
Bugüne kadar standart bilim, genel olarak bütüncül bir bakış açısı almak yerine mono nedensel bir yaklaşımı kullanarak bir kalp krizinden sonra dolaşım sorunundan tetiklenen moleküler ve hücresel süreçleri anlamaya çalıştı. Aynı şekilde, enfarktüsün koltuğunu çevreleyen doku ve diğer organların üzerindeki etki hakkında çok az şey biliniyordu.
Kısa süre önce yayınlanan çalışma, büyük bir hayvan modeli kullanılarak gerçekleştirildi. Araştırmacılar, binlerce genin bir kalp krizine karıştığını gösterebildiler: kalp krizi, kalpte yaklaşık 9,000 genin ifadesini değiştirirken, aynı zamanda enfarktüsün 24 saat içinde karaciğerde 900 ve dalak dokusunda ise yaklaşık 350 gen ifadesini değiştirdiği görüldü. Aynı zamanda, birçok genin etkinleştirilmesi için önemli olan bir protein olan Klf4 transkripsiyon faktörünün önemli rolünü de kanıtladılar.
Bu bulgulara göre miyokard enfarktüsü, tüm vücudu etkileyen "sistemik" bir durumdur ve karaciğer ve dalak gibi diğer organlarda tepkiler yaratır.
Araştırmacılara göre miyokardiyal iskemi, yani kalp krizi, hasar görmüş kalp kası ile bitmiyor. Elde edilen veriler daha çok organın etkilendiğini göstermektedir ve tepkide çok sayıda farklı organ sistemi bulunduğuna dair önemli kanıtlar bulunmaktadır. Bu bulgular, kalp krizi için mevcut akut tedaviyi sorgulamakla birlikte, gelecekteki tedavinin sistemik olması gerekliliği ve vücudun farklı alanlarına hitap etmesi gerektiği konusunda tartışmalara neden olabilir.
Zimmermann M. et al, Analysis of region specific gene expression patterns in the heart and systemic responses after experimental myocardial ischemia. Oncotarget, 2017; DOI: 10.18632/oncotarget.17955
+ Tüm Referansları Göster