Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

İlk kez Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2’nin neden olduğu Koronavirüs Hastalığı 2019 (COVID-19) enfeksiyöz bir solunum yolu hastalığı olmakla birlikte koagülopatiye bağlı olarak tromboembolik komplikasyonlara da yol açmaktadır. Derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboliyi (PE) içeren venöz tromboemboli (VTE) prevalansının arttığını bildiren çalışmalar bulunmaktadır. VTE prevalansı çalışma popülasyonu, tanı kriterleri ve kullanılan tromboprofilaksilerdeki farklılığa bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bu tip hasta grubunda yapılan bir dizi çalışmada hastanede yatan COVID-19 hastalarında VTE gelişme riskinin yüksek olduğu, bunun da görüntüleme yöntemleri ile rutin taramaya ve yoğun bakım hastaları gibi ciddi hastaların dahil edilmesine bağlı olduğu belirtilmiştir. Bunla birlikte, yoğun bakımda (YB) olmasa da hastanede yatan şiddetli COVID-19 hastalarında prevalansın daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Hastanede yatan tüm hastalarda VTE riski yüksek olmasına rağmen bu risk hasta bazında farklılıklar gösterebilir. Önceki çalışmalarda vücut kütle indeksi (VKİ) ve vücut ağırlığı yüksek olan COVID-19 hastalarında VTE gelişme riskinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Çalışmalar, antikoagülanlar ile tromboprofilaksiye rağmen YB hastalarında VTE insidansının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. VTE’nin kendisi kadar şiddeti de hasta prognozu üzerindeki etkisi açısından önemlidir. Antikoagülanlarla tromboprofilaksiye bağlı olarak COVID-19 hastalarında, özellikle Asyalılarda, kanama riski de artmıştır. Bununla birlikte, çalışmalar antikoagülan kullanımının özellikle YB hastaları gibi şiddetli COVID-19 hastalarında VTE’nin önlenmesi ve prognozun iyileştirilmesini sağlayabileceğini göstermekte, bazı çalışmalarda ise mortalitede azalmaya neden olduğu belirtilmektedir.

Japonyada COVID-19 hastaları arasında VTE prevalansının diğer topluluklara göre düşük olduğu bildirilmiştir. Bu durumun COVID-19 hastalarında VTE tanısının yetersiz olmasına veya insidansın gerçekten düşük olmasına bağlı olabileceği düşünülmektedir.

Japonya’da hastanede yatmakta olan COVID-19 hastalarında VTE prevalansını belirlemek için kontrastlı bilgisayarlı tomografi bulgularına sahip hasta popülasyonunda gerçekleştirilen bu çok merkezli retrospektif çalışma, kontrastlı BT incelemesinin sadece küçük bir hasta popülasyonunda yapıldığı, oksijen gereksinimi olmayan hafif COVID-19 hastalarında VTE prevalansının düşük olduğunu göstermektedir. Buna karşılık şiddetli vakalarda prevalansın yükseldiği artmış olduğu, VTE hastalarının VKİ ve vücut ağırlığının daha fazla olduğu , VTE olan ve olmayan hastalar arasında mortalite açısından fark olmadığı ve pulmoner emboli olaylarının mortalite riski üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı görülmüştür.

Çalışma, Japonya’da hastanede yatan COVID-19 hastalarında VTE insidansı hakkında bilgi vermekle birlikte, gözlemsel verilere dayanması, mutlak hasta sayısının göreceli olarak küçük olması ve hastaların demografik ve klinik özelliklerinin her merkezde farklılık gösterebileceği ve hastaların belki de başvuru sırasında VTE sahip olabilecekleri göz önüne alınmalı ve Japonya’daki bütün COVID-19 hastalarına genellenmesi konusunda bulgular dikkatli yorumlanmalıdır.

Medikaynak Referanslar

Yugo Yamashita et al. Incidence and Clinical Features of Venous Thromboembolism in Hospitalized Patients With Coronavirus Disease 2019 (COVID-19) in Japan.Circulation Journal. doi: 10.1253/circj.CJ-21-0169

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler