
Yeni yayınlanan bir çalışmaya göre, hiperplastik polip sendromu olan her 6 hastadan 1'inde kolorektal kanser gelişeceği öngörülüyor.
Çalışmanın araştırmacıları, elde ettikleri sonuçların, kolorektal kanser riskinin hiperplastik poliplerin fenotipik özellikleri ile ilişkili olduğunu gösterdiğini belirtirken, proksimal poliplerin sayısı ve bu poliplerdeki yüksek dereceli displazilerin varlığı da kolorektal kanser açısından risk olarak kabul edildiğine dikkat çektiler.
Çalışmada Mart 2013 ile Eylül 2014 arasında İspanya'daki 18 merkezden hiperplastik polip sendromlu 296 hastanın verileri geriye dönük olarak analiz edildi. Tüm hastalar Dünya Sağlık Örgütü'nün hiperplastik polipoza ilişkin 1 ve/veya 3 kriterini karşılıyordu, tanı konma yaşı ortalama 57.2'ydi ve hastaların %78'ine tarama kolonoskopileri sırasında tanı konmuştu. Hastaların yaklaşık üçte birinde (%29.4) kolorektal kansere ilişkin birinci dereceden aile öyküsü mevcuttu.
Araştırmacılar kolorektal kanser risk faktörlerini 1993 yılına kadar giderek hastaların medikal, endoskopi ve histopatoloji raporu verilerine göre belirledi, bu verilere göre hastaların %82.8'ine 2010 veya sonrasında tanı konduğu görüldü. Çalışma süresince 26 hiperplastik polip ve 3 adenom bulunan hastalar ortalama 45 ay takip edildi. Tespit edilen 11.270 polipten, %87.2'si hiperplastik ve %12.8'i adenomdu.
İzleme döneminde, 47 hastada (%15.8) ortalama 53.9 yaşında kolorektal kanser geliştiği tespit edildi; bu hastaların 4'ü (%8.5) takip sırasında saptandı. Bu 4 hastada son takip kolonoskopisi ile kolorektal kanserin saptanması (klinik semptomlar olmaksızın) arasında ortalama 12 ay vardı ve hastalarda klinik bulgular görülmedi.
Kolorektal kanser tanısı konan hastalarda tümörlerin %46.8'i proksimal kolonda ve %53.2'si distal kolondaydı.
Araştırmacılar hastalar arasında üç risk grubunu tanımladılar: splenik fleksürün proksimalinde ikiden fazla sapsız hiperplastik adenom/polip ve yüksek dereceli displazilerin eşlik ettiği en az bir proksimal hiperplastik adenom/polip. Özelliklerden hiçbirinin bulunmamasıyla karşılaştırıldığında bir özellik varlığı riski yaklaşık iki kat arttırırken her iki özelliğin de varlığı 4 kat artışla ilişkiliydi.
Araştırmacılar kolorektal kanser gelişimiyle bağlantılı herhangi bir demografik karakteristik veya başka klinik özellikler tanımlamadı.
Kaynak: Medscape, http://www.medscape.com/viewarticle/849690
+ Tüm Referansları Göster