Kronik Lenfositik Lösemide B Hücre Tedavilerine Yeni Bir Bakış

Kronik lenfositik lösemi (KLL) kanda B hücrelerinin monoklonal genişlemesi, kemik iliği, dalak ve lenf düğümleri ile karakterize malignitedir. KLL hücreleri, T hücresi antijenini, CD5'i, B hücresi reseptörünün (BCR) düşük ekspresyonu ile birlikte olgun B hücreleri için belirteçlerle birlikte - CD20, CD19 ve CD23'ü eksprese eder. Bu klonal olgun B hücreleri, periferik kan ve kemik iliğinde ve ayrıca ikincil immün dokularda birikerek, lenf bezlerinin, karaciğerin ve dalağın genişlemesine yol açar. KLL, tüm lösemi türleri arasında en yüksek tanı oranına sahiptir ve bu hastaların tanı sırasındaki medyan yaşları 67 ile 72 arasındadır. Yaşa göre ayarlanmış 100.000'de 4,1 olan sıklık oranı ile KLL, Batı dünyasında en yaygın görülen lösemi türüdür. Allojenik kök hücre nakli (alloSCT) dışında KLL; kemoimmunoterapi, Bruton tirozin kinaz (BTK) inhibitörleri, Bcl-2 inhibitörleri ve diğer hedefli tedaviler gibi mevcut standart tedavi seçenekleriyle tedavi edilemez. KLL tanısı kan sayımı, diferansiyel sayım, kan yayması ve immünofenotipleme ile yapılır. Hastada KLL teyit edilirse hastalık evrelemesi, kandaki lenfositlerin yüzdesini derecelendiren ve lenfadenopati, anemi veya trombositopeninin varlığını değerlendiren Rai (ABD) veya Binet (Avrupa) evreleme sistemleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Periferal kanda lenfadenopati ile splenomegali varlığı periferik kanda 5 x 109 lenfosit / litre olmadan gözlenirse, bunun yerine küçük lenfositik lösemi tanısı konur.

Anti-CD20 Tedaviler için Yeni Kombinasyonlar

Daha yakın yıllarda anti-CD20 monoklonal antikorları, KLL tedavisinin omurgası haline gelmiştir. Tarihsel olarak, bu antikorlar tipik olarak kemoterapötik ajanlarla kombine olarak kullanılmışlardır. Şu anda, bu hastalıktaki terapötik sonuçlar, birkaç yeni hedeflenmiş ilacın klinik repertuarına eklenmesiyle önemli ölçüde iyileşmektedir.

Yapılan yeni bir derlemede, mevcut klinik standardı KLL'ye karşı anti-CD20 antikorların alanındaki en son gelişmelerle birlikte özetlenmesi amaçlandı. Ek olarak, anti-CD20 monoklonal antikorları ile kombinasyon için potansiyellerinin yanı sıra, KLL'ye karşı yeni gelecek vaat eden ilaçlar da tartışıldı.

Şu anda, KLL'nin çeşitli efektör mekanizmalarla tedavisi için onaylanmış üç farklı anti-CD20 monoklonal antikoru vardır. Bu antikorlar, yeni moleküller ile kombinasyon tedavisi için sağlam bir temel sağlar. Mevcut araştırmalar toksisiteyi azaltmaya ve uzun süreli remisyonlara ulaşmaya odaklanmalıdır. Tedavi kombinasyonlarının optimizasyonu ve KLL için dozaj programları ile ilgili kazanılacak çok şey var. Uzmanlara göre hali hazırda kullanılan anti-CD20 antikorlarının sınırlamalarının aşılması, KLL terapisinin etkinliğini daha da arttırmak için kritik öneme sahip olacaktır.