Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Yapılan araştırmalar kolorektal kanser (CRC) insidansının ve mortalite oranlarının dünya çapında belirgin bir şekilde değişmekte olduğunu ve genel olarak, dünya çapında tüm yeni kanser vakalarının %11'ini içeren, kanser ölümünün üçüncü en büyük nedeni ve en sık teşhis edilen üçüncü tümörü olduğunu göstermiştir.

Global mortalite azalmakla birlikte, genç hastaların (<50 yaş) alt grubunda artan bir insidans ve mortalite oranı görülmüştür. Araştırmacılar hastaların dörtte birinde başlangıç ​​tanısında metastatik kolorektal kanser (mCRC) hastalığı olduğunu ve primer tümör cerrahisi için aday olanların neredeyse yarısının sonunda metastaz geliştirdiğini ve sonuç olarak 5 yıllık sağkalım oranının % 14 olduğunu belirtmişlerdir.

Yapılan çalışmalar, CRC oranlarının erkekler arasında kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ve erkeklerde, teşhis edilen üçüncü en yaygın kanser türünü ve kanser ölümünün en yaygın dördüncü nedeni olduğunu göstermiştir. Ayrıca kadınlarda en sık teşhis edilen ikinci malignite ve üçüncü en yaygın kanser ölüm nedenidir. En yüksek insidans oranları Avustralya, Yeni Zelanda, Avrupa ve Kuzey Amerika'da bulunurken, Güney-Orta Asya ve Afrika çok daha düşük bir insidans bildirmektedir. Çoğu Batı ülkesinde, soğuk rulo görülme sıklığı sabittir veya son birkaç yıl içinde hafif bir artış yaşamıştır. Buna karşılık, düşük CRC insidans oranına sahip bölgelerde (İspanya, Doğu Avrupa veya Doğu Asya) son on yıl içinde hızlı bir artış yaşandığı gözlemlenmiştir. Araştırmacılar, CRC'nin %70 kadarının sporadik ve esas olarak çevresel ve diyet faktörleri ile ilişkili olduğunu belirtmişlerdir.

CRC hastalarının %10'undan daha azında, bazı genetik değişiklikler nedeniyle kalıtsal yatkınlık vardır ve bunların bazıları spesifik testlerle zaten tanımlanabilmekte olup bu kategori polipoz hastalıkları (MUTYH ile ilişkili polipoz, tanıdık adenomatöz polipozis, Cowden sendromu ve Peutz-Jeghers sendromu) ve Lynch sendromu gibi polipozis olmayan hastalıklar olarak alt bölümlere ayrılmıştır. Yapılan başka bir sunum modelinde, tüm CRC'nin %25'ine kadar olanın ailesel CRC olduğunu ve bu hasta alt kümesinde, yukarıda belirtilen sendromların kriterlerini yerine getirmeden, CRC gelişme riskinin arttığı gözlemlenmiştir.

BRAF Mutasyonu Barındıran Bir Alt Grup Tanımlanması

Anatomik olarak, sağ kolon çekumdan dalak fleksiyonuna, sol kolonda dalak fleksiyonundan rektuma kadar kabul edilir. Taraflılık, prognozla sonuçlanan geniş bir yelpazede CRC biyolojik özelliklerinin (embriyoloji, mikrobiyom, metilasyon, mikrosatellit instabilitesi (MSI), BRAF, yaşlanma, KRAS, konsensüs moleküler alt tipleri (CMS) vb. faktörlerin) bir vekili olarak kabul edilmektedir. Genomik ve transkriptomik kriterlere göre farklı moleküler alt tipler tanımlanmıştır.

Araştırmacılar, bir BRAF mutasyonu barındıran bir alt grup tanımlandığını ve bu mutasyonun kolon kanseri tanısı alan hastaların yaklaşık %10'unu temsil etmekte olduğunu belirtmişlerdir. Bu alt grup, bu genetik değişikliği taşımayan hastalardan önemli ölçüde farklı olan morfolojik, klinik ve terapötik özelliklere sahiptir ve ne yazık ki, bu özel hasta grubu için belirlenmiş bir bakım standardı yoktur. Yapılan bu çalışmada araştırmacılar, klinik araştırmalardaki mevcut yaklaşımı anlamak için bu kolon kanseri alt grubunun biyolojisini incelemeyi amaçladıklarını ifade etmişlerdir. BRAF mutasyona uğramış CRC, tarif edilen diğer moleküler alt tiplerden ayıran benzersiz klinik, morfolojik ve terapötik özelliklere sahiptir ve klasik tedavi, anti-VEGF monoklonal antikorları ile kemoterapi tedavilerinin bir kombinasyonuna dayanmakta olup çok yakın zamana kadar kişiye özel bir tedavi bulunmamaktadır. Araştırmacılar stratejilerin, hücresel BRAF sinyalleşmesini, geri beslemesini ve doğrudan efektörlerini önlemeyi amaçlayan farmakolojik kombinasyonlara dayanmakta olduğunu, ayrıca, bu tümörlerin sık ​​sık DNA onarım proteinlerinde değişiklikler geliştirdiğini ve bu nedenle immünoterapi tedavisi için potansiyel adaylar olduğunu ifade etmişlerdir. Yeni stratejiler hastalara açıkça fayda verse de, yeni terapiler aramaya devam etmek gerekmektedir.

Araştırmacılar, kemokin reseptörleri gibi yeni biyobelirteçler, hedefler arayan, hastalığın biyolojisini daha iyi anlamak, yeni ilaçların gelişimini teşvik etmek, bu belirli hasta grubunun hayatta kalma ve yaşam kalitesini iyileştirmeye devam etmek için klinik ve çeviri araştırmalarında araştırma çabalarının yapılmasını belirtmişlerdir.

Medikaynak Referanslar

Molina-Cerrillo J, San Román M, Pozas J, et al. BRAF Mutated Colorectal Cancer: New Treatment Approaches. Cancers (Basel). 2020;12(6):E1571. Published 2020 Jun 14. doi:10.3390/cancers12061571

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler