Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü
Artboard
Medikaynak Rxmediapharma

Koagülasyon faktörü IX'un plazma eksikliğine bağlı konjenital bir kanama bozukluğu olan hemofili B, hemofili A'dan daha nadir görülür. Pıhtılaşma faktörleri ile yerine koyma tedavisi, hemofili tedavisinin temelini oluşturur ve ekzojen pıhtılaşma faktörlerine karşı nötrleştirici antikorların gelişmesi bu terapinin başlıca komplikasyonudur. Şiddetli hemofili B'ye sahip hastalarda antikorların prevalansı % 2–4’tür, yani ağır hemofili A'lılara göre yaklaşık 10 kat daha düşüktür. Bu fark, hemofili A'da sık görülen daha şiddetli intron inversiyonlarından çok, anlamsız gen mutasyonlarının hemofili B'de ki daha yüksek prevalansına dayandırılabilir. Diğer potansiyel tolerojenik mekanizmalar, faktör IX ve bazı K vitamini bağımlı pıhtılaşma faktörleri arasındaki yüksek homoloji derecesi olabilir ve bu da bir dereceye kadar tolerans sağlayabilir. Hemofili A'lı hastaların aksine, hemofili B'li hastaların antikor geliştirenleri, faktör IX replasman tedavisini takiben daha fazla anaflaksiye kadar varan aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişme riski altındadırlar. Antikor gelişen hemofili B hastalarında, mast hücre aktivasyonundan sorumlu spesifik IgE antikorları ve anafilatoksinlerin üretilmesi ile kompleman sistemini aktive eden anti-faktör IX IgG1 antikorları tanımlanmıştır. Bununla birlikte, bu hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonlarının artmış riskinin altında yatan mekanizmalar halen tam olarak anlaşılamamıştır.

İtalya’dan araştırmacılar, hemofili B hastalarında gelişen faktör IX aşırı duyarlılığının biyomekanik özelliklerini aydınlatmak amacıyla bir çalışma yaptılar. Araştırmacılar, birinde faktör IX antikorları gelişmiş ve faktör IX tekrar maruziyetinden sonra anafilaksi geçirmiş, hemofili B için tedavi alan 3 çocukta, faktör IX ile uyarılan bazofillerden lökotrien C4 (LTC4) salınımını değerlendirmek için hücresel antijen stimülasyon testi (CAST) kullandılar. Plazmada, anti-faktör IX IgE ve IgG antikorları ve kompleman aktivasyon işaretleyicileri (C5b9, C3d ve iC3b) ölçüldü, sonuncusu ise faktör IX infüzyonundan sonra ölçüldü. On sağlıklı çocuk kontrol olarak kullanıldı.

Araştırmacılar, anti-faktör IX inhibitörleri ve anafilaksi geliştiren hastanın, faktör IX geninde (p.Arg298Stop) anlamsız bir mutasyona ve kontrollerle karşılaştırıldığında, faktör IX ile uyarılmış bazofillerinden belirgin LTC4 salınımı ile birlikte, daha yüksek spesifik anti-F faktör IX IgE plazma seviyelerine sahip olduğunu buldular. Faktör IX nötralize edici aktiviteye sahip anti-faktör IX IgG'nin dört alt sınıfının plazma seviyelerinin de bu hastada daha yüksek olduğunu gördüler. Faktör IX kaynaklı anafilaksi sırasında, hafif kompleman aktivasyonu meydana geldiğini gözlemlediler. Faktör IX infüzyonunu tolere eden iki hastada bu parametrelerin normal olduğunu buldular.

Medikaynak Referanslar

Cugno et al. Involvement of the IgE-basophil system and mild complement activation in haemophilia B with anti-factor IX neutralizing antibodies and anaphylaxis, Haemophilia. 2017;1–6.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler