
Juvenil idiopatik artrit, etiyolojisi henüz bilinmeyen ve çoğunlukla periferik artritle kendini gösteren, çocukluk çağında en sık rastlanan kronik romatizmal hastalıktır. Hastalık, demografik özellikler, klinik özellikler, tedavi şekli ve hastalık prognozuna göre birkaç alt gruba ayrılmıştır.
Sistemik juvenil idiopatik artrit, en sık görülen hastalık alt tiplerinden birisidir, tekrarlayan ateş ve döküntü ile karakterizedir. Genç kadın hastalarda yaygın olan oligoartiküler juvenil idiyopatik artritte, genellikle anti-nükleer antikor pozitifliği ve anterior üveit mevcuttur. Erişkin romatoid artritin bir analogu olan seropozitif poliartiküler juvenil idiyopatik artrit, pediatrik hastaların % 10''undan azında görülür. Seronegatif poliartiküler juvenil idiyopatik artrit, çocukluk çağına spesifiktir ve büyük-küçük eklem tutulumu ile kendini gösterir. Entezit ilişkili artrit, entezit ve asimetrik alt ekstremite artriti ile karakterize, ayrı bir hastalık alt grubudur. Bu hastalık alt grubu, yetişkin spondiloartropatilerin çocukluk formudur ve insan lökosit antijeni-B27 pozitifliği ile üveit mevcuttur fakat genellikle aksiyal iskelet tutulumu göstermez. Juvenil psöriatik artrit ise, artrit, yüksük tırnak ve daktilit eşliğinde psöriatik raş ile karakterizedir. Hastalık komplikasyonları, büyüme geriliği ve tedavi ya da hastalık aktivitesine sekonder osteoporozdan, çoklu organ yetmezliği ile birlikte hayatı tehdit eden makrofaj aktivasyon sendromuna kadar değişebilir.
Son 15 yılda yeni tedavilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, juvenil idiyopatik artrit tedavisinde ve herhangi bir sekel olmaksızın uzun dönem sonuçlarda belirgin bir iyileşme olmuştur. Juvenil idiopatik artrit hastalarının tedavisinde, deneyimli bir pediatrik romatolog, bir oftalmolog, ortopedi uzmanı, pediatrik psikiyatrist ve fizyoterapist yer alır. Tedavinin başlıca hedefleri, aktif hastalığın ortadan kaldırılması, eklem fonksiyonunun normalleştirilmesi, normal büyümenin korunması ve uzun dönemde eklem hasarının önlenmesidir. Zamanında ve agresif bir tedavi, erken hastalık kontrolü sağlamak için önemlidir. Birinci basamak tedavi, farklı dozlarda ve oral, intravenöz ya da intra-artiküler kullanılan, kortikosteroidlerle kombine olarak hastalık modifiye edici anti-romatizmal ilaçları içerir. Eklem içi steroidler, özellikle monoartritte etkili bir tedavi şeklidir. Yanıt vermeyen hastaların tedavisinde biyolojik ajanlar eklenmelidir. Anti-tümör nekroz faktörü ajanlar, anti-interlökin-1 ajanlar, anti-interlökin-6 ajanlar (tosilizumab) ve T hücre düzenleyici ajanların çocukluk çağındaki hastalarda etkili ve güvenli olduğu gösterilmiştir. Bu alanda yapılan yeni çalışmalar eski verilere kıyasla pediatrik hastalarda eklem hasarında sürekli azalma ve hatta tam klinik iyileşme olduğunu bildirmiştir.
Kenan Barut, Amra Adrovic, Sezgin Şahin, Özgür Kasapçopur. Juvenile Idiopathic Arthritis, Balkan Med J 2017;34:90-101.
+ Tüm Referansları Göster