Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Progresif multipl sklerozda (PMS), ilerlemeyi yavaşlatacak tedavilere acil olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Faz II çalışmalar, klinik ölçütlerden çok, tedavi etkilerine daha duyarlı biyolojik belirteçlere dayanır. Faz II çalışmalarda kabul edilen bir biyolojik belirteç olan servikal kord atrofisi SC-CSA’daki (spinal cord cross-sectional area) azalmayı, aksonal kaybı yansıtır ve engelliliğin bağımsız bir belirleyicisidir. Uzun hastalık süresine sahip olan multipl skleroz (MS) hastalarında yapılan çalışmalarda, kord atrofisinin, beyin lezyon yükü ve atrofisinden bağımsız olarak engellilik ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Servikal korddaki atrofi oranı, şu anda PMS çalışmalarında bir sonuç ölçütü olarak kullanılan, beyinde görülen atrofiden daha fazladır. Bugüne kadar sadece birkaç klinik çalışmada spinal kord (SC) atrofisi bir araştırmasal sonlanım noktası olarak kullanmıştır.

İngiltere’den araştırmacılar, PMS'de faz II, tek merkezli, nöroprotektif klinik çalışmalarda, SC atrofisinin, 1 yılda bir sonlanım noktası olarak kullanılma potansiyelini değerlendirdiler. Araştırmacılar, SC atrofisinin 1 yıldaki progresyonunu ölçmeyi, PMS'deki fiziksel engellilik ile olan ilişkisini değerlendirmeyi ve faz II klinik bir araştırmada SC atrofisinde ki azalmayı, birincil sonuç ölçütü olarak göstermek için gereken örneklem büyüklüğünü belirlemeyi amaçladılar. Erken dönem primer progresif multiple skleroz (PPMS) ve oturmuş sekonder progresif multiple sklerozulu (SPMS) hastaları içeren iki kohortu, bu iki fenotipin kendi aralarındaki klinik, patolojik ve görüntüleme özellikleri açısından farklılıklardan daha fazla benzerlik taşıdığını düşünerek, tek bir PMS kohortu olarak birleştirdiler. Beyin atrofisi gelişimini ve beyin lezyon yüklerinde meydana gelen değişiklikleri ayarlayarak, bağımsız olarak her gruba baktılar. Araştırmacılar, 26’sı PPMS ve 18’i SPMS tanılı, toplamda 44 PMS hastasını ve 29 sağlıklı kontrolü çalışmalarına dahil ettiler. Tüm katılımcılar başlangıçta ve 1 yıl sonra klinik olarak ve MR görüntüleme ile değerlendirildi. CSA, 3T'de elde edilen üç boyutlu (3D) hızlı alan yankı dizileri ve aktif yüzey modeli kullanılarak ölçüldü. Görüntüleme ölçümlerinde meydana gelen değişiklikleri araştırmak için çoklu doğrusal regresyonlar kullanıldı.

Araştırmacılar, PPMS hastalarının SPMS hastalarına göre daha kısa hastalık süresine ve daha düşük Genişletilmiş Özürlülük Durumu Ölçeği’ne (EDSS) ve daha büyük SC-CSA’ya sahip olduğunu gördüler. Tüm hastalar, PPMS’in neden olduğu HC-SCA’daki değişiklik yüzdelerinde anlamlı olarak daha fazla azalma gösterdi. Tüm hastalarda 1 yıl içinde kötüleşme görüldü fakat SC-CSA değişiklik yüzdesi ile klinik değişiklikler arasında herhangi bir ilişki gözlenmedi. %80'lik bir güçle, 1 yıl boyunca % 50'lik bir tedavi etkisini saptamak için gereken tedavi kolu başına örneklem boyutu, PPMS için 57 ve SPMS için 546 olarak belirlendi. Araştırmacılar, hastalığın erken evresindeyken, orta derecede özürlülüğe ve ılımlı bir SC atrofisine sahip olduklarında, PPMS hastalarının araştırmalarında, SC-CSA’nın bir sonuç ölçütü olabileceğini belirttiler.

Medikaynak Referanslar

Cawley et al. Spinal cord atrophy as a primary outcome measure in phase II trials of progressive multiple sclerosis,  Multiple Sclerosis Journal 1–10 2017.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler