
Kanadalı bir doğum kohortunun verilerine göre, bir evi temiz tutmak mikropların yayılmasına karşı koruma sağlarken, temizlik maddelerine erken maruz kalmanın küçük yaştaki çocuklar üzerinde istenmeyen etkileri olabilir. Araştırmacılar 8 Şubat'ta CMAJ'da çevrimiçi yayınlanan bir makalede, bakıcıları tarafından çocuk 3 ila 4 aylıkken ev temizlik ürünlerinin daha sık kullanıldığını bildirilenlerin, daha az kullanım bildirenlere kıyasla 3 yıl içinde astım ve tekrarlayan hırıltı riski altında olduğunu belirttiler. Bununla birlikte Vancouver, British Columbia, Kanada'daki Simon Fraser Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Jaclyn Parks ve meslektaşlarına, temizlik maddelerine maruz kalma ile atopi arasında önemli bir ilişki bulunmadığını bu da gözlenen solunum zayıflıklarının alerjik süreçlerden ziyade inflamatuardan kaynaklanabileceğini düşündürmektedir.
Çünkü temizlik ürünlerine ve solunum problemlerine maruz kalma ile ilgili kanıtların çoğu yetişkin popülasyonlardan geldiğinden araştırmacılar da çocuklar üzerinde etkiyi analiz etmeye çalışmışlardır. Zamanlarının %80 ila %90’nı erken dönemlerde iç mekanlarda geçiren çocukların, solunum hızı ve zemine yakınlık nedeniyle gaz ve dermal maruziyetlere karşı daha savunmasız oldukları gözlenmiştir. Araştırmacılar, 2008-2015 yılları arasında, dört Kanada eyaletinde şehir merkezlerinden alınan 3455 çocuğu içeren Kanada Sağlıklı Bebek Boylamsal Gelişim (CHILD) kohort çalışmasından toplanan verileri analiz ettiler.
Yaygın Olarak Kullanılan Temizlik Ürünlerinin Solunum Sistemi Üzerindeki Tahriş Edici Etkisi
Parks ve meslektaşları, tam maruz kalma ve sonuç verileri bulunan 2022 çocuk için kullanım sıklığı (FUS) skorları elde ettiler. Kullanılan veriler, bakıcıların 26 temizlik ürününün her birini ne sıklıkta kullandıklarına verdikleri yanıtlara dayanmaktadır. Araştırmacılar, nüfusu FUS skorlarına göre sınıflandırdı ve 666 çocuğun az temizlik ürünü olan hanelerden, 700'ünün orta derecede olan hane halkından, 656'sının da yüksek olan hane halkından geldiğini tespit ettiler. Sonuç olarak 3 yılda çocukların %13,8’i (n = 280) atopik, %8,6’sı (n = 174) tekrarlayan hırıltı, %6,4’ü (n = 129) astım hastası ve %2,1’inde (n = 42) atopi ile tekrarlayan hırıltı vardı. Çok değişkenli bir analiz olan bu çalışma, ebeveyn astım öyküsü, çocuğun cinsiyeti, etnik köken, hane geliri, şehir / yer, doğum öncesi veya erken yaşta sigara içmeye maruz kalma, evcil hayvan sahipliği ve evde görünür küf gibi faktörler ayarlandıktan sonra yüksek maruziyetli çocuklarda atopi dışında tüm sonuçların daha yüksek oranını göstermiştir.
Maruz kalma sıklığının 75. persentilindeki katılımcılar, FUS’ un 25. persentilindekilere kıyasla, tekrarlayan hırıltı için%35 artmış bir riske sahipti. Benzer şekilde, yüksek maruziyet grubunda atopi ile tekrarlayan hırıltı riski %49 artmış ve daha az maruz kalmış grupla astım tanısı için karşılaştırıldığında %37 artmıştır. Gruplar arasında atopi için anlamlı bir artış olmamıştır. Maruz kalmanın tertilleri ile yapılan analiz, sadece atopi ile değil, tekrarlayan hırıltı, tekrarlayan hırıltı atopi ve astım ile ilişkilerde benzer ancak anlamlı olmayan eğilimler göstermiştir. Winnipeg'deki Manitoba Üniversitesi, Allerji ve Klinik İmmünoloji Bölümü'nden Elissa M. Abrams, bu çalışmayı yaygın olarak kullanılan temizlik ürünlerinin solunum sistemi üzerindeki olası tahriş edici etkileri konusunda artan bir endişeye katkıda bulunduğu şeklinde yorumlamıştır.
Abrams, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da, ev temizlik ürünlerinin etiketinde tüm bileşenlerin listelenmesi zorunluluğunun bulunmaması, mevcut yetersiz düzenleme de dahil olmak üzere, potansiyel toksisiteler hakkında tüketici bilincini sınırladığı sürece maruz kalma risklerine de katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Ayrıca Abrams, daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu, çünkü daha uzun vadeli sonuçlara ilişkin verilerin, derneğin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağını sözlerine ekliyor.
Exposure to Cleaning Products May Compromise Infants' Lungs, Diana Phillips, 19 February 2020, Medscape
+ Tüm Referansları Göster