Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

İkinci trimesterde, bir bebeğin gözleri görüntüleri görmeden çok daha önce ışığı tespit edebilir. Ancak, gelişmekte olan retinadaki ışığa duyarlı hücrelerin - gözün arkasındaki beyin benzeri ince doku tabakasının - ebeveynlerin bebeklerinin takip etmesini umduğu 24 saatlik, gündüz-gece ritimlerini ayarlama işlevi gören basit bir açma-kapama anahtarları olduğu düşünülüyordu. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'deki bilim adamları artık bu basit hücrelerin, retinaya bir zamanlar düşündüğünden daha fazla ışık duyarlılığı veren ve ışığın davranış ve beyin gelişimi üzerindeki etkisini umulmadık bir biçimde artırabilecek birbirine bağlı bir ağın bir parçası olarak birbirleriyle iletişim kurduklarına dair kanıt buldular. Gelişmekte olan gözde, ganglion hücrelerinin belki de %3'ü -- retinadaki optik sinirden beyne mesaj gönderen hücreler -- ışığa duyarlıdır ve araştırmacılar bugüne kadar, beynin çeşitli yerleriyle iletişim kurabilen yaklaşık altı farklı alt tür buldular. Bazıları, iç saatimizi gündüz-gece döngüsüne ayarlamak için üst kiyazmatik çekirdekle konuşur. Diğerleri, göz bebeklerimizi parlak ışıkta daraltan bölgeye sinyaller gönderir.

Işık Sinyalleri Ruh Halimizi Etkiliyor

Ancak diğerleri şaşırtıcı alanlara bağlanır: ruh halini düzenleyen perihabenula ve amigdala duygularla ilgilenir. Farelerde ve maymunlarda, son kanıtlar, bu gangliyon hücrelerinin, boşluk kavşakları adı verilen elektrik bağlantıları yoluyla birbirleriyle konuştuğunu ve olgunlaşmamış kemirgen ve primat gözlerinde hayal edilenden çok daha gelişmişlik anlamına geldiğini göstermektedir. UC Berkeley'den hücre biyolojisi profesörü ve Current Biology dergisinde yakın zamanda yazılmış dikkat çeken bir makalenin yazarı Marla Feller bu gangliyon hücrelerinin çeşitliliği ve beynin birçok farklı kısmına yansıtma yaptıkları için, retinanın beyne nasıl bağlandığı konusunda bir rol oynayıp oynamadıklarını merak ettiklerini söyledi. Bu bağlantılar belki sadece görsel devreler için değil, görülmeyen davranışlar için de, yani sadece göz bebeğinin ışığa karşı refleksi ve sirkadiyen ritimler değil, aynı zamanda ışığa bağlı migren gibi problemleri veya ışık tedavisinin depresyon için neden işe yaradığını da açıklamamıza yardımcı olacaktır. Kendinden ışığa duyarlı retina ganglion hücreleri (ipRGC'ler) olarak adlandırılan hücreler gibi gelişen retinadaki paralel sistemler sadece 10 yıl önce keşfedildi ve yaklaşık 20 yıldır gelişen retinayı inceleyen araştırmacıları şaşırttı. Ayrıca retina dalgaları adı verilen gelişme sırasında gözdeki spontan elektriksel aktivitenin daha sonra görüntüleri işlemek için doğru beyin ağlarını kurmak için kritik olduğunu göstermede önemli bir rol oynadılar. Bu nedenle gelişmekte olan retinadaki spontan retina dalgaları ile ipRGC'lerin birbirine paralel bir yapıda oldukları söylenebilir. Araştırmacılar ilk başta fare yavruları ve insan fetusunun gelişimin bu noktasında kör olduklarını düşündüklerini itiraf ettiler. Ganglion hücrelerinin gelişmekte olan gözde orada olduklarını, beyne bağlı olduklarını, ancak o noktada retinanın geri kalanının çoğuna gerçekten bağlı olmadıklarını düşündüler. Şimdi, birbirlerine bağlı oldukları ortaya çıkıyor, bu da araştırmacılar için çok şaşırtıcı bir gelişme.

Araştırmacıları Şaşırtan Gelişme: Bebeklerde Işığa Duyarlı Hücreler

Araştırmacılar, bebeklerin çok erken geliştirdiği ışıktan kaçınma davranışının bu sinir devreleri ile ilgili olabileceğini düşünüyorlar. Yenidoğan retinasında bu ipRGC alt tiplerinden hangisinin davranışa gerçekten katkıda bulunduğunu bilinmiyor oluşu sebebiyle tüm bu farklı alt tiplerin nasıl bir rol oynadığını görmek ilginç gelişmelere yol açacaktır. Araştırmacılar ayrıca, devrenin kendisini muhtemelen gelişimde önemli bir rolü olan ışığın yoğunluğuna uyum sağlayabilecek şekilde ayarladığına dair kanıt buldular. Geçmişte, araştırmalar bu ışığa duyarlı hücrelerin retinadaki kan damarlarının gelişimi ve sirkadiyen ritimlerin hafif sürüklenmesi gibi durumlar için önemli olduğunu gösterdi, ancak bunlar aydınlık veya ışıksız ortam ihtiyacı olduğunda aydınlık/karanlık durumuna verilen tepkilerdi. Bu durum da aslında insanların daha önce düşünüldüğünden çok daha fazla bilgiyi kodlayarak, birçok farklı ışık yoğunluğunu kodlamaya çalıştıklarını iddia ediyor.

Medikaynak Referanslar

University of California - Berkeley. "Babies in the womb may see more than we thought: Light-sensitive cells inimmature retina are networked, suggesting bigger role in developing brain." ScienceDaily. ScienceDaily, 25November 2019.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler