
Meme kanseri kansere bağlı ölümlerde dünya genelinde en sık neden olarak biliniyor ve her sekiz kadından birisini etkiliyor. Meme kanserinin çeşitli tipleri mevcut ancak bir tipi meme kanserlerinin dörtte üçünden sorumlu.Bu tümörlerin genel özellikleri östrojen reseptörü içermeleri ve sık olarak hormon terapisine karşı dirençli hale gelmeleridir. Sık görülmelerine karşın bu östrojen-pozitif tümörlerin araştırılması zor çünkü hayvanların üzerinde çalışılan ilaçlar ile hayvanların kliniği genellikle uyumlu olmuyor.
Cancer Cell'de Mart 2016'da yayınlanan makaleye göre EPFL bilim insanları östrojen-pozitif meme kanseri için biyolojik olarak şimdiye kadar olanların içerisinde en uygun hayvan modelinigeliştirdi ve klinik öncesi insan meme dokusunda da test edildi.
İlaçların test edildiği hayvanlar kanserin karmaşık biyolojisini yakalamakta başarısız olduğu için test edilen kanser ilaçlarının yaklaşık yüzde 90'ı başarısızlıkla sonuçlanıyor. İlk olarak datalara oldukça cesaret verici yanlış sonuçlar verilse de, bunlar insan vücudundaki çalışmalar ile uyumlu olmuyor. Sonuç olarak ilaç başarısızlıkla sonuçlanıyor ve araştırmalar bir geri adım geliyor. Bazı meme kanserleri için yapılan pre-klinik çalışmaların içerisinde en uygun olanları, insan meme kanseri hücrelerinin hayvan, çoğunlukla fare yağ dokusuna enjekte edilerek yapıldı. Yine de, bu hayvan modelleri ''hastadan edinilmiş xenogreft'' olarak adlandırıldı ve östrojen-pozitif tümörler en sık görülen ve en ölümcül olarak gösterildi. Bunun nedenin ise, hayvalara yapılan enjeksiyondan sonra sıklıkla tümör hücrelerinin yavaşça ölmesi ve çoğalmasının başarısız olması olarak belirtildi.
EPFL araştırmacılarının yaptığı çalışmada ilk kez en uygun insan östrojen-pozitif meme tümörüne uygun xenograft geliştirildi. Östrojen-pozitif meme tümörlerinde farelerin süt kanallarının kullanılmasının anahtar yol olduğu belirtilerek bu hücrelerin büyümesi ve proliferasyonu için en uygun dokunun süt kanalları olduğu geleneksel yöntemlerden daha güzel sonuçlar elde edildiği gösterildi.
Sonuçlar ise çok etkileyici; çalışmada ilk kez tümör hücreleri maksimum yaşam süresine ulaştı. Bütün yeni xenograft modelleri hastaların tümörleri ile moleküler ve histopatolojik olarak son derece uyumlu olduğunu belirten araştırmacılar yeni hayvan modelinin meme kanseri, metastaz ve progresyon çalışmaları için uygun hale geldiğini bundan sonraki çalışmalarını da bu yolla devam edeceklerini söylediler.
- George Sflomos, Valerian Dormoy, Tauno Metsalu, Rachel Jeitziner, Laura Battista, Valentina Scabia, Wassim Raffoul, Jean-Francois Delaloye, Assya Treboux, Maryse Fiche, Jaak Vilo, Ayyakkannu Ayyanan, Cathrin Brisken. A Preclinical Model for ERα-Positive Breast Cancer Points to the Epithelial Microenvironment as Determinant of Luminal Phenotype and Hormone Response. Cancer Cell, 2016; DOI:10.1016/j.ccell.2016.02.002