
Günümüzde beslenmenin sağlık üzerine etkilerini araştıran çok sayıda çalışma yapılmaktadır ve bunların birçoğu sürekli birbiriyle çelişen sonuçlar ortaya koymaktadır.
Bir zamanlar sağlıklı bir protein ve vitamin kaynağı olarak görülen yumurtalar, 1960'larda kolesterol tehlikesi nedeniyle diyetlerden çıkarılmaya başlanmıştı. Yaklaşık 20 yıl önce ise, kolesterol hakkındaki fikirler gözden geçirilmişti. Yiyeceklerimizdeki miktarı artık önemli değildi, çünkü kanımızdaki seviyeleri ve dolayısıyla kalp sağlığımızı gerçekten etkilemediği ortaya kondu. Takip eden yıllarda, bir kez daha yumurta yemenin uygun olduğu anlaşıldı. Sonra Mart ayında yapılan son çalışmada yine tam tersi gösterildi.
Bu örneğe bakıldığı zaman, beslenmeyle ilgili okuduğumuz her şeye inanmamız gerektiği düşünülebilir. Peki tüm bu birbiri ile çelişen sonuçlara neden olan nedir? Bunun sebeplerinden biri, olağandışı sonuçlarla yapılan çalışmaların medya tarafından daha çok yayınlanması olabilir. Bununla birlikte, medya kapsamının yanıltıcı olması sorununun bir parçası olsa da, daha birçok sebep sayılabilir.
Araştırmaların Çok Azı Randomize Kontrollü Çalışmalara Dayanıyor
Her yıl yayınlanan diyetle ilgili çok fazla araştırma var ve bunların birçoğu obezite ve diyabetin yükselmesiyle ilgili, hükümetler tarafından finanse ediliyor. Sorunların çoğu, gıda çalışmalarının büyük çoğunluğunun, onları gerçekleştirmelerini kolaylaştıran ancak yanlış sonuçlara yol açması daha muhtemel olan belirli bir türden olmasından kaynaklanıyor.
Beslenmede yayınlanan yaklaşık 1 milyon makalenin yalnızca küçük bir kısmı, belki de birkaç yüz tanesi büyük ve kaliteli randomize araştırmalardan oluşuyor. Geri kalanlar gözlemsel araştırmalar, küçük ya da zayıf tasarlanmış araştırmalar veya diğer makalelerin sonuçlarının özetlerini kapsıyor. Ulusal diyet kuralları bile bu tür çalışmalara dayanıyor. Bu alanda yapılan randomize kontrollü çalışma sayısı çok az çünkü bu tür bir çalışmayı beslenme için yapmak kolay olmuyor. Bilim insanları genellikle insanların yemek günlüklerini doldurmalarını isteyerek ne yediklerini gözlemliyor ve katılımcıların sağlığını izliyorlar. Bu "gözlemsel çalışmalarla ilgili en büyük sorun, belli gıdaları yemenin sağlığı etkileyen diğer davranışlarla birliktelik gösterme eğiliminde olmaları olabilir. Genelde sağlıksız bir diyet olarak görülen şeyleri yiyenler, sigara içmek ve daha az egzersiz yapmak gibi daha düşük gelir ve sağlıksız yaşam tarzlarına sahip olma eğiliminde oluyorlar.
Araştırmacılar, karıştırıcıların çarpıtma etkilerini ortadan kaldırmak için istatistiksel teknikleri kullanıyorlar. Ancak hiç kimse hangisinin dahil edileceğini kesin olarak bilmiyor ve farklı seçimler sonuçları değiştirebiliyor.
Tüm bu beslenme önerisi çılgınlığının içinden kurtulabilmek için, beslenme araştırmacılarının iyi araştırma uygulamalarını evrensel olarak benimsemeleri gerekiyor.
Clare Wilson. Why everything you know about nutrition is wrong?, New Scientist 2019.
+ Tüm Referansları Göster