Hücrelerimizdeki Yağ Depoları Enfeksiyonlarla Savaşmak İçin Yardımcı Olabilir Mi?

Hücrelerimizdeki küçük yağlı damlacıklar bağışıklık sisteminin bir parçası olmakla birlikte bakteriyel enfeksiyonlarla mücadeleye yardımcı olmaktadırlar. Araştırmacılar şimdiye kadar damlacıkların hücrenin en savunmasız kısımları olduğunun düşünüldüğünü belirtmişlerdir. Tüm karmaşık organizmaların hücrelerinde lipid damlacıkları bulunmakla birlikte temel besinler olan yağları ve diğer lipitleri depolamaktadırlar. Araştırmacılar insanlarda adiposit adı verilen özel hücrelerin vücut yağını lipit damlacıkları şeklinde depoladıklarını belirtmişlerdir. Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden Robert Parton, uzun yıllar boyunca, biyologların lipid damlacıklarının sadece atıl bir yapı ve bir depolama alanı olduğunu düşündüklerini ama aslında damlacıkların çok çeşitli işlevleri yerine getiren proteinleri de içerdiklerini belirtmiştir. Parton, artık sadece lipid damlacıklarına ve ilgili tüm süreçlere bakan bütün konferansları olduğunu ifade etmiştir. Bir bakteri bir hayvan hücresine bulaştığında, genellikle lipit damlacıklarıyla beslenmektedir. Parton, hücrenin içindeki güzel bir yağ kaynağı olduğunu ama görünen o ki, hayvan hücrelerinin durumu tersine çevirmenin bir yolunu bulduğunu belirtmiştir. Parton ayrıca geriye dönüp bakıldığında, patojenlerle aramızdaki milyonlarca yıllık savaşlarda hücrenin de yanıt vermesinin mantıklı geldiğini sözlerine eklemiştir. Fareler ve insan hücreleri üzerinde yapılan bir dizi deneyde Parton’un ekibi, lipid damlacıklarının bağışıklık tepkisine dahil olan bir dizi protein taşıdığını bulduklarını bildirmişlerdir.

Hücrenin en savunmasız bileşenleri

Tehlikeli bakteriler hücreye girdiğinde, kimyasal alarm sinyalleri salınmakla birlikte bunlar, damlacıklara yaklaşan tüm bakterileri öldüren lipit damlacıkları üzerindeki bağışıklık proteinlerini aktive ederler. Parton, hücrenin en savunmasız bileşenlerinden birini alıp silahlandırdığını ve onu bal kapanı gibi kullandığını belirtmiş olup bunun proteinleri ürettiğini, onları lipit damlacıklarının üzerine koyduğunu ve sonra bakterileri öldürdüğünü sözlerine eklemiştir. Şimdiye kadarki kanıtlar, yalnızca lipid damlacıklarının bakterilere yol açabileceğini göstermektedir.

Araştırmacılar, bazı bakterilerin lipid damlacık saldırılarından kurtulabileceğini ve bunların genellikle aşina oldukları patojenler olduğunu belirtmişlerdir. Parton, onların içinde Salmonella olduğunu ve bunun mekanizma ile söyleyebilecekleri kadarıyla öldürme olmadığını ifade etmiştir. Araştırmacılar hangi bakterilerin hayatta kalabileceğini ve bunu nasıl yaptıklarını bulmanın çok önemli olacağını belirtmişlerdir. Uzun vadede Parton, bulaşıcı hastalıkları tedavi etmek için lipid damlacıklarının bağışıklık aktivitesinden yararlanmayı umduklarını belirtmiş ve nihayetinde istediklerinin bu bilgiyi bakterilerin direnciyle savaşmak için kullanabilmek ve cephaneliklerinin bir parçası haline getirebilmek olduğunu sözlerine eklemiştir.