
Yeni bir çalışma, kanser öyküsü olan Amerikalıların yaklaşık %35'inin, kanser olmayanların yaklaşık %23'üne kıyasla, önümüzdeki on yıl içinde artmış kardiyovasküler hastalık riskine sahip olduğunu bulmuştur. Ohio Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar, bir kişinin 10 yıllık kalp hastalığı veya felç geliştirme olasılığını tahmin eden bir risk hesaplayıcısına dayanarak, kanserden kurtulan bir kişi için ortalama tahmini 10 yıllık riskin, kanser öyküsü olmayanlar için %5 iken, yaklaşık %8 olduğunu bulduklarını bildirmişlerdir. Yeni çalışma PLOS ONE dergisinde yayınlanmıştır. Ohio Eyaleti Halk Sağlığı Koleji'nde doktora adayı olan baş araştırmacı Xiaochen Zhang, obezitenin, kanser ve kardiyovasküler hastalığın bazı ortak risk faktörlerini paylaştığını bildiklerini ve bu paylaşılan risk faktörlerine ek olarak, kanser hastalarının ayrıca kardiyovasküler sağlıklarını etkileyebilecek radyasyon ve kemoterapi gibi tedaviler de aldıklarını buna da kardiyotoksisite dediklerini belirtmiştir. Ancak bu riskler küçümsenmiş veya yeterince anlaşılmamış olabildiğinden, bu da Zhang ve diğer araştırmacıların sağlık hizmeti sağlayıcıları ve hastaları arasında tanınmayı artırmak için adımlar atmasına neden olabilmektedir.
Ohio Eyaletinde epidemiyoloji doçenti olan kıdemli yazar Ashley Felix, kanseri tedavi etmede gerçekten çok iyi olduğumuzu ve daha fazla kurtulanımız olmasına karşın biri kardiyovasküler hastalık olan bir teşhisi takiben kanser dışı riskler hakkında daha dikkatli düşünmeye başlamaları gerektiğine dikkat çekmiştir. Ashley Felix, insanların kanserden hayatta kalmalarını sadece kalp hastalığı veya felçten erken ölmelerini istemediklerini, bu nedenle kanser hastalarının ve sağlık bakım ekiplerinin bu artan riskin bir parçası olduğundan emin olmalarını gerektiğini belirtmiştir. Çalışmada kullanılan veriler, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından yürütülen Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden gelmektedir. Araştırmacılar, 2007'den 2016'ya kadar ankete katılan kişilerin ulusal olarak temsili örnekleminin, ABD'de kanserden kurtulanlar için artan riskin iyi bir resmini sunması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu analiz için, kardiyovasküler hastalık öyküsü olmayan 40 ila 79 yaşları arasındaki 15.095 yetişkinin sağladığı verileri incelenmiş olmakla birlikte neredeyse %13'ü kanser öyküsü bildirmiştir.
Bireysel kardiyovasküler hastalık risk faktörleri
Bilim insanları bu araştırmanın güçlü yönlerinden birinin, kanser türüne ve yaş grubuna göre analize izin veren geniş çalışma boyutu olduğunu belirtmişlerdir. Testis, prostat, mesane ve böbrek kanserlerinden kurtulanların, 60'larında olduğu gibi özellikle yüksek 10 yıllık kardiyovasküler hastalık riskine sahip oldukları gözlemlenmiştir. Araştırmacılar, bireysel kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini kanser durumuna göre karşılaştırdıklarında, kanserden kurtulanlarda ileri yaş, daha yüksek sistolik kan basıncı ve kişisel diyabet öyküsünün daha yaygın olduğunu bulduklarını bildirmişlerdir. Felix, ileriye bakıldığında, araştırmacıların ve sağlık hizmeti sağlayıcılarının, genç yetişkinler de dahil olmak üzere artan sayıda kanserden kurtulanlara göz kulak olmalarının önemli olduğunu ifade etmiştir. Neredeyse 17 milyon Amerikalı bir kanser teşhisi ile yaşamakla birlikte bu rakamın 2040'a kadar 26 milyona çıkması beklenmektedir. Zhang, genç yetişkinler arasında artan kanser insidansını görmeye devam ederlerse, bu bireyler arasında daha büyük bir kardiyovasküler hastalık yükü görmeyi bekleyebileceklerini belirtmiş ve gelecekteki çalışmalarının bu yönde gitmesi gerektiğini sözlerine eklemiştir. Zhang, iyi haberin, bu genç bireylerin, kardiyovasküler risklerini olumlu yönde hareket ettirebilecek yaşam tarzı değişiklikleri yapmak için çok fazla zamana sahip oldukları olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, kanserden sağ kalmayı özellikle hesaba katan bir risk değerlendirme aracı geliştirmenin potansiyeli de olduğunu ifade etmiş ve araştırmacıların, bu popülasyon için daha kesin değerlendirmelere izin vereceğini sözlerine eklemiştir.
Ohio State University, Cancer survivors face elevated heart disease risk, ScienceDaily, 17March 2021.
+ Tüm Referansları Göster