
Araştırmacılar yapılan bu çalışmanın amacını, orta yaşta daha büyük kardiyovasküler uygunluğun 44 yıldır takip edilen kadınlarda demans riskinde azalma ile ilişkili olup olmadığını araştırmak olarak belirtmişlerdir. Gözlemsel çalışmaların sistematik olarak gözden geçirilmesi, meta-analizleri fiziksel aktiviteyi sürekli olarak korunmuş bilişsel işlevsellik ve demans riskinin azalmasıyla ilişkilendirir. Bu çalışmalar, bildirilen fiziksel aktiviteye güvenmekle sınırlıdır ve objektif olarak uygunluğu değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla, fiziksel aktivite ile bunama arasındaki ilişkiye fiziksel uygunluk seviyesinden ziyade, sosyal ve bilişsel uyarımın aracılık edip etmediği belirsizliğini korumaktadır. Ayrıca, çalışmaların çoğu başlangıçta 60 yaşın üzerindeki kişilerde yürütülmektedir ve çok azının takip süresi 20 yıldan fazladır (ortalama takip süresi 3-7 yıl) ve bu da nedensel çıkarımları zorlaştırmaktadır. Yapılan çalışmalar kardiyovasküler uygunluğu iyileştirmeyi amaçlayan aerobik egzersiz programlarının sağlıklı yaşlı insanlar arasında bilişsel işlev üzerinde orta derecede etkileri olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, randomize kontrollü çalışmalardan (RKÇ) elde edilen mevcut veriler, bu gelişmelerin kardiyovasküler uygunluğun iyileşmesinden kaynaklandığını göstermek için yetersizdir. Şu anda, hiçbir RKÇ ve çok az sayıda uzun vadeli prospektif çalışma, zindeliği bunama insidansı ile ilişkilendirememiştir. ABD Cooper Center Longitudinal Study kısa süre önce maksimum koşu bandı testi ile değerlendirilen yüksek bir orta yaş kondisyonunun, ortalama 24 yıllık takip süresi boyunca demans gelişme riski ile ilişkili olduğunu bildirmiştir. Ayrıca İsveç'teki erkekler arasında yapılan 1 büyük kayıt çalışması 18 yaşında bir bisiklet ergometre testi ile değerlendirilen düşük kardiyovasküler uygunluğun erken başlangıç (<60 yaş) demans riski ile ilişkili olduğunu bildirmiştir. Bu ilginç bir sonuçtur, çünkü erken başlangıçlı demans etiyolojisinin güçlü genetik bileşenlere sahip olması gerekmektedir. Son olarak, Finlandiya'da yapılan 1 popülasyon çalışması, orta ve geç yaşamda kendi kendine puanlanmış zindeliğin 25 yıllık takip boyunca artan demans riski ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu nedenle, yaşlılık öncesi nesnel zindeliği, çok yaşlılık dönemine kadar demans takibi ile inceleyen çalışmalara ihtiyaç vardır. Orta yaş, kardiyovasküler risk faktörlerinin bunama üzerindeki etkisi "duyarlı bir dönem olarak önerilmiştir. Bu nedenle yapılan çalışma ile orta yaşta maksimum kardiyovasküler uygunluk testi yapan Kadınların Olası Nüfus Çalışması'na (PPSW) kayıtlı kadınlar arasında 44 yıllık demans insidansı takip edilmiştir.
Demansın Hafifletilmesi veya Önlenmesi Stratejilerine Yüksek Kardiyovasküler Uygunluğun Teşviki Dahil Edilebilir
1968 yılında yapılan çalışmada, 38-60 yaşları arasındaki 1.462 kadından oluşan bir popülasyona dayalı örneklem incelenmiş ve bunlardan 191 kadından oluşan sistematik bir alt-örnek, kardiyovasküler uygunluğu değerlendirmek için aşamalı olarak arttırılmış bir maksimum ergometre döngü testini tamamlamıştır. Demans insidansının daha sonraki muayeneleri 1974, 1980, 1992, 2000, 2005 ve 2009'da yapılmıştır. Demans, 2012'ye kadar nöropsikiyatrik muayenelerden, muhbir görüşmelerden, hastane kayıtlarından ve kayıt verilerinden elde edilen bilgilere dayanarak DSM-III-R kriterlerine göre teşhis edilmiş ve Cox regresyonları sosyoekonomik, yaşam tarzı ve tıbbi karışıklıklara göre ayarlanmıştır. Yapılan çalışmada 44 yıllık takibin orta uygunluk ile karşılaştırıldığında, demans için ayarlanmış tehlike oranı, yüksek kondisyonlu olanlar arasında 0.12 (% 95 güven aralığı [CI] 0.03-0.54) ve düşük kondisyonlu olanlar arasında 1.41 olduğu bulunmuştur. Yüksek kondisyon demans başlangıcındaki yaşı 9,5 yıl ve demans başlangıcını orta kondisyona kıyasla da 5 yıl geciktirmiştir. Yapılan çalışma sonucunda İsveçli kadınlar arasında, orta yaştaki yüksek kardiyovasküler kondisyon, daha sonraki demans riskinin azalması ile ilişkili bulunmuştur. Demansın hafifletilmesi veya önlenmesi stratejilerine yüksek bir kardiyovasküler uygunluğun teşviki dahil edilebilir. Sonuç olarak bu bulgular nedensel değildir ve gelecekteki araştırmalar, gelişmiş kondisyonun demans riski üzerinde olumlu etkilere sahip olup olamayacağına ve yaşam sırasında yüksek kardiyovasküler kondisyonun en önemli olduğuna odaklanmalıdır.
Hörder H, Johansson L, Guo X, et al. Midlife cardiovascular fitness and dementia: A 44-year longitudinal population study in women. Neurology. 2018
+ Tüm Referansları Göster