Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Son yirmi yılda, derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE) ile giderek daha fazla mortalite ve morbidite kaynağı olarak karşılaşılmaktadır. Ölümcül pulmoner emboli ile sonuçlanan, yıllık 900,000 kadar yüksek oranda DVT vakası ortaya çıkmaktadır. DVT için en son kılavuzlarda önerilen strateji, majör abdominal cerrahi hastalarına düşük molekül ağırlıklı heparin ya da düşük doz franksiyone olmayan heparinden biri ile profilaksi verilmesidir. Bu antikoagülan tedavinin kanama komplikasyonlarını arttırma olasılığı da mevcuttur. Bu yüzden DVT’den korunma stratejileri geliştirirken klinisyenlerin, hastaların bireysel risk faktörlerine ve operasyon performansına dayalı olarak her hastaya özel risk faktörleri profilini anlamaları çok önemlidir.

Özellikle karaciğer transplantasyonu (KT) için, bu alanda kanıt eksikliği mevcuttur. Bunun sebebi KT alıcılarının daha fazla oranda koagülopatik olmaları ve bu kişilerde daha az oranda DVT gelişmesi olabilir. Şimdiye kadar KT alıcılarında DVT ve PE’nin araştırıldığı iki çalışma mevcuttur ve her iki çalışmada da bu hasta grubunda majör abdominal cerrahi hastaları ile benzer oranda DVT gelişme riski olduğu belirtilmiştir.

Amerikalı bir grup araştırmacı yaptıkları retrospektif, tek merkezli çalışmada karaciğer transplantasyonu sonrası DVT ve PE insidansını ve risk faktörlerini araştırdılar. Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles Transplantasyon Merkezinde 2006-20013 yılları arasında KT uygulanan hastaları çalışmalarına dahil ettiler. Araştırmacılar KT sonrası DVT ya da PE gelişen bir hasta grubu ve potansiyel risk faktörlerinin değerlendirmek için aynı yaş profilinde DVT ya da PE gelişmeyen karşılaştırma grubu oluşturdular.

Çalışma periyodu boyunca KT uygulanan 867 hastadan 43 tanesinde DVT/PE gelişti ve 50 tane yaş uyumlu DVT/PE gelişmeyen hasta grubu belirlendi. Tüm hastalar postoperatif 30. güne kadar takip edildi. DVT/PE gelişen hastalara yüksek miktarlarda kriyopresipitat ve taze donmuş plazma verildi. DVT/PE gelişen hastalarının INR’leri dikkat çekici şekilde daha yüksekti ve postoperatif komplikasyonlar daha sıktı. DVT/PE gelişen hastalarında kanama, solunum yetmezliği ve böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar, diğer gruba göre %0’a %16 gibi bir oranla daha fazla gözlendi.

Araştırmacılar yaptıkları çalışmada, KT sonrasında DVT ya da PE gelişme riskini majör abdominal cerrahilerde ki ile benzer oranda bulduklarını belirttiler. Ayrıca artan miktarlarda intraoperatif kriyopresipitat / taze donmuş plazma alan ya da postoperatif INR’si yüksek olan hastalarda DVT/PE gelişme olasılığının daha yüksek olduğunu söylediler.

Medikaynak Referanslar

Emuakhagbon et al. Incidence and risk factors for deep venous thrombosis and pulmonary embolus after liver transplantation, The American Journal of Surgery 2016 http://dx.doi.org/10.1016/j.amjsurg.2015.11.028

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler