Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Yapılan çalışmalar foliküler lenfomalı hastaların yaşam beklentisinin, son otuz yılda önemli ölçüde artmış olduğunu göstermiştir. Hastaların önemli bir kısmı için, genellikle bir anti-CD20 antikoru ve kemoterapinin bir kombinasyonunu içeren etkili terapi kullanımı yoluyla ek tedaviye ihtiyaç duyulmadan uzun süreli yanıt elde edilebilmektedir. Bununla birlikte bilim insanları, hastalığı ilerleyen hastalarda optimal tedaviyi elde etmek için tedavi sırası tartışılırken, birkaç noktanın dikkate alınması gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Birincisi, bu sessiz hastalık, sadece tedaviye başlanmadan önce değil, yıllar sonra, birkaç hastalık ilerlemesi atağı yaşamış ve birden çok tedavi yöntemine maruz kalmış bazı hastalar için bile yıllarca asemptomatik olabilmekle birlikte bu semptom eksikliği, muhtemelen ilgili ancak farklı lenfoma klonlarından ortaya çıkan her klinik ilerleme ile bu hastalığın biyolojik heterojenliğini yansıtabilmektedir. Bu nedenle bilim insanları, hastalığın ilerlemesinin mutlaka yeniden tedaviyi gerektirmediğini belirtmişlerdir. İkinci olarak, foliküler lenfomalı hastaların çoğu hastalıklarından hayatını kaybetese de, tedaviye bağlı toksisiteler dahil olmak üzere diğer ölüm nedenleri mevcut olmakla birlikte bu hastaların yaşam kalitesini veya yaşam beklentilerini düşürecek tedavi sekellerinden kaçınmak önemli bir hedef olmaktadır. Üçüncü olarak, histolojik dönüşümü olan hastalar, dramatik bir kümülatif lenfoma bağlantılı ölüm riskine sahipken, histolojik dönüşümü olmayan hastaların lenfoma ile ilişkili ölüm riski daha düşüktür. Bu nedenle uzmanlar, foliküler lenfoma ile başvuran bir hasta için terapötik kararlar verirken, mevcut her seçeneğin yararlarının ve risklerinin daima tartılmalı ve tedavinin hedeflerinin tanımlanması gerektiğini belirtmişlerdir. Araştırmacılar hastalıkla ilişkili semptomların varlığı veya organ fonksiyonu tehdidi gibi tedaviyi başlatmak için klinik ihtiyaç, Groupe d'Etude des Lymphomes Folliculaires (GELF) kriterleri ve lenfoma büyüme hızı; uzun vadeli sonuçları tahmin etmeye yardımcı olabilecek prognostik parametreler; yaş ve komorbiditeler ve hastanın istek ve beklentileri gibi çeşitli parametrelerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Mutasyon veya gen ekspresyonu profilleme verileri, birinci basamak tedaviye giren hastalar için yeni prognostik parametreler olarak önerilmiş olmasına karşın farklı terapötik stratejilerle sağlam tekrarlanabilirlikten yoksundurlar ve tedavi seçimi hakkında yeterince bilgilendiremeyebilirer. Benzer şekilde, histolojik derece 1 ila 2 olan hastalar ve evre 3A foliküler lenfoma olan hastalar arasında bazı biyolojik ve klinik farklılıklar bulunmasına rağmen, yönetimi iki grup arasında büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.

Farklı tedavilerin klinik yararları

Geçtiğimiz on yılda, foliküler lenfoma tedavisi için birçok yeni ajan tanıtılmış ve zaman içinde terapötik stratejiler gelişmiştir. Farklı tedavilerin klinik yararları değişiklik göstermekle birlikte ilerleme anında hasta ve hastalık özelliklerinden, son tedaviden sonraki aralığın süresinden ve önceden uygulanan tedavilerin doğasından etkilenmektedir. Toplamda bu durum, hastaların tedavisi sırasında karşılaşılan klinik durumların belirgin bir heterojenliği ile sonuçlanmaktadır. Gerçekleştirilen çok sayıda çalışmaya rağmen, ikinci basamak tedavi gören hastalar için sonrasında tek bir standart bakım bulunmamaktadır. Dahası araştırmacılar, bu çalışmalarda yer alan hastaların, olası klinik sunumlarının tam spektrumunu nadiren temsil eden özelliklere sahip olduklarını belirtmişlerdir. Bu nedenle, tedaviyi en iyi şekilde kişiselleştirmek için, mevcut seçeneklerin tüm riskleri (kısa ve uzun vadeli) ve faydalarının iyi bilinmesi gerekmektedir. Bilim insanları her müdahalede hastayla terapinin hedeflerini tartışmanın da optimal bir tedavi sekansı sağlamada kritik olduğunu belirtmişlerdir.

Medikaynak Referanslar

Salles G. How do I sequence therapy for follicular lymphoma? Hematology Am Soc Hematol Educ Program. 2020 Dec 4;2020(1):287-294. doi: 10.1182/hematology.2020000156. PMID: 33275688; PMCID: PMC7727532.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler