Hangi Pankreas Kistlerinin Kansere Dönüşebileceğini Belirleyen Yeni Bir Test Geliştirildi

Amerika’da her yıl yüzlerce kişide pankreas kisti saptanmaktadır. Kistler çok yaygın olsa da, çoğu aslında kansere yol açmamaktadır. Ancak pankreas kanserinde mortalitenin yüksek olduğu göz önüne alındığında, doktorlar aşırı korumacı bir tutum sergilemektedir. Pek çok hasta, genellikle gereksiz yere, kanser riskinden korunmak amacıyla oldukça invaziv bir kist çıkarma operasyonu geçirmektedir. Bu tür ameliyatlar gerçekleştirilen en büyük karın ameliyatları arasındadır. Bu komplikasyonlar için yüksek risk anlamına gelir ve ameliyat sonrası iyileşme süresi tipik olarak üç aya kadar yaklaşır. Pankreas kistlerinin çıkarılması basit ameliyatlar değildir. Ölümler ve ağır komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, ameliyat yalnızca gerçekten fayda sağlayacak kişilerde uygulanmalıdır. Bununla birlikte, standart tarama araçları kistleri kanser riski taşımayan hastaların yalnızca %20'sini tanımlayabilmektedir.

Peki Kimler Gerçekten Fayda Görür?

Johns Hopkins'in Pankreas Kanseri Merkezi araştırmacıları bu soruya yanıt bulmak amacıyla yeni bir çalışma yaptılar. Dünyadaki 16 farklı tıp merkezindeki 860 cerrahi hastadan kist örneklerini analiz ettiler.

Araştırmacılar örnekleri, önemli genetik mutasyonları ve kromozomal değişiklikleri tanımlamak için protein analizlerine, geleneksel görüntülü taramaya ve moleküler testlere tabi tuttular. Sonuçlarla daha sonra "MOCA" adı verilen özel bir bilgisayar algoritmasını beslediler. Zamanla, MOCA bu bilgiyi kanser riski için milyonlarca işaretçi belirteç aramak için kullanmayı "öğrendi . MOCA, hangi kistlerin kanser riski olmadığını, kanser için takip gerektiren düşük bir riski veya kanser için yüksek olasılığı ve gerçek bir cerrahi ihtiyacı temsil ettiğini öngördü.

CompCyst tarama yöntemi, bıçak altına giren hastaların %45'inde kist çıkarma ameliyatının gereksiz olduğu sonucuna vardı. Algoritma, ameliyat gerektirmeyen vakaların %60'ını doğru bir şekilde tespit etti. Araştırmacılar, yeni bilgisayar testinin standart tarama araçlarının yerine geçmediğini vurguladılar. CompCyst'in mevcut görüntüleme ve genetik testlerle birlikte kullanıma sunulmasını umduklarını belirttiler. Bununla birlikte, henüz ameliyat geçirmemiş olan yeni hastalar arasındaki riski tahmin etmeye çalışmak için daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu aktardılar. Yeni tarama testinin, gerçek pankreas kanseri riskinin tespiti için önemli bir ilerleme olduğunu söylediler.

Pankreas kist sıvısını toplaması ve analizini yapmak için kan alınması gerekeceğinden, yeni testin kendisinin biraz invaziv olduğuna dikkat çektiler. Ancak, hasta riski söz konusu olduğunda, CompCyst'in gereksiz ve büyük cerrahi işlemlere kıyaslandığında daha az tehlikeli olduğunu da sözlerine eklediler.