Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Yeni bulgular, genlerin çocuklarda obezitenin tedavisine yönelik yaşam tarzı müdahalelerinin başarılı olup olmayacağı üzerinde büyük bir etkiye sahip olmadığını öne sürmektedir. Almanya'daki Münih Teknik Üniversitesi'nden Dr. Melanie Heitkamp ve meslektaşları yaptıkları çalışmada, çocuklarda obezite ile bağlantılı 56 tek nükleotid varyantından (SNV) beşinin, hastanede yaşam tarzı müdahalesi sırasında çocukların ne kadar kilo kaybettiğiyle ilişkili olmasına karşın etki büyüklüklerinin küçük olduğunu bulmuşlardır. Dr. Heitkamp, ​​Reuters Health'e e-posta ile yaptığı açıklamada, genlerin, aşırı kilolu ve obez çocuklarda yaşam tarzı müdahalesi ile kilo vermede küçük bir rol oynuyor gibi göründüğünü belirtmiştir. Ayrıca, Dr. Heitkamp, çevresel, sosyal ve davranışsal faktörlerin obezite tedavi stratejilerinde dikkate alınmasının daha önemli olduğunu sözlerine eklemiştir. LOGIC çalışmasında, Dr. Heitkamp ve ekibi, 1.429 fazla kilolu veya obez çocuğu, günlük fiziksel aktivite, kalori kısıtlı diyet ve davranış terapisi içeren dört ila altı hafta süren bir yaşam tarzı müdahalesine kaydettiklerini belirtmişlerdir. Çalışmada 908 çocuğa Cardio-MetaboChip (Illumina) kullanılarak genotipleme yapılırken, 290 çocuğa iPlex kimyası (Agena) MassARRAY sistemi ile genotiplendirildiği bildirilmiştir. Ekip, JAMA Pediatrics'te ortalama kilo kaybının 8.7 kg iken BMI’nın da 3.3 azaldığını belirtmişlerdir. Araştırmacılar, rs7164727 ve rs12940622 için homozigot olan çocukların, bu varyantları olmayanlara göre sırasıyla 0,42 ve 0,35 kilo daha az kilo kaybetme riski taşıdığını bulmuşlardır. Çalışmada rs13201877, rs10733682 ve rs2836754 varyantları, risk allelleri olmayanlara göre sırasıyla 0.65 kg, 0.45 ve 0.56 kg daha fazla kaybeden taşıyıcılarla daha fazla kilo kaybı ile ilişkilendirilmiştir.

Obezite ile ilgili genlerin risk alelleri

Dr. Heitkamp, ​​ genetik yatkınlıklarına göre obezite tedavisine yanıt verme olasılığı daha yüksek olan veya olmayan bireyleri ayırt etmenin ille de daha iyi tedavi başarısına yol açmayabileceğini belirtmiştir. Dr. Heitkamp obezite ile ilgili genlerin risk alellerini taşıyan bireylerin bile, enerji dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite içeren sağlıklı bir yaşam tarzından faydalanacağını sözlerine eklemiştir. Dr. Heitkamp, birden fazla obezite ile ilişkili genetik varyantın etkisini araştırmak için daha büyük ölçekli çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna vardığını belirtmiştir. Boston'daki Harvard Tıp Fakültesi ‘nden, çalışmaya eşlik eden bir başyazının ortak yazarlığını yapan Dr. Ann Chen Wu, Reuters Health'e e-posta ile verdiği demeçte, ana mesajın, genetik lokusların çocukluk çağı obezitesinin hassas tedavisine yardımcı olabileceği olduğunu belirtmiştir. Wu, editörünün de, bu çalışmanın çocukluk obezitesi için hassas tedaviye yönelik önemli bir adım olduğunu önerdiğini ancak obezite yönetimi üzerinde gerçek klinik etkiye sahip olmak için beşten fazla genetik lokusa ihtiyaç duyulacağını ifade etmiştir. Wu, ek lokusların keşfedilmesi için, daha fazla istatistiksel araç geliştirmeye ihtiyaçları olacağını ve beş genetik lokus çalışmasıyla, ağırlıktaki değişimin 0,7 kg'dan az olduğunu gözlemlediklerini belirtmiştir. Son olarak Wu, bunun, yaşam tarzı müdahalelerinin genler kadar önemli, muhtemelen daha önemli olduğunu gösterdiğini sözlerine eklemiştir.

Medikaynak Referanslar

Anne Harding, Gene Variants Have Small Effect on Weight-Loss Success in Kids, Medscape, Dec 16, 2020.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler