararsızlığına (P = 0.038) ve
- distalde primer tümörlere (P < 0.0001)
sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Ayrıca BRAF V600 mutasyonlarına sahip olma olasılıkları daha düşüktü (P < 0.001).
Çalışmada aynı zamanda konsensus moleküler alt tipleri (CMS) ile ilgili ayrımlar yapıldı. Araştırma, CMS1'in en yaygın alt tip olduğunu ve CMS2 prevalansının yaş grupları arasında nispeten stabil olduğunu ortaya koydu. Erken başlangıçlı hastalıkta CMS3 ve CMS4 nadirdi. 30 yaştan küçük hastaların 30 ila 49 yaşları arasındaki erken başlangıçlı hastalara göre;
- adenomatoz polipozis coli (APC) mutasyonları (olasılık oranı [OR], 0.56; %95 güven aralığı [CI], 0.35 - 0.90; P = 0.015) ve
- signet halka histolojisi (OR, 4.89; %95 CI, 3.23 - 7.39; P < 0.0001)
daha düşüktü.
Benzer şekilde, erken başlangıçlı hastalığı olan ve IBD gibi önceden mevcut durumları olan hastaların;
- APC mutasyonlarına sahip olma olasılıkları (OR, 0.24; %95 CI, 0.07-0.7; P = 0.019) ve
- müsin veya signet halka histolojisine sahip olma olasılığı (OR, 5.54; %95 CI, 2.24 - 13.74; P = 0.0004)
tıbbi koşulları önceden belirtmemiş olanlardan daha düşüktü .
Yazarlar, erken başlangıçlı KRK'nin farklı klinik ve moleküler özelliklere sahip olduğunu ve bir KRK'yi değerlendirirken yaşı temel bir faktör olarak kabul etmenin daha uygun olacağını belirttiler. Kopetz, "Bu hastalar arasında alt grupların daha fazla değerlendirilmesi önemlidir." diyerek standart KRK'li yaşlı hastalarda yaygın olarak görülen APC mutasyonlarının bulunmamasının, kanserojenezin potansiyel mekanizmalarını daha iyi anlamak için kapıyı açabileceğini söyledi. "Bu değişen KRK epidemiyolojisinin etiyolojisini anlamaya daha da yaklaşabiliriz dedi.
Araştırmacılar ayrıca taramanın, 50 yaş ve üstü hastalarda KBH ile ilişkili insidansı ve mortaliteyi azalttığına dikkat çektiler. Bununla birlikte, 50 yaşından küçüklerde erken başlangıçlı hastalık prevalansının yıllık %1 ila %3 arttığını da eklediler. Kopetz, erken başlangıçlı KRK'nin artmış prevalansının, Amerikan Kanser Derneği tarama kılavuzlarında yapılan son değişiklikleri desteklediğini ve evrensel taramanın 45 yaşında başlamasını önerdiğini belirtti. "45 yaşından küçük hastalar için veriler henüz mevcut yöntemlerle evrensel taramayı desteklemiyor. dedi.
Bununla birlikte gençlerin bağırsak alışkanlıklarında veya diğer açıklanamayan barsak semptomlarında bir değişiklik olduğunda yüksek bir şüphe indeksi ve "kolonoskopi yapmak için düşük bir eşik" sağlanmalıdır. Araştırmacılar, erken başlangıçlı KRK’lerin büyük çoğunluğunun sporadik olduğuna dikkat çekiyor. Vakaların sadece %4 - 21'i, kalıtsal polipozis olmayan kolorektal kanser (HNPCC) ve ailesel adenomatoz polipozis gibi genetik sendromlarla ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Tespit edilebilecek predispozan genetik koşulları olmayan erken başlangıçlı KRK (yaş <50 yaş) insidans artış eğilimi nedeniyle, erken başlangıçlı KRK’nın daha fazla karakterizasyonunun tanımlanması gerekiyor.
Kopetz, "Ek araştırmalarla birlikte bu çalışma, tarama çabalarını daha iyi yönlendirmek için kullanılabilir." diyerek ekliyor; "Örneğin, kolonun ve rektumun sol tarafındaki hastalığın prevalansı, daha az invaziv veya daha az kaynak yoğun olabilecek kolonoskopi dışındaki tarama testlerine izin verebilir."
Clinical and Molecular Characterization of Early-Onset Colorectal CancerAlexandra N. Willauer, BSc1; Yusha Liu, MS2; Allan A.L. Pereira, MD, PhD1; Michael Lam, MD1; Jeffrey S. Morris, PhD3; Kanwal P.S. Raghav, MD1; Van K. Morris, MD1; David Menter, PhD1; Russell Broaddus, MD, PhD4; Funda Meric-Bernstam, MD5; Andrea Hayes-Jordan, MD6; Winston Huh, MD7; Michael J. Overman, MD1; Scott Kopetz, MD, PhD1; and Jonathan M. Loree,MD
+ Tüm Referansları Göster