
İnvazif mantar enfeksiyonu (IFI), hematolojik ve onkolojik maligniteleri olan hastalarda antikanser tedavisinin sık bir sonucu olmaya devam etmektedir. Özellikle, akut miyeloid lösemi (AML) ve allojenik hematopoietik kök hücre transplantasyon (allo-HSCT) alıcıları, yoğun immünosüpresyondan dolayı yüksek IFI riski altındadır. Yeni tanı lösemi oranları son on yılda her yıl ortalama % 0,3 artmıştır. Bu nedenle, yakın gelecekte IFI riski taşıyan daha fazla hasta olması beklenmektedir.
IFI, morbidite ve mortalitenin ana nedenidir. Hematolojik maligniteleri olan hastalar arasında % 27-39 arasında IFI katkılı mortalite oranları bildirilmiştir. IFI ayrıca kemoterapinin kesintiye uğraması veya daha sonraki doz azaltımının veya geciktirilmesinin önemli nedeni olabilir. Ayrıca, IFI profilaksisi ve tedavisi, yüksek maliyetler nedeniyle önemli bir ekonomik yük ile ilişkilidir. Bu nedenle, optimize edilmiş IFI profilaksisi ve tedavisi, hem klinik hem de ekonomik perspektiften yüksek oranda ilişkilidir. Rutin bakımda IFI profilaksisi ve tedavisinin kalite değerlendirmesi için, kanıt temelli kılavuzlar kriter ölçütleri olarak kullanılmıştır. Antifungal tedavinin kalite değerlendirmesi için kılavuzları kullanan farklı ülkelerde yapılan analizler, antifungal reçetelerin % 40-43'ünü uygunsuz olarak sınıflandırarak iyileştirme alanları göstermiştir.
Alman hastanelerinde IFI profilaksisi ve tedavisinin kalitesi ile ilgili veriler sınırlıdır. Randomize kontrollü çalışmalar, kesin olarak tanımlanmış bir tasarıma ve homojen ve seçilmiş bir hasta popülasyonuna sahipken, klinik uygulama hastalarında popülasyon daha heterojendir. Alman araştırmacılar, antifungal tedavi kalitesini ve antifungal bir yönetim programına olan ihtiyacı değerlendirmek için, bir 3. basamak eğitim hastanesinde hematoloji ve onkoloji bölümünde antifungal kullanımını inceledikleri retrospektif bir analiz gerçekleştirdiler.
İlaç Etkileşimleri Gözden Kaçabiliyor.
Araştırmacılar yaptıkları retrospektif gözlemsel çalışmaya, 18 yaş ve üstü, Ocak-Haziran 2016 tarihleri arasında profilaksi veya invaziv fungal enfeksiyon tedavisi için sistemik antifungal tedavi alan hastaları dahil ettiler. Antifungal reçetelerin uygunluğunu, Alman Hematoloji ve Onkoloji Derneği (DGHO) rehberlerine ve ilaçların onaylı endikasyonlarına göre değerlendirdiler. Araştırmacılar verileri incelediklerinde toplam 1278 hastanın 104’ünde (% 8,1) antifungal kullanıldığını gördüler. Hastalara profilaksi için 48, ampirik 104, hedefe yönelik tedavi için de 171 antifungal önerilmişti. 132 (% 77,2) reçetenin 127’sinde (% 74,3) ilaçlar endikasyonlarına uygun ve 131’inde ise doğru dozda (% 76,6) reçetelenmişlerdi. 34 antifungal (% 20,0) tedavi, 5’i ılımlı- orta ve 29’u şiddetli etkileşime neden olarak, önceden bu ilaçlarla etkileşime girdiği bilinen ilaçlarla birlikte uygulanmıştı.
Araştırmacılar, elde ettikleri bulguların rutin bakımdaki sistemik antifungallerin kullanımının, önemli sayıda hastada kılavuz ve etiketleme önerilerinden farklı olduğunu gösterdiğini belirttiler. Antifungal kullanımını optimize etmek için antifungal yönetim programlarının uygulanması gerekliliğine dikkat çektiler.
Lachenmayr SJ, Berking S, Horns H, Strobach D, Ostermann H, Berger K. Antifungal treatment in haematological and oncological patients: need for quality assessment in routine care, Mycoses. 2018 Jul;61(7):464-471.
+ Tüm Referansları Göster