
UCLA bilim adamları, yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı ketojenik diyetin anti-nöbet etkilerinde önemli rol oynayan spesifik bağırsak bakterilerini tanımladılar. Cell dergisinde yayınlanan çalışma, insan bağırsaklarında bulunan 100 trilyon bakteri ve diğer mikroorganizmalar ile nöbet duyarlılığı arasında bir nedensel bağ kuruyor.
Ketojenik diyet, epilepsi hastalarında antiepileptik ilaçlara yanıt vermeyen hastalarda, daha az sayıda nöbete yol açmak gibi sağlıkla alakalı birçok faydaya sahiptir. Bununla birlikte, diyetin epilepsi hastası çocuklara nasıl yardımcı olduğu konusunda net bir açıklama yapılamamıştı.
UCLA’de görev yapan araştırmacılar, bağırsak mikrobiyotasının ketojenik diyet yoluyla değiştirildiğini ve bu değişimin de diyetin anti nöbet etkileri için önemli olduğunu öne sürdüler. Araştırma ekibi, mikrobiyotanın diyetin nöbetlere karşı korunma kabiliyetini etkileyip etkilemediğini ve eğer varsa mikroorganizmaların bu etkileri nasıl sağladığını araştırdı.
Ketojenik Diyet Hızlı Etki Gösterse De Bakterilere İhtiyaç Duyuyor
Epilepsiyi daha iyi anlamak için bir model olarak fareler üzerinde yapılan araştırmada, araştırmacılar diyetin dört günden az bir süre içinde bağırsak mikrobiyotasını önemli ölçüde değiştirdiğini ve diyetteki farelerinin önemli ölçüde daha az sayıda nöbet geçirdiğini buldular.
Mikrobiyotanın nöbetlere karşı korunma açısından önemli olup olmadığını test etmek için araştırmacılar ketojenik diyetin etkilerini iki tip fare üzerinde analiz ettiler: steril bir laboratuar ortamında mikropsuz olarak yetiştirilen ve bağırsak mikroplarını tüketmek için antibiyotiklerle tedavi edilen fareler. Her iki durumda da, ketojenik diyetin nöbetlere karşı korunmada artık etkili olmadığını gördüler. Bu, bağırsak mikrobiyotasının, diyetin nöbetleri etkili bir şekilde azaltması için gerekli olduğunu düşündürmektedir.
Biyologlar, hangi bakterilerin mevcut olduğunu ve diyetin hangi seviyelerde uygulandığını belirlemek için bağırsak mikrobiyota DNA'sından nükleotit olarak bilinen organik moleküllerin kesin sırasını tanımladı. Diyetle düzeyi yükselen ve anti nöbet etkide anahtar rol oynadığı düşünülen iki bakteriyi tespit ettiler: Akkermansia muciniphila ve Parabacteroides türleri.
Temel Etki GABA Üzerine
Bu yeni bilgi ile, bu bakterilere verilen mikropsuz fareler üzerinde çalıştılar. Bu özel 2 bakteri türünü birlikte vermeleri halinde nöbetlere karşı korumanın geri kazanılabileceği görüldü. Eğer iki bakteri türü de tek başına verilirse, bakteriler nöbetlere karşı koruma sağlamıyordu, bu da bu farklı iki bakterinin birlikte olduklarında eşsiz bir işlev sergilediklerini gösteriyor.
Araştırmacılar bağırsak, kan ve beyindeki nöbetlerin yayılmasında önemli bir rol oynayan beynin bir bölgesi olan hipokampustaki yüzlerce biyokimyasal düzeyini ölçtüler. Ketojenik diyet tarafından artan bakterilerin, bağırsaktaki biyokimyasal düzeyleri ve hipokampüste nörotransmitterleri değiştirdiğini buldular. Bakterilerin beyindeki sakinleştirici nörotransmitter olan GABA düzeylerini arttırarak bu etkiyi sağladıklarını buldular.
Bu çalışma ile elde edilen sonuçlar da son yıllarda popülerleşen bağırsak mikrobiyotası konusuna ilgiyi arttıracak gibi duruyor.
Olson CA. et al. The Gut Microbiota Mediates the Anti-Seizure Effects of the Ketogenic Diet. Cell, 2018; DOI: 10.1016/j.cell.2018.04.027
+ Tüm Referansları Göster